Kübra Ölmez
Her insanın dürüst ve adaletli olmadığını öğrenmemiz gerek bizim…
Bize şunu da öğretin; her alçak insana karşı bir kahraman, her bencil siyasetçiye karşı kendini ümmetine adamış bir lider muhakkak vardır.
Her düşmana karşı bir dostun bulunduğunu da öğretin bize. Kazanılan bir liranın, kolayca bulunan beş liradan daha kıymetli olduğunu…Kaybetmeyi öğrenmeyi de öğretin, kazanınca da sevinç duymayı da…
Kıskançlık duygusundan çok uzaklara yöneltin bizi. Eğer becerebilirseniz sessiz tebessümlerin sırlarını da öğretin bize. Şimdi öğrenip de ne yapacaklar demeyin varsın erken öğrenelim; zorbaların zalimlerin görünüşte galip olduklarını.
Bize kitapların gücünü, kuvvetini de öğretin. Fakat bize bazen sessiz vakitler de ayırdın. Bu vakitlerde de gökyüzünde uçuşan kuşların, güneşin doğduğu taraftaki arıların ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin ebedi sırlarını düşünebilelim.
Bize okulda hata işlemenin hile ve sahtekarlık yapmaktan daha onurlu bir fiil olduğunu da öğretin. Çoğu insanın, bizim fikrimizin yanlış olduğunu söyleseler bile, kendi fikirlerime inanmamızı da…
Yerine göre nazik, kibar insanlara karşı nezaketli; kaba ve sert insanlara karşı da sert olmasını öğretin. Herkes birbirinin arkasından koyun sürüsü gibi aynı yöne giderken, kendi irademize sahip olmayı, sürülerin arkasından gitmeyecek iradeyi de verdin bize. Tüm insanları dinlememizi, ama her dinlediğimizi hemen kabullenip almamamızı, akıl süzgecinden geçirdikten sonra almamızı da öğretin. Eğer becerebilirseniz üzülüp tasalandığımızda da gülebilmemizi öğretin. Gözyaşı döküldüğünde hiç utanılacak bir durumun olmadığını…
Kendimize yapılan aşırı ilgiye dikkat etmemizi, senin iyiliğin için çalışıyoruz diyenlere ihtiyatla yaklaşmamızı öğretin. Bize, beden ve beyin gücünü en yüksek fiyatı veren kimseye satmamızı, ama kalbimize ve ruhumuza fiyat etiketi koymamamızı öğretin. Uluyan bir insan kalabalığına karşı kulaklarımızı tıkamamızı öğretin. Kendimizi haklı bulduğumuz konularda dimdik dikilip mücadele etmemizi öğretin. Bize karşı nezaketli olun ama bizi kucaklamayın; çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır. Bırakın sabırsız olacak kadar bir cesarete, cesur olacak kadar da bir sabra sahip olalım. Bize kendimize güveni ve kendimize karşı derin bir inanç taşımamızı da öğretin.
Bu sayede tüm insanlara karşıda bir inanç taşıyabiliriz. Bu büyük bir taleptir. Bakalım siz bu talebin ne kadarını karşılayabileceksiniz zaman gösterecek.
