Koronavirüs tedbirleri kapsamında birçok konuda yaşanan kısıtlamalarda aşamalı olarak iyileştirmeler devam ediyor. Bu kapsamda ilk etapta kafe ve restoranların açılması gündeme gelmişti. Böylelikle vatandaşlar, kafe restoranların ardından düğün yasakları hakkında gelişmelere odaklandı. Düğün yasakları ne zaman kalkacak sorusuna yetkililerden henüz net bir açıklama gelmemesi de vatandaşları daha da zor durumda bıraktı.

Koronavirüsün ülkemizde görülmemesinden hemen önce yapılan rezervasyonlar neticesinde birçok vatandaşımız düğün rezervasyonlarını ertelemek zorunda kalmıştı. Düğün tarihleri Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarına denk gelen vatandaşlar, düğün salonları ne zaman açılacak? Düğün yasakları ne zaman kalkıyor? gibi sorulara yanıt aramaya başladı. Peki, düğünler ne zaman başlayacak, salonlar ne zaman açılacak?

Bilim Kurulu üyeleri arasında yer alan Profesör Doktor Tevfik Özlü, düğün yasakları hakkında açıklamalarda bulundu. Düğün rezervasyonlarını daha öncelerden yapmış olan vatandaşlar Özlü’nün bu açıklamalarında odaklanmış durumda. İşte detaylar…

DÜĞÜN SALONLARI NE ZAMAN AÇILACAK?

Çin’in Wuhan kenti Ocak aylarında ilk virüsün ortaya çıkmasından sonra Türkiye’de ilk vaka 11 Mart’ta görüldü. Bu tarihten itibaren ülkemizde ilk olarak okulların kapanması, kapalı mekanlarda insanların iç içe vakit geçirmesi koronavirüs tedbirleri kapsamında engellenmişti. Bu kısıtlamalardan düğün salonları ve düğün organizasyonları da payını almıştı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü’ye göre, kapalı alanlarda düğün yapılmasının yakın zamanda mümkün olmadığı belirtildi.

Bilim Kurulu üyeleri arasında yer alan Profesör Doktor Tevfik Özlü. Fotoğraf: AA

DÜĞÜN YASAKLARI NE ZAMAN KALKIYOR?

İşte düğün yasaklarının kalkması ile ilgili Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü’nün o açıklaması: “Düğün salonlarının ne zaman açılacağına yönelik net bir tarih vermek mümkün değil. Bunu belirleyecek makam biz değiliz. Ama şu bir gerçek, kapalı mekânlarda, düğünler de dahil, kongre ve toplantılar yakın zamanda pek olacak gibi durmuyor. Ortam yeteri kadar güvenli değil. Düğünlerimiz, gelenek-görenek icabı, çok kalabalık olur. Sosyal mesafe ortadan kalkar. Böylesi bir salgında eski rutine uygun düğünler yapamayız. Düğüne başka şehirlerden de katılım olacaktır, bu da ayrı bir risk. Diyelim istenmeyen bir durum yaşandı. Bu 500 kişinin birden karantinaya alınması demek. Mutluluğu paylaşalım derken bir kâbusun içinde kendimizi bulabiliriz.”

DÜĞÜNLER NE ZAMAN BAŞLAYACAK?

AA muhabirine açıklama yapan İstanbul Toplantı ve Düğün Salonu İşletmeleri Esnaf Odası (İSTDO) Başkanı Adem Sönmez, 1100 üyeyle birlikte 1 yıl boyunca bekledikleri düğün sezonunun geldiğini ancak belirsizlik içinde olduklarını söyledi.

Sönmez, en büyük beklentilerinin düğün salonlarının açılış tarihlerinin belirlenmesi olduğunu belirterek, “Bizi diğer sektörlerden ayıran bir özelliğimiz var. Biz ön rezervasyonla çalışıyoruz. Haziran itibarıyla söylenecek olan tarihi, biz ancak temmuz ayında uygulayabiliriz. Açılabileceğimiz tarihin ön tarihini bizimle paylaşabilirlerse hem düğün yapacak olan gelin ve damatlarımız ön hazırlıklarını yapar hem de sektördeki arkadaşlarımız Kovid-19 ile ilgili salonlarını hazırlayabilir.” dedi.

Adem Sönmez, düğünlerin Türk örf ve adetlerine özgü bir merasim olduğunu dile getirerek, bu merasimlerin aile yapısının dejenere olmaması ve milletin değer yargılarının korunması için önemli olduğunu anlattı.

Evlenecek çiftlerin de bu durumdan olumsuz etkilendiğini aktaran Sönmez, “Çiftlerimiz daha önceden bizden almış oldukları rezervasyonlardan dolayı gelinlik hizmetini, organizasyon firmalarını bu tarihlere göre ayarladılar. Bazıları nikahlarını dahi yapıp evlerini kiraladılar. Şu anda boşu boşuna kira ödüyorlar. Onların da ekonomik kayıplarının önlemesi adına belirsizliğin ortadan kalkması için tarihler bir an önce belirlenmeli.” diye konuştu.

“SALONLARDA KONTROL BİZDE” 

Sönmez, insanların düğün salonlarına giderken hijyen konusunda kaygılanmamasını istediklerini belirterek, şöyle devam etti:

“Biz gereken bütün tedbirleri alarak, salonları önceden dezenfekte edeceğiz. Salona giren misafirlerimiz için kapıda ateş ölçer, el dezenfektanı bulunduracağız. Salon içindeki masa ve sandalyeleri fiziki mesafeye göre ayarlayacağız. Salonlarda otokontrol bizde. Biz bir halk pazarı ya da AVM gibi değiliz. Misafirlerimizin sayılarına göre belirli sayıda arkadaşımızı görevlendirip salonda hijyen ortamını sağlamayı düşünüyoruz. İkramlar konusunda devletimiz de müsterih olsun. Kullan at tabaklar kullanılacaktır.”

Düğünleri hazirana ertelenenlerin endişeli olduğunu dile getiren Sönmez, “Tarihin belirsizliği endişelerini arttırıyor. Biz düğün yapacak insanları mağdur etmedik. Elimizden geldiği kadar erteledik. Onlar da mağdur biz de mağduruz.” ifadelerini kullandı.

Düğünün bir aşurenin ateşi olduğunu söyleyen Sönmez, “Aşurenin içine bir sürü şey konur. Bunu sektöre açtığınız zaman, mobilyacı, beyaz eşyacı, kuyumcu, gelinlikçi, kuaför, fotoğrafçı gibi düşünün. Bunların harmanlanması için altında yakacak olan ateşimiz düğündür. Düğünü yapmadıkça bu sektörü ayağa kaldırma şansınız yok.” değerlendirmesini yaptı.

Adem Sönmez, 1 Haziran’da Kapalıçarşı’nın açılacağını kaydederek, “Kuyumculuk sektörünü ayağa kaldıracak olan düğün sektörü.” dedi.

“DÜĞÜNLERDE İLLA HALAY ÇEKİLECEK DİYE BİR KURAL YOK”

Sönmez, ellerde sopalarla halay çekilmesi önerisine katılmadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz aynı zamanda bir anne babayız, empati kurmalıyız. Benim içim kızımın o şekilde düğün yapmasına el vermiyorsa herhangi bir insanın da o şekilde düğün yapmasına içim elvermez. Düğünlerde illa halay çekilecek diye bir kural yok. Çok güzel oyun havalarımız var, Ankara misketlerimiz, erik dallarımız, zeybeklerimiz var. Düğünleri yine eğlenecek şekilde organize edebiliriz. İlla halay olacaksa da el ele tutuşmadan da çekilebilir. O teması önleriz bundan yana kimsenin bir sıkıntısı olmasın.”

Kapalı tavanlı olanlar ile kır düğünü ya da havuz başı organizasyonların yapıldığı salonların yeni düzenlemeyle birbirinden ayrılmaması gerektiğini dile getiren Sönmez, “Açık alanlarla kapalı alanlar arasındaki fiyat farkı, üçte bir ile dörtte bir oranında. Böyle bir karar ekonomik durumu iyi olanlar düğününü yapabilir, durumu iyi olmayan biraz daha beklesin anlamına gelir.” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim