Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu.

Duruşmada, darbe girişimi sırasında Gölbaşı’ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Dairesini bombalamada kullanılan uçağın ikinci pilotu eski yüzbaşı Ertan Koral esasa ilişkin savunmasını yaptı.

Koral olay tarihinde 143. Filoda görev yaptığını, o gün gündüz uçuşunu tamamladıktan sonra burada dinlendiği sırada filo komutanının “Terörle Mücadele Harekatı (TMH) görevi var, bir yere ayrılma.” dediğini aktardı.

Daha önce TMH görevine gitmediğini ileri süren Koral, mesai arkadaşı Ali Karabulut ile TMH görevinin ne oluğunu araştırdıklarını ve neler yapıldığına dair bilgi topladıklarını iddia etti.

Bir müddet sonra filo komutanının odaya geldiğini ve 141. Filo’ya gitmesini emrettiğini ifade eden Koral, savunmasına şöyle devam etti:

“141.Filo da görevle ilgili brifing verildi. İllegal silahlı gruplar olduğu, bunlara harekat yapılacağı söylendi. Pod eğitimim olmadığından arka kokpitte uçmam istendi. Filo kapısında bekleyen minibüslerle uçak başına hareket ettik. Çetin Kaplan ve ben uçağa bindik. Akabinde uçuş hazırlığı yaptım ve lider uçağın arkasındaki uçakta, arka kokpitte uçuşa geçtik. Havacılık tabirinde arka kokpitte uçan pilotun çok bir sorumluluğu yoktur. Tüm sorumluluk ilk kokpitteki pilottadır.

Ankara’nın şehir ışıkları dışında beklemeye başladık. 20 bin fitte bir müddet uçtuktan sonra ‘Görev iptal’ anonsuyla inişimizi gerçekleştirdik. Yüksek irtifada hiçbir şey yapmadan bekledik. Filoya döndüğümde birçok yabancı personel vardı ve silahlıydılar. Kursiyer gazinosundaki televizyonda darbe olduğu yönünde haberler gördüm. Dinlenme odasına giderek çekyatta arkamı dönerek yattım. Dışarıda olan konuşmaları dinliyordum. Giriş çıkışlar yasaklanmış, darbe girişimi olmuştu. Yeni bir görev verileceğini duyduğumda, uçuşa çıkmayarak rahatsız olduğumu söyledim. Kendimi bir odaya kilitledim. İlerleyen saatlerde bir ses duydum, nizamiyeler açıldı diye. Odadan çıkarken Ali Karabulut’u gördüm. Onunla beraber 143. Filoya gittik. Oradan araçla evime gittim. 19 Temmuz 2016’da polislerle beraber savcılığa gittim ve tutuklandım.”

Havadayken kuleden darbeye yönelik ikaz yapılmadığını ve illegal bir durumdan bahsedilmediğini ileri süren Koral, anonsların hava trafik düzenlemesi için yapılan sıradan anonslar olduğunu iddia etti.

Koral, Gölbaşı’ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Dairesi’ndeki patlamadan haberi olmadığını, radar izlerinin ve telsiz konuşmalarının gerçeği yansıtmadığını savundu.

Herhangi bir terör örgütüyle bir bağı olmadığını ileri süren Koral, “Evimden alınan dijital kayıtlarımda FETÖ’ye dair bir şey bulunmamıştır. Katalog evliliği yapmadım. Dershanelerinde ve okullarında okumadım. Beraatimi istiyorum.” şeklinde konuştu.

7 POLİS ŞEHİT OLMUŞTU

15 Temmuz gecesi Gölbaşı’ndaki Polis Özel Harekat Başkanlığıyla aynı kampüste yer alan Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığındaki teknisyenler, darbecilere karşı ihtiyaç duyulabileceği düşüncesiyle polis helikopterine yakıt ikmali yapmaya başlamıştı.

Akıncı Üssü’ndeki darbecilerden “vur” talimatını alan “94-0110” kuyruk numaralı F16 uçağın birinci pilotu Mehmet Çetin Kaplan ve ikinci pilot Ertan Koral emri uygulayarak helikopteri bombaladı. Saldırıda 7 polis şehit olurken 5’i yaralandı, ayrıca Havacılık Dairesinde 40 milyon liralık hasar oluştu.

Koral savcılıktaki ifadesinde, “Ben Mehmet Çetin Kaplan ile birlikte D Grubu uçağa binip ikinci sırada havalandık. İlk kalkan ise Mustafa Azimetli’nin bulunduğu uçaktı. Havada yaklaşık iki saat kaldıktan sonra bizim bulunduğumuz uçakta Mehmet Çetin Kaplan bombayı attı. Nereye attığını bilmiyordum. Haberlerden öğrendiğim kadarıyla Emniyet Havacılık Dairesine atıldığını öğrendim.” ifadesini kullanmıştı.

Savcının esasa ilişkin mütalaasında Ertan Koral için 8 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmişti.

Duruşmaya pazartesi günü devam edilecek.

Editör: TE Bilisim