Fransa’da artan İslam düşmanlığı sınır tanımıyor. Fransa’da 8 yıldır yaşayan Tunus asıllı İtalya vatandaşı Hacer Barkous’un, başörtüsü sebebiyle işine son verildi.

Yeni Şafak’ta yer alan habere göre iki yıl önce uluslararası bir fast food zincirinde çalışmaya başladığını söyleyen Barkous, “Mülakatta iş yeri müdürü ‘başörtü ile bir sorunları olmadığını’ söyledi” dedi. Bir süre sonra çalışanların başörtüsünden rahatsız olduklarını ifade eden Barkous, “Müdür, başımı şapka ile örterek bir çözüm sundu. Böyle söylediğinde o zaman çok mutlu olmuştum. Benim dini duruşumu kabul edip, saygı gösterip, çözüm bulmalarına mutlu oldum” diye konuştu.

İşçilikten şefliğe

İş ilişkileri konusundaki yüksek lisans programına kabul edildiğini dile getiren Barkous, şunları söyledi:

“Çalışırken eğitimim de devam ediyordu. Yüksek lisansımda zorunlu iki yıl iş stajı vardı. Çalıştığım yere başvurdum, kabul edildim. Normal bir işçi olarak çalışırken, şef oldum. Böyle çalışmaya bir süre devam ettim.”

Müdür değişti mobing başladı 

“Bir süre sonra müdürümüz değişti. Sonra bana baskılar başladı. ‘Neden başında bu kasketi bulunduruyorsun?’, ‘Neden kollarını örtüyorsun?’ mobingi yaptılar. Ağır sözler hatta hakarete varan cümleler kullandılar. Çok büyük baskı yaptılar. Sözleşmemde şef olarak çalışmam gerekirken bana görevimi yaptırmadılar. En sonunda da işime son verdiler. Başörtüm sebep gösterildi. Yüksek lisans programım iş yerimle direkt alakalı olduğu için işten çıkarılınca otomatik olarak eğitimim de yarıda kaldı. Böyle çıkarıldığım için iş yerini mahkemeye verdim. Çok büyük bir ayrımcılık altında yaşıyoruz. Sadece dini sebepten dolayı bize karşı yapılan uygulamalar çok büyük psikolojik bunalımlara yol açıyor.”

Çok büyük ayrımcılık var 

“Ben bu olaylardan sonra psikiyatriste gidiyorum. İlaç kullanıyorum. Çok büyük bir psikolojik baskı altındayım. Avrupa’da özellikle Fransa sözde hürriyet, özgürlük, demokrasi ülkesi propagandası yapılıyor. Ama fiili durum tamamen çok farklı. Özellikle Müslümanlara karşı çok büyük ayrımcılık ve zulüm var.”

Editör: TE Bilisim