Fenerbahçe ve Milli Takım’ın başarılı futbolcusu Ozan Tufan, Goal.com’a verdiği röportajda samimi bir itirafta bulundu. İşte Ozan Tufan’ın açıklamaları:

Transferler sonrası taraftarların bizleri şampiyonluğun favorisi olarak konumlandırması tabii ki güzel ancak bu durumun çok fazla abartılmaması gerekiyor. Hem gerçekçi ölçüler dışında bir beklentiye yol açabilir, hem de rakiplerimize saygısızlık olabilir. Lig çok uzun, şartlar normal değil. Tabii ki kendimize çok güveniyoruz ancak ‘favori’ kelimesini sevmiyorum. Bu sezon farklı olarak biraz daha takım ruhunu oluşturabildiğimizi düşünüyorum. Takımdaki arkadaşlık ve samimiyet hiç olmadığı kadar üst düzey. En büyük rakibimiz ise kendimiz.”

‘AVRUPA’DA KALICI OLMALIYIM’

“Yaşım 25, aslında bir futbolcu için genç diyemeyiz. Ancak şunu söyleyebiliriz, 25 yıla birçok pozitif istatistik sığdırabildim çok şükür. 55’e yakın Milli formayı giydim, yaşadığım birçok düşüş döneminden pes etmeden güçlenerek çıktım. Şu anda kendimi çok iyi hissediyorum. Her Türk oyuncunun kariyer planında Avrupa vardır ancak doğru şartlarda gitmek istedim hep. Benim amacım Avrupa’da bir gözüküp geri gelmekten ziyade, oralarda uzunca süreler kalabilmekti.”

‘TRANSFER SON ANDA YATTI, SÖRLOTH’U ALDILAR’

“Bu bağlamda bundan birkaç yıl önce Crystal Palace benimle çok ciddi bir şekilde ilgilendi ve imza aşamasına geldik. Uçak biletlerimize kadar gönderildi, tam gideceğimiz günün öncesindeki bir maçta Crystal Palace’ta Sako sakatlandı. Kulüp, acil olarak o bölgeye takviye yapma kararı aldı ve benim transferim gerçekleşmedi. Benim yerime Sörloth’u aldılar.”

‘SUNULAN PLAN TATMİN ETTİ’

Onun dışında yine Fenerbahçe’yle sözleşme yenilemeden önce Bayer Leverkusen ile konuşmalar oldu. Birçok kulüp durumunuzu soruyor ancak sizin öncelikleriniz önemli burada. Transfer meselesi, üzerine atlanacak, acil karar verilecek bir konu değil bana göre. Benim kulübüm Fenerbahçe, burada önüme bir plan konuluyor ve bu plan beni tatmin ediyor, sonra da burayla sözleşme yeniliyorum. Bu transfer döneminde de ilgilenenler oldu, Rus kulüpleri özellikle. Ancak Fenerbahçe’de şu an çok mutluyum ve tek bir konuya kanalize olmuş durumdayız: Şampiyonluk.”

‘ARJANTİN KAYBETTİĞİNDE MESSİ KONUŞULMAZ’

Hocamızın beni farklı rollerde kullanması (Merkez orta saha, forvet arkası) hoşuma gidiyor. Kariyerim boyunca birçok mevkide görev aldım. Sağ bek bile oynadım. Nerede oynadığın değil, sana verilen görevi ne kadar tamamladığın önemli. Sonuç olarak biz bireysel olarak değil, takım başarılı olduğunda anlamlıyız. Takım kaybettikten sonra bireysel performanslarımızın çok da bir önemi yok. Arjantin Milli Takımı kaybettiğinde kimse Messi’yi konuşmaz. Messi, Barcelona’nın kazandığı süre içerisinde bugünkü anlamına sahip olabilir.”

‘ÇIKIŞIMDA EROL HOCANIN ETKİSİ ÇOK BÜYÜK’

Hocamın bana özel bir rol vermesi, daha iyi hissettiriyor. Biz futbolcular olarak denetlenmeyi, yaptığımız işin görülmesini, gözlemlenmesini isteriz. Bu anlamda hocamın benim farklı alanlarda da performans gösterebileceğimi düşünmesi benim açımdan çok değerli bir durum. Ben de buna uygun olarak bana verilen direktifleri maç saatine kadar kafamda oynamış oluyorum. Performansımın yükselmesinde tabii ki hocamın bu tip yönlendirmelerinin etkisi çok büyük.”

Editör: TE Bilisim