Gazetemize açıklamalarda bulunan Altun başta Facebook , Twitter , İnstagram olmak üzere ,sosyal medya platformlarının artık bir ulusal güvenlik meselesi haline geldiğini ve konu ile ilgili adımların atıldığı gibi yaptırımlarında en ağır şekilde uygulanması gerektiğini vurguladı.

Sosyal medya konusuna ilişkin gazetemize verdiği röportajda

Eren Altun

şunları kaydetti ;

Gün geçtikçe dijitalleşmenin daha fazla arttığı  günümüz dünyasında siber zorbalıkların ve siber vakaların her geçen gün arttığına şahit oluyoruz. Özellikle de bu zorbalıkların ve vakaların yaşandığı sosyal medya mecralarının artık önüne geçilmesi gerektiğini görmekteyiz.

SOSYAL MEDYA TAM BİR ÇÖPLÜK

Sosyal medyanın özellikle son dönemlerde , başıboş bir mecra haline dönüştüğünü görüyoruz. İnsanların taciz edildiği, dolandırıldığı, onurlarının kırıldığı, lince tabi tutulduğu, her türlü haklarının ihlal edildiği böyle bir sanal dünyaya dur denilmeli bu platformlar kapatılarak , sorun kökten çözülmelidir.

Türkiye son dönemde siber saldırılara en çok hedef olan ülkelerin başında geliyor. Ülkemize yönelik siber saldırı sayısı geçtiğimiz seneden bu yana  şu ana kadar gerçekleşen saldırı sayısı ise 252 bini aştı

Türkiye’nin verisinin Türkiye’de kalmasını vurgulayan Eren Talha Altun sözlerine şöyle devam etti ;

Sınırlarımızın güvenliği ne kadar önemliyse elektronik sistemlerimizin ve buralarda saklanan verilerin güvenliği de o derece önemli.

 TÜRKİYE’NİN VERİSİ TÜRKİYE’DE KALMALI

Günümüzde veri, en az petrol kadar önemli hale geldi. Veri güvenliğini yabancı çözümlerle sağlamaya çalışmak sınır güvenliğini yabancı askerlere emanet etmekle eşdeğerdir. Sosyal medya ve veri güvenliği konusunda muhakkak yerli yazılımların tercih edilmesi gerekiyor.

Günümüzde teknoloji bağımlılığı sebebiyle adeta modern kölelere dönüşen yığınlarla karşı karşıyayız. Önce gençlerde başlayan teknoloji bağımlılığının artık her kesimi kuşatıyor olması ne yazık ki vahim bir durum.

Bir başka önemli sıkıntımız siber zorbalıkların çeşitleniyor ve artıyor olmasıdır. Özellikle sosyal medya bu anlamda tam bir çöplük, tam bir başıboş mecra haline dönüşmüştür. İnsanların başıboş gezdiği bu alanların denetime tabi tutulması vazgeçilmez bir gerekliliktir.

SOSYAL MEDYA PSİKOLOJİK HAREKAT MERKEZİNE DÖNÜŞTÜ

Sosyal medya ne yazık ki psikolojik harekat merkezine dönmüş durumda Ülkemizi yalan haberin, iftiranın, hakaretin, dolandırıcılığın, provokasyonların adeta bir çığ gibi toplumumuzun üzerine çöktüğü bu kabus ikliminden bir an önce çıkmalıyız.

Sosyal medya o kadar masum bir mecra değil. Sosyal medyada sınırları tüm dünyaya açtığınız zaman bir takım manipülatif ortamlar zemin kazanıyor.

Psikolojik harekatların yürütüldüğü bu mecraların en büyük aracı  , propaganda ve provokasyondur. En etkin kullanılan cepheler ise sosyal medya mecralarıdır. Bu mecraların önüne geçilmediği kontrol altına alınmadığı sürece risk faktörü kaçınılmaz olacaktır.

Dışarıdan herhangi bir konvansiyonel müdahale olmadan , ciddi  harcamalar yapılmadan sadece internet üzerinden  algı yönetimiyle toplumsal karışıklıklar yaratılabiliyor. Özellikle de Sosyal medya hayatımıza girdikten sonra gelişmekte olan ülkelerde ciddi manipülasyonlar yapıldığını görüyoruz.

Çoğunluğunun  merkezi Amerika olan bahsettiğimiz bu sosyal medya platformlarını ABD’nin  hükmettiğini ve   hasım olarak gördüğü ülkelere karşı adete bir silah olarak kullandığını görmekteyiz. Hal böyle olunca hem yerli yazılım hem de milli sosyal medyanın önemi artıyor.

 YERLİ VE MİLLİ SOSYAL MEDYA PLATFORMU TERCİH OLABİLİR

Devlet destekli Kamu kurumlarının da teşviği ile  gençlerin dikkatini  ve ilgisini çekecek dinamik ve yenilikçi bir platform oluşturulmalıdır. Yine bu platformlarda açılan üyelikler mülkiyet hakkına tabi tutulursa sahte hesaplarında önüne geçilmiş bunun yanı sıra bilgi kirliliği ve dezenformasyon içeriklerin bir nebze olsun önüne geçilebilir.

Aynı odada dahi , konuşarak değil mesajla iletişim kuran insanların gerçek hayatla bağı giderek zayıfladığına şahit oluyoruz Halbuki biz çevremize baktığımızda modern köleler değil teknolojiyi bilinçli kullanan özgür bireyler görmek istiyoruz. İnsanlarımızın gerçek hayatla bağını güçlendirecek çalışmaları desteklememiz, özendirmemiz gerekiyor.

Sosyal medya yasası ile ilgili yürürlüğün, sosyal medyada işlenen suçların mücadelesinde çok önemli bir adım olduğunu dile getiren Altun ;

Sosyal medya ve siber zorbalıkla mücadelede Devletimiz çok önemli bir konuya imza attı.

“Kamuoyunda “sosyal medya yasası” olarak bilinen ve 1 ekim’de yürürlüğe giren “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele konusunda çok etkili olacak.” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim