DERLEME: DİRİLİŞ POSTASI HABER MERKEZİ

Müslümanlar’ın ihtilafından faydalanan emperyalist Batı 2016’da yerli işbirlikçiler ve taşeron terör örgütleri aracılığı ile İslam coğrafyasını kana bulamaya devam etti. Suriye savaşı başladığı günden beri en kanlı senesini yaşarken, DAEŞ fitnesi Irak’ı işgal edilmesi için de kullanıma sokuldu. Filistin’den Arakan’a, Suriye’den Doğu Türkistan’a İslam ülkelerinde kan ve gözyaşı sene boyunca hiç durmazken, Müslümanlar arasında devam eden ihtilaflar yaşanan zulmün katlanarak artmasına sebep oldu. Bölge ülkeleri, ekonomik sıkıntıların yanı sıra bölgedeki çatışmaların yüklediği savaş koşulları ve insani krizlerle mücadele etti. Çatışmaların en yoğun yaşandığı ülkeler ise Irak, Suriye ve Yemen oldu.

Suriye’de kan ve gözyaşı durmadı

Suriye, yaklaşık 6 yıldır devam eden iç savaşın meydana getirdiği yıkım nedeniyle geride kalan yılda da çatışma, istikrarsızlık ve insani krizlerle anıldı. Suriye rejimi, Rusya ve İran’ın desteğiyle 2016’da elinde bulundurduğu toprakları genişletti. Suriye’deki rejim ve destekçileri, şubat başlarında Halep’in Türkiye ile sınır temasını sağlayan insani yardım koridorunu kesti ve kenti kuşattı. Eylül başında doğu Halep’in dünyayla tek bağlantısı olan Kastillo yolu da rejim güçleri tarafından ele geçirildi. Halep’te yaşayan yaklaşık 300 bin kişi, rejim güçlerinin tam kuşatmasına girdi. Ardından rejim, Rusya ve rejim yanlısı yabancı terörist gruplar, kuşatma bölgesini iç savaş boyunca görülen en şiddetli saldırılarla vurdu. Saldırılar sonucunda binlerce kişi öldü.

Türkiye’nin çabaları ile ateşkes sağlandı

Yıl sonunda Suriye rejiminin ülkede kontrol ettiği yaklaşık yüzde 35’lik toprak parçasına, Suriye’nin ikinci büyük kenti Halep de eklendi. Suriye krizine çözüm bulmak için Türkiye, Rusya ve İran arasında 23 Aralık’ta Moskova’da yapılan görüşmeler meyvesini vererek yılın sonunda ateşkes mutabakatı sağlandı. Türkiye ve Rusya’nın garantörlüğünde Suriye rejimi ile devrimciler arasında sağlanan ateşkes, 30 Aralık saat 00.00 itibarıyla yürürlüğe girdi. Suriye’deki iç savaş altıncı yılına girerken, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 400 binden fazla kişi iç savaş sırasında can verdi. Savaş nedeniyle yaklaşık 5 milyon Suriyeli de muhacirt konumuna düştü.

Darbeci Sisi Mısır’ı IMF’ye muhtaç hale getirdi

Mısır’da, demokratik yollarla seçilen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı üç yıl önce gerçekleştirilen askeri darbenin ekonomik sonuçları en çok 2016 yılında hissedildi. Mısır, Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) elde etmeye çalıştığı 12 milyar dolarlık kredi için gerekli koşullar çerçevesinde dalgalı kura geçti. Ülkenin resmi para birimi cüneyh, dolar karşısında yüzde 247 değer kaybetti. Bunun yanı sıra, sokaktaki vatandaş birçok temel gıda maddelerinin temininde sıkıntı yaşadı ve kara borsa patlak verdi.

Yemen’de açlık krizi

Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyonun Mart 2015’te, Yemen’de iktidarı ele geçirmeye çalışan devrik cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih ve İran destekli Husilere yönelik başlattığı operasyonlar geride kalan yıl da devam etti. Koalisyonun düzenlediği hava saldırılarında sivillerin ölmesi uluslararası toplumun tepkisini çekti. Ülkede savaşın neden olduğu yıkım nedeniyle Yemen halkı dünyanın en büyük insani felaketlerinden biriyle karşı karşıya geldi. BM Dünya Gıda Programı, ülkede 14,4 milyon kişinin gıda güvenliğinden yoksun olduğunu ve her beş kişiden birinin “aşırı gıda eksikliği” yaşadığını açıkladı. Yemen’deki gıda kıtlığını gözler önüne seren fotoğraflar 2016’da hafızalarda yer etti.

İran ‘Pers Koridoru’ hedefine hız verdi

Katı mezhepçi politikalarla bölgede yayılmacılık ve nüfuz peşindeki İran, geride kalan yıl da özellikle Yemen, Irak ve Suriye’deki krizlerde bölge halklarının taleplerini görmezden gelerek, despot rejimlere ve mezhepsel ideolojiye sahip terörist gruplara desteğini sürdürdü. Irak’ta, Devrim Muhafızları Ordusu’nun desteklediği Haşdi Şabi milislerinin insan hakları ihlalleri de 2016’da uluslararası kamuoyunda yankı buldu. Beşşar Esed rejimine destek amacıyla Suriye’ye asker ve milis kuvvetlerini sevk eden İran’ın askeri kayıpları da geçen yıl artarak devam etti. Suriye’deki çatışmalarda Şubat 2013’ten bu yana öldürülen İranlı generallerin sayısı 15’e yükselirken Tahran yönetiminden gelen açıklamalara göre İran’ın Suriye’deki askeri kaybı bini aştı.

DAEŞ yetmedi Haşdi Şabi katilleri çıktı

Irak’ta 2016’nın en önemli gelişmesi ülkenin büyük bölümünü kontrolünde tutan terör örgütü DAEŞ’a karşı topyekun mücadele başlatılmasıydı. Bu mücadele sırasında Haşdi Şabi milislerinin insan hakları ihlalleri ile hükümete karşı protesto gösterileri de 2016’da gündemi meşgul etti. Yılın başında Enbar vilayetinde başlatılan operasyon, haziranda Felluce kentinde kontrolün sağlanmasıyla sonuçlandı. Bunun ardından 17 Ekim’de Irak güçleri ve Peşmerge birlikleri, uluslararası koalisyonun hava desteğiyle Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’da, DAEŞ’e karşı üç koldan operasyon başlattı. DAEŞ’e yönelik operasyonlar, İran’ın Haşdi Şabi aracılığıyla üstlendiği rol ve bu teröristlerin insan hakları ihlalleri bölgelerin geleceğine ilişkin tartışma ve eleştirileri de beraberinde getirdi

İsrail işgali genişletti BMGK “Durabilir misin acaba?” dedi

İşgalci İsrail 2016’da da işgale devam ederken BMGK’dan süpriz bir karar geldi. Dünya kamuoyunda ve bir çok basında “İsrail’i zora sokan gelişme” şeklinde lanse edilen “İşgali derhal durdur” kararı İsrail tarafından bir fırsat olarak değerlendirildi. ABD’nin yeni Başkanı Trump’ın desteğini de alan İsrail 2017’de işgali daha da arttırmaya hazırlanıyor. Öte yandan işgal yönetimi Filistinliler’e yönelik zulmüne 2016’da da devam etti. Filistinli Esirler Komitesi, yıl boyunca 2 bin 884’ü çocuk 9 bin 920 Filistinlinin İsrail tarafından tutuklandığını açıklarken İsrail’in bu yıl da yargısız infaz ettiği Filistinlilerin sayısı eylüle kadar 103’e ulaştı. İsrail-Filistin sorununun çözümü için yürütülen müzakerelerin 2014’te durmasının ardından Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinde yaşayanların sayısı 371 binden iki yıl içinde işgalin başlamasından bugüne rekor artışla 640 bine ulaştı.

Dünyada en fazla zulüm gören halk: Rogingyalılar

BM tarafından “Dünyada en fazla zulüm gören topluluk” olarak tanımlanan Arakan Müslümanları’na yönelik zulüm 2016 da artarak devam etti. Myanmar hükümetinin sistematik bir şekilde soykırım uyguladığı Rohingyalıların bir kısmı komşu Bangladeş’e kaçmayı başardı. Kaçmayı başaramayanlar ise çoluk çocuk demeden katledildi. 2016’nın en sarsıcı haberi ise elektrikli şok cihazı ile küçük bir çocuğa işkence edilmesi haber oldu. İnternette yayılan görüntülerde Rohingyalı olduğu belirtilen bir çocuğa elektrikli şok cihazı ile işkence edildiği görüldü.

Kimsenin görmediği soykırım: Doğu Türkistan

Komünist Çin yönetiminin, 1949 yılında Doğu Türkistan’ı işgal edip bölgeyi “Sincan” (Kazanılmış Topraklar) olarak adlandırdığı tarihten bu yana, Müslümanlara yönelik etnik temizlik ve asimilasyon politikası da 2016’da artarak devam etti. Sağlıklı bilgilerin alınamadığı Doğu Türkistan’da bölgeden gelenlerin anlattıklarına göre Çin işkencesi dayanılmaz boyutlara ulaştı. Camilerin kapatıldığı, tesettürlü hanımların sokağa çıkılmasına izin verilmediği Doğu Türkistan’da eğitim yolu ile Müslüman gençlere ‘dinsizlik’ fikri aşılanmaya çalışıyor. Bütün bu zulümlere raüğmen Müslüman kimliğini korumaya devam eden Doğu Türkistan dünyanın ilgisiz kaldığı zulümlerden biri olarak tarihe geçti.

Editör: TE Bilisim