Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki 12. Büyükelçiler Konferansı’nda konuştu. Erdoğan, “Doğu Akdeniz’deki her türlü gelişmenin yükünü taşıyan ülkemizin, doğal kaynaklar söz konusu olduğunda yok sayılmasına rıza gösteremezdik. Doğu Akdeniz’deki araştırma faaliyetlerinden yakında müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum” dedi.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar ise şöyle;

“Ekonomik bakımdan çok güçlü ülkelerin sağlık sistemlerinin ne kadar zayıf olduğunu pandemi sürecinde gördük.

Virüs salgını üstü örtülen birçok çarpıklığın ortaya çıkmasına vesile oldu.

Virüs salgınında insanlarımızı sahipsiz bırakmadık. 141 ülkeden 100 bine yakın vatandaşımızı aileleriyle buluşturduk.

Türkiye’den memleketine dönmek isteyen 90 ülkeden 38 bin yabancıya destek sunduk. 155 ülkeye ve 9 uluslararası kuruluşa tıbbi yardımda bulunduk.

Salgınla birlikte dünya yeni bir yol ayrımına geldi, uluslararası kuruluşlar yeni dönemi okumakta yetersiz kalıyor.

Haklı yerine güçlüyü, çoğunluk yerine bir avuç azınlığı, fakir yerine zengini koruyan mevcut küresel sistemin devam etmesi mümkün değildir.

Uluslararası ilişkilerde çok merkezlilik eğilimi ve bölgeselleşme giderek önem kazanıyor. Tedarik zincirlerinin yeniden paylaşıldığı, üretim ve lojistik merkezlerinin tekrar belirlendiği, yeni bölgesel ittifakların kurulduğu, siyasi ve ekonomik arenanın yeniden şekillendiği bir kavşaktayız.

Ülkemize ve milletimize yeni pişmanlıklar yaşatmamakta kararlıyız. Ülkemizin, yeni dönemin kurucu iradelerinden biri olması için var gücümüzle çalışıyoruz.

Doğu Akdeniz mesajı

Bugün Libya’da siyasi çözüm umutları yeniden yeşermişse, bunda Türkiye’nin zamanında yaptığı müdahalenin çok ciddi katkısı bulunuyor.

Doğu Akdeniz’deki her türlü gelişmenin yükünü taşıyan ülkemizin, doğal kaynaklar söz konusu olduğunda yok sayılmasına rıza gösteremezdik.

Doğu Akdeniz’deki araştırma faaliyetlerinden yakında müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum.

Avrupa Birliği’nin, Türkiye’yi kendinden uzaklaştıran stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını ümit ediyoruz.

Şuşa’nın işgalden kurtuluşu

Şuşa’nın işgalden kurtarılmasıyla sevincimiz ve umutlarımız artmıştır. Karabağ’daki işgal bitene kadar mücadele bayrağı inmeyecektir.

Avrupa’da İslam düşmanlığı

Türkiye’nin sınır dışı ettiği yabancı terörist savaşçıların Batılı ülkelerde elini kolunu sallayarak eylem yapmalarını anlayamıyoruz.

İslam düşmanlığıyla mücadele etmek, hem inancımızın hem de yurt dışındaki vatandaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereğidir.

İslam düşmanlığı devlet başkanlığı düzeyinde körükleniyor.

PKK terörü tarafından şehit edilen onlarca öğretmenimiz için en ufak üzüntü beyan etmeyenlerin, YPG’nin elebaşılarını kırmızı halılarla saraylarda ağırlayanların, bizim tavrımızı sorgulamasının hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur.

Siyasetin, ekonominin, iletişimin, insan ilişkilerinin kökten değiştiği bir iklimde, devlet bürokrasisinin de değişmesi kaçınılmazdır.

Bürokrasimizin eski hantal, vatandaşa tepeden bakan, kibirli tavrına son verdik.

Editör: TE Bilisim