Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde birlikte gerçekleşen Toplum Bilim Kurulu ve Koronavinüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelenin bir yılı aşkın süredir devam ettiğini anımsatan Koca, bu zor dönemlerin vatandaşların dikkati ve sağlık çalışanlarının üstün gayretleriyle başarıyla geride bırakıldığını söyledi.

Koca, salgının insan sağlığı üzerindeki yıkıcı etkisi yanında çok daha önemli ve zorlayıcı bir yönü daha olduğunun altını çizerek, " Salgın hayatımızı planlamamıza engel oluyor. İş yerlerimiz ekonomik planlama yapamıyor. Gençlerimiz evlilik planlarını yapamıyor. Öğrencilerimiz eğitim planlamalarını yapamıyor. Hayatın her alanında ama her alanında öngörülebilir bir plan yapmamıza imkan tanımayan bir mücadele dönemindeyiz." diye konuştu.

Öngörülebilir bir gelecek sunabilmek için aşı programının titizlikle ele alındığını vurgulayan Koca, şöyle devam etti:

"Müsterih olunuz. Çok yakında hayatımızı planlamamız mümkün olacak. İş yerlerimiz ne zaman açılabileceklerini, öğrencilerimiz okullarına hangi şartlar altında kavuşacaklarını öngörebileceklerdir.

Hastalığın bizi en çok yıprattığı büyüklerimizin sağlığı ve kronik hastalığı bulunan vatandaşlarımızın aşılanması önceliğinde tüm hassasiyetimizi ortaya koyduk. Bu grubun aşılanması ile daha önce ışığı gördüğümüz tünelin ucuna doğru ilerliyoruz. Pazartesi gününden itibaren il bazında 7 günlük vaka sayılarının ortalaması canlı olarak yayınlanacak. Böylelikle gerektiğinde İl Hıfzıssıhha Kurullarımız bölgesel olarak kararlar alabilecekler. Artık planlanabilir bir gelecek için bölgesel çalışmaların da yürütülebileceği bir döneme geçiyoruz. Salgın yönetiminde yeni dönemin adı 'yerinde karar' dönemidir."

"2 MİLYON 800 BİNİ AŞKIN VATANDAŞIMIZIN İLK DOZ AŞILAMASI TAMAMLANDI"

Salgının daha fazla yıpratmasına izin verilmeyeceğini ifade eden Koca, esnafın, öğretmenlerin, sağlık çalışanlarının önünü görebileceği, karamsarlıktan uzak bir geleceğe adım adım ilerlendiğini belirtti. Koca, "Ancak bu süreçte çok dikkatli ve birlikte hareket etmemiz gereken bir konu var. Tedbirlere uymak." uyarısında bulundu.

Bakan Koca, şunları kaydetti:

"Tedbirlere bazılarımız uyarak başarımızı sürdürmemiz mümkün değil. Ülkemizin salgın yönetimindeki en büyük gücü vatandaşlarımızın uyumudur. Sizler sabrederek, gösterilen yoldan ilerleyerek bu başarının mimarı oldunuz. Hep birlikte mücadeleye devam edecek ve aydınlık geleceğimize en kısa sürede kavuşacağız.

28 gün önce Sayın Cumhurbaşkanımızın başlattığı aşı programımızda, bugün itibarıyla 2 milyon 800 bini aşkın vatandaşımızın ilk doz aşılaması tamamlandı. Yarından itibaren ilk aşılanan grubumuzun ikinci doz aşılarına başlıyoruz. Amacımız hedef nüfusumuzun en az yüzde 60'ının aşılanmasını sağlamaktır. Bu hedefe ulaşabilmek için bütün alternatifleri zorladığımızdan emin olun.

Nüfusumuzun yüzde 3,5'ini aşılamış olmamız bir çoğunuza az bir oran gibi gelebilir. Ancak birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi aşı üreticisi ülkelerden biri olan Almanya'da bu oranın yüzde 3,7 olduğunu göz önünde bulundurursak, aşı konusunda ülkemizin başarısı daha iyi anlaşılacaktır. Elbette çok yakın bir gelecekte hem aşının üretimi hem de temini, bu oranı hedeflediğimiz seviyeye ulaştıracaktır."

"YARINDAN İTİBAREN 70 YAŞ ÜZERİ VATANDAŞLAR AŞI OLMAK İÇİN SİSTEME TANIMLANACAK"

Küresel basından da takip edilebileceği üzere aşı tedarikinde tüm ülkelerin zorluk yaşadığına dikkati çeken Koca, "Buna ürettiği aşılar kullanıma giren ülkeler de dahil." dedi.

Koca, salgın yönetimi boyunca her konuda eleştirildiklerini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:

"Yaptıklarımız eksik ya da fazla bulundu. Her bir eleştiriyi yönetimi daha iyi nasıl yapabiliriz fikri ile sahiplendik ve rövanş almak için değil, birlikte daha iyisini başarmak için kullandık. Vicdan sahibi gönüller, verdiğimiz mücadelede ne büyük başarılara imza atıldığını kabul edecektir. Bizim milletimizin sağlığı ve huzurundan başka hiçbir gayemiz de gayretimiz de yoktur.

Yarından itibaren 70 yaş üzeri ve cuma gününden itibaren 65 yaş üzeri vatandaşlar aşı olmak için sisteme tanımlanacak. Bilim Kurulumuzun da önerileri doğrultusunda kritik kamu hizmetlerinin aksamadan sürdürülebilmesini sağlamak ve toplumsal mobilizasyonu teşvik etmek amacıyla, hafta sonundan itibaren başta kabine üyelerimiz olmak üzere devlet üst yöneticilerini aşılanmaya davet ediyorum. Vali, il emniyet müdürü, kaymakam ve belediye başkanlarımızın kendi bölgelerindeki sağlık tesislerimizde aşılarını yaptırarak vatandaşlarımıza önderlik etmesini bekliyorum."

"ŞU AN 17 AŞI ADAYIMIZ VAR"

Bakan Koca, farklı ülkelerin ürettiği Kovid-19 aşıları arasında tercihlerini özellikle inaktif aşıdan yana kullandıklarına işaret etti.

Bu aşının, düşük riskli ve daha etkili olduğu yönünde 24 Aralık'ta yapılan basın toplantısında açıklama yaptığını hatırlatan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu tercihimiz birçok kesimden eleştiriler almıştı, ancak süreç bir kere daha haklı olduğumuzu gösterdi. Şu anda başta Avrupa Birliği olmak üzere birçok ülke, inaktif aşıya yönelmiş durumda.

Elimizdeki verilere göre aşı, koronavirüs mücadelesinde en etkili çıkış yolu olarak görünüyor. Ancak Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, toplam nüfusu 2,5 milyara ulaşan yaklaşık 130 ülkenin Kovid-19 aşısı temin edemediğini duyurdu. Ülkemiz ise yaklaşık 15 milyon doz aşıyı temin etti ve toplamda 100 milyon dozdan fazla aşı için anlaşmalarını tamamladı.

Bununla da kalmadık. Yerli aşı projelerimizi gün ve gün takip ederek hayata geçmesi için gayret sarf ettik. Şu an 17 aşı adayımız var. Bugün en önde giden aşı adayımız için Faz 2 insan deneylerinin gönüllüleri aşılanmaya başlandı."

Yerli aşı çalışmalarının başarıya ulaşmasının Türkiye açısından önemli olduğu kadar umudunu bu topraklara bağlamış ülkeler için de son derece değerli olduğunun altını çizen Koca, "Tüm dünyada aşıların devreye girişi Kovid-19 mücadelesinde yeni bir umut doğmasına yol açtı. Ancak ardı sıra gelen mutasyon haberleri yeni sorular ve yeni sorunlar ortaya çıkarmaktadır." dedi.

"KAYNAĞI BELLİ OLMAYAN ÇOK SAYIDA MUTASYON ÜLKEMİZDE DE GÖRÜLMEKTEDİR"

Bakan Koca, dünyanın üç ülkesinde görülen önemli mutasyonları ve etkilerini yakından takip ettiklerini dile getirerek, "Bunların dışında klinik seyir bakımından farklılık göstermediğini düşündüğümüz kaynağı belli olmayan çok sayıda mutasyon, dünyada olduğu gibi ülkemizde de görülmektedir." diye konuştu.

Bugüne kadar mutasyon tespit edilerek halk sağlığı laboratuvarına gönderilen 3 bin 758 örnekten 416'sının tüm genom sekansının incelendiğini anlatan Koca, "263 İngiltere (B.1.1.7), 23 Güney Afrika (B.1.351) varyantı, 106 kökeni belli olmayan varyant tespit edildi. İngiltere'de başlayan mutasyonun, hastalığın seyrinde bir değişiklik yapmamakla birlikte bulaşıcılığını artırdığına yönelik önemli bulgular vardır. Güney Afrika ve Brezilya mutasyonları ise henüz bilinmezliğini koruyor." dedi.

Koca, mutasyonlu virüse ilişkin şu bilgileri verdi:

"Mutasyonların varlığı, kısıtlamalarla ilgili takvimimizi de etkiliyor. Bilim Kurulumuzun tavsiyesi, kısıtlamaların hafifletilmesinde acele etmeden vaka seyrinin takip edilmesi yönünde. Virüs mutasyona uğramış olsa da virüs aynı virüs, tedbirler aynı, korunma yolları da aynı. Bulaştırıcılığın artmasından dolayı aynı tedbirlere daha dikkatli bir şekilde uymalıyız.

İstediğimiz düşüşü yakalarsak kısıtlamaların, yine elbette tedbirler eşliğinde, hafifletilmesi en önemli gündemimiz. Sizlerden artık sabretmenizi değil, sadece kurallara daha sıkı sarılmanızı talep ediyorum. Çok yakında daha normal şartlarda yaşayacağız. Önümüzdeki sınırlı günleri, maske, mesafe ve temizlik kurallarının yanı sıra genel tedbirlere ve kısıtlamalara sıkı sıkıya riayet ederek atlatmalıyız. Özellikle kapalı ve kalabalık ortamlardan uzak durmalıyız. Mücadeleyi kazanmak için birlikte davranmak zorundayız."

"ÜLKEMİZDE MUTASYONLARIN BÖLGESEL BİR FARKLILIĞA YOL AÇMADI"

Mutasyonlu virüslerle ilgili değerlendirmesi sorulan Bakan Koca, yeni tedbirler anlamında Bilim Kurulu'nun şu an var olan tedbirlerin devamından yana olduğunu ifade ederek, "Yeni bir tedbir ilavesi şu an öneri olarak düşünülmüyor. Var olan tedbirlerin devamı öneri olarak düşünülüyor." dedi.

Mutasyonlu virüslerin dünyada özellikle Avrupa ülkelerinde salgının seyrinde etkisinin fazla olduğunu bildiklerini dile getiren Koca, "Ülkemizde mutasyonların bölgesel bir farklılığa yol açmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz." diye konuştu.

Koca, mutasyon sayılarının giderek artmaya devam ettiğini ama var olan vaka sayılarında önemli oranda bir etkisinin şu an olmadığını gördüklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Ülkede yaygın olarak bütün illerimizde benzer şekilde özellikle son iki hafta vaka artışının olduğunu genel olarak görüyoruz. Özelde mutasyonun bulunduğu bölgede daha yoğun bir artış şeklinde bir gözlemimiz şu an yok ama bunu da çok yakından takip ediyoruz. Bu anlamda bir gelişme olursa zaten paylaşmış oluruz. Ama mutasyonda bizim esas üzerinde durmamız gereken konu şu an mutasyonda bulaştırıcılığın daha fazla olduğu. Yani daha önce 10-15 dakikada bir arada bulunmakla geçen virüsün daha kısa süreyle bu bulaştırıcılığı olduğunu biliyoruz. Ve halen virülansı üzerinde virüsün bir etkisinin olmadığını biliyoruz ama Güney Afrika ve Brezilya için bu anlamda farklı birtakım yaklaşımlar söz konusu. Bununla ilgili daha net bir şey şu an söyleyemiyoruz. O nedenle bizim bu mutasyonların görüldüğü şu dönemde özellikle tedbirler noktasında daha hassas davranmamız gerektiğini ifade etmek istiyorum."

BAKAN KOCA, BİLİM KURULU ÜYELERİYLE BİRLİKTE İKİNCİ DOZ AŞILARINI YAPTIRDI

Bakan Koca, bir başka soru üzerine bugün Bilim Kurulu üyeleriyle birlikte toplantıdan önce Şehir Hastanesinde ikinci doz aşılarını birlikte yaptırdıklarını bildirdi.

Son partide gelen aşıların 14 günlük analizlerinin tamamlandığını, bu nedenle 70 ve cuma günü 65 yaş üzerine olmak üzere aşı takvimini genişletmiş olduklarını aktaran Koca, "Onun için bundan sonraki dönemde 65 yaşa kadar vatandaşımızı sağlık kuruluşlarımızda aşılamaya davet ediyorum. Önümüzdeki süreçte giderek aşılama tedariki ile birlikte takvimi de genişleteceğimizi zaten biliyorsunuz. Bu dönemde daha önce 50 milyon doz aşı için bir sözleşme yapılmıştı. 50+50 milyon talebimiz şeklindeydi. 100 milyon doz aşının sözleşmesinin imzaladığını söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.

YÖK'ün üniversitelerde bahar döneminde yüz yüze eğitime ilişkin Bilim Kurulu'ndan acil görüş istediğinin hatırlatılması üzerine Bakan Koca, "Bu konuyla ilgili Bilim Kurulumuz görüşüyor. Zannediyorum biz bu hafta bu konuyla ilgili bir cevap vermiş olacağız. Ama şunu söyleyebilirim; şu an salgının geldiği seyir vakaların özellikle son iki hafta giderek bir artış içinde olduğu, mutasyonların giderek varlığını gösterdiği şeklinde. Özellikle yüz yüze eğitimin uygulamalı eğitimler dışında bu dönemde başlatılmasının risk teşkil ettiğini şimdiden söyleyebilirim." diye konuştu.

YÜZ YÜZE EĞİTİMDEKİ ÖĞRENMENLER ŞUBAT SONUNDA AŞILAMA TAKVİMİNE ALINACAK

Koca, bir başka soru üzerine yüz yüze eğitime geçecek okullar için Milli Eğitim Bakanlığından listelerin alındığını ifade ederek, "Şubat sonuna doğru öğretmenlerimiz için de, özellikle eğitim başlanacak olan sınıflar için söylüyorum, aşılama takvimi başlamış olacak." dedi.

Aşı konusunda başından beri bütün tedarik edilebilecek aşılarla ilgili devrede olduklarını belirten Sağlık Bakanı Koca, inaktif aşının geleneksel ve güvenilir olduğu için özellikle devrede olduklarını vurguladı. Koca, "Ama diğer aşılarla ilgili de ilk günden itibaren hem AstraZeneca, hem Sputnik, hem Pfizer-BioNTech aşısıyla ilgili başından beri devrede olduk. Ama gönlümüz güvenilir aşıyı daha çok temin etmekten yana oldu." diye konuştu.

Koca, alabilme potansiyelini düşünerek 4 ay kadar önce Rusya'dan Sputnik, Çin'den CoronaVac ve Türk bilim insanlarının geliştirdiği Pfizer-BioNTech aşılarının faz-3 çalışmalarının Türkiye'de başlatılmasını, özellikle Türk toplumundaki etkisini ve sonuçlarını görerek, buna göre aksiyon almak istediklerini söylediğini hatırlattı.

BioNTech ve Sinovac'ın faz-3 çalışmasının başladığını, hatta Sinovac'ın faz-3 çalışmaları için bakanlık olarak destek verdiklerini anlatan Koca, Sputnik ile ilgili de toksikolojisinin istenilen şartlarda sağlanması için karar verildiğini söyledi.

"NİSAN AYINA KADAR KİM BİZE AŞIYI VERECEKSE O FİRMALARLA DEVREDE OLDUK"

Bundan sonraki süreçte Sputnik aşısını temin noktasında devrede bulunduklarını ve hatta Türkiye'de üretiminden yana olduklarını kaydeden Koca, bu konuda görüşmeler ve çalışmaların devam ettiğini aktardı.

BioNTech aşısı için de başından beri şirketinin sahibi Uğur Şahin ile devrede olduklarını anlatan Koca, şöyle devam etti:

"Almanya'nın satışı Pfizer tarafından değil, BioNTech tarafından yapılmış oluyor. Yani Uğur Hoca'nın bu noktada yetkisinde ilerliyor. Başından beri bu görüşmelerde bizim için önemli olanın mart, en geç nisan ayında teslim edilebilecek aşının önemli olduğunu söyledik. Birçok firma sizinle sözleşme yapmak istiyor ama mart ve nisan ayına kadar verebileceği aşının olmadığını biliyoruz. O nedenle biz yerli aşının daha sonraki dönemde zaten devreye gireceğini düşündüğümüz için, bizim toplumumuz için de nisan ayına kadar aşılamayı hedeflediğimiz için nisan ayına kadar kim bize aşıyı verecekse, o firmalarla hep başından beri devrede olduk."

BioNTech ile yaptıkları sözleşmeden söz eden Bakan Koca, en son geçen hafta Uğur Şahin ile görüştüklerini ve bu ay için BioNTech aşısının ayrıca gelmiş olacağını anlatarak, şunları kaydetti:

"Miktar olarak muhtemelen 500 ile 800 bin arası gelmiş olacak. Ama şunu söyleyebiliriz, Mart sonunda 4,5 milyon, 5 milyona tamamlama ihtimali de olmak üzere gelmiş olacak. Sözleşme zaten imzalanmıştı ve bu aşıldı. 30 milyona kadar da opsiyonel olarak imzalanmıştı, o dediğim tarihte. İlave olarak 50+50 milyon talebimiz vardı Sinovac'tan. İkinci 50 milyon için de sözleşme imzalandı. Dolayısıyla 100+5 milyon ama o 5 milyon, 30 milyon opsiyonel olmak üzere mart sonuna kadar 5 milyon. Yani 130 milyona yakın bir aşının sözleşmesinin yapıldığını söyleyebilirim. Bize özetle mart veya nisan ayına kadar aşıyı verebilecek her firmadan alma çabası içinde olduğumuzu vatandaşımız bilmiş olsun.

Aşı küresel bir savaşa döndü ve bu anlamda yapılan birçok şeyin olduğunu biz biliyoruz ama biz vatandaşımızı dünyada en az etkilenen ve bu tedariği sağlayan ülke olma noktasında yoğun bir gayret ve çaba içindeyiz. Bundan da emin olalım. Artık bundan sonraki süreçte aşının gelişiyle de ilgili doğrusu 'Bugün şu kadar geldi, bu kadar gelecek' gibi söylemekten yana değiliz. Çünkü bunun da başka ülkeler nezdinde birtakım sorunlar oluşturduğunu, hem firma hem aşının geldiği ülke de kendi vatandaşını aşılamak anlamında. Mesela dün ve bu sabah ayrıca aşı gelmiş oldu Türkiye'ye. Ama biz bunu söylemedik. Şimdi ilk defa benden duyuyorsunuz. Onun için vatandaşımız müsterih olsun. Biz daha fazla aşıyı birçok firmadan getirmek noktasında yoğun bir gayret içindeyiz. Bundan emin olalım."

"YERLİ AŞIDA FAZ-2 ÇALIŞMASI BUGÜN BAŞLAMIŞ OLDU"

Yerli aşıya ilişkin çalışmalarda gelinen noktaya ilişkin soru üzerine Koca, şunları söyledi:

"Faz-1 çalışması devam ediyordu, bitmişti, Faz-2 çalışması bugün başlamış oldu. Yani, inaktif daha önce Faz-1 çalışması başlanan ve biten aşının bugün Erciyes Üniversitesinde Faz-2 çalışması başlamış oldu. Zannediyorum 1 hafta veya 10 gün içinde, çok geç olmayacak, en az 3 aşının Faz-1 çalışması için de izin verilerek başlanmış olacak ve her geçen gün bu sayılar giderek artmış olacak. Önemli olan bu dönemde, bu aşıları erken dönemde yerli aşıyı geliştirebilir olmak. Yani preklinik safhası bitti, insan çalışmaları safhasına geçilmiş oldu. Zannediyorum Faz-3 çalışmasına daha önce de söylediğim şekliyle nisan ayı ve sonrası dönemde de diğer aşılar olmak üzere başlamış olacağız."

Bakan Koca, daha önceki günde ortalama 1,5 milyon aşı yapılabileceğine ilişkin açıklaması hatırlatılarak, "11 bin kişiye kadar bu sayı düştü. Herkes merakla aşı bekliyor durumda. Günlük aşı sayısının bu kadar düşmesindeki sebep nedir?" şeklindeki soru üzerine, "(Yapılabileceğini söylemiştim) dediniz, evet öyle söylemiştim. Yani Türkiye'nin aşılama potansiyelini söylemek istemiştim. Biz gerektiğinde 1,5 milyona kadar, hatta 2 milyon bile olabilir, aşı yapabilecek sağlık sistemi olarak potansiyele sahibiz. Ben sağlık sistemimizin bu noktadaki altyapısını ve güçlülüğünü ifade etmek için söyledim." diye konuştu.

"İKİNCİ DOZLARINI DA GARANTİ EDEREK BİZ BU AŞI PROGRAMINI YÖNLENDİRDİK"

Koca, bir aşı odasında 50 kişinin aşılanabilmesi halinde günde 2 milyon kişinin aşılanabileceğini belirterek, şöyle devam etti:

"Çok rahatlıkla iki-üç katına da arttırabiliriz, yeter ki aşımız olsun. Bu potansiyelimiz var, bu anlamda sorun yok. Dolayısıyla aşının tedarikiyle birlikte biz bunu zaten başlatmış oluyoruz. Şu döneme kadar 75 yaş ve üzeriydi, ortalama ne kadar? 2,7 milyon kişiyi biz aşmış olduk. Niye? Elimizdeki aşıyı düşünerek. İkinci dozlarını da garanti ederek biz bu aşı programını yönlendirdik. Yani gelen her aşıyı hemen yapan değil, ikinci dozlarının garanti edilerek yol alınması gerektiğini baştan itibaren düşündük ama önümüzdeki süreçte giderek bu tedarik daha yoğun bir şekilde sağlanırsa o durumda daha fazla aşı yaptığımızı vatandaşımız da görmüş olur."

Bir gazetecinin, "Mutasyonlu vakaların görüldüğü il sayısı ve illeri paylaşabilir misiniz? Mutasyonlu illere özel tedbirler gelebilir mi?" şeklindeki soru üzerine Koca, "Mutasyonun tipine bağlı. Yani mutasyon eğer gerçekten o bölgede çok önemli bir sorun haline geldiyse o durumda o bölge için mutasyona özel bir takım yaklaşımlar geliştirmek gerekebilir mi, Bilim Kurulu o dönemde tartışır ama şu dönemde, şu an bizim gördüğümüz mutasyonun Türkiye için bu anlamda bir sorun oluşturmadığını, her geçen gün il sayısının ve mutasyon sayısının arttığını da biliyoruz. 28 ili geçti, zannediyorum 32, hatta 33 ile kadar çıkmış oldu." dedi.

Gelecek dönemde vaka artışı seyrinin kendileri için daha anlamlı olacağını söyleyen Bakan Koca, şöyle devam etti:

"Buradan kastettiğim özellikle şuydu; biz haftalık vaka sayısını, 100 binde görülen vaka sayısını pazartesiden itibaren açıklamak istiyoruz. Burada bazı illerimizde vaka sayılarının az olduğunu, bazı illerimizde de yer yer fazla olduğunu biliyoruz. Hatta ilçe bazında bazı yerlerde daha düşük olduğunu biliyoruz. O durumda Bilim Kurulu bununla ilgili bir esas belirleyecek. Bu esas doğrultusunda gerektiğinde il, hatta ilçe bazında birtakım kararları almak mümkün olacak ve bunu da şeffaf bir şekilde pazartesiden itibaren vaka ile birlikte, alınan kararla birlikte açıklamak istiyoruz. Yani vatandaşımızın bölgesinde olaya daha bilinçli katılarak, niye yasak geldiğini görerek, bunun düşürülmesi için ne yapabileceğini düşünerek mülki amirlerle birlikte hareket etmesinin daha doğru olacağı kanaatini taşıyoruz Bilim Kurulu olarak."

Restoran ve kafelere ilişkin kısıtlamalarda yakın dönemde gevşeme olup olmayacağına yönelik soru üzerine Bakan Koca, şunları kaydetti:

"Vakanın seyri, salgının seyri bunu belirleyecek ama mart ayından itibaren, özellikle pazartesi gününden itibaren vaka sayılarını il bazında açıklayacağımızı söylemiştim, mart ayından itibaren de iller bazında vaka sayısına göre birtakım kısıtlamaları kaldırmak, gevşetmek veya arttırmak gerekebilir. Bunu Bilim Kurulu çalışıyor ve onu da zaten önümüzdeki günlerde veya önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde açıklamış oluruz. Yani bölgesel bazda, iller bazında birtakım kısıtlamaları gevşetmek mümkün olabilir. Öneri olarak bunu sunacağımızı söyleyebilirim."

Editör: TE Bilisim