Durim Abazi / Özel Haber
Dünya aşı milliyetçiliğini sona erdirme mücadelesi verirken, Batı Balkanlarda aşı turizmi başladı. Demir Perde’nin arkasında kimlerin atom bombasına sahip olduğunu tartışan ve olası bir savaş durumunda kaybedecek olan ABD veya Sovyetler Birliği’ni tartışarak onlarca yıl geçiren birçok Batı Balkan vatandaşı için mevcut aşı krizi koronası uyandırdı.
Şu anda hangi Batı veya Çin aşısının en iyisi olduğu ve ABD veya AB müttefiklerinin, en azından şimdilik, Balkan ülkelerinden birinin Moskova veya Pekin’e dönmesi durumunda kızacakları konusunda tartışmalar var. Tartışma elbette tamamen teorik bir nitelik taşıyor, çünkü pratikte bölgenin çoğu bir zamanlar atom bombası kadar az aşı gördü.
SIRBİSTAN BAŞLADI
Kuzey Makedonya, Karadağ, Bosna ve Kosova’da aşılama henüz başlamadı ve bunun ne zaman olabileceğine dair kesin bir gösterge yok. Bu ülkelerin hiçbirinde halihazırda aşı bulunmamaktadır; yetkililer yalnızca ilk dozların bu ayın sonunda ulaşacağına söz verdiler. Arnavutluk tek başına - sembolik olarak - yaklaşık 2,8 milyonluk bir nüfus için 2 bin doz sağlamayı başardı.
Bölgedeki bir istisna, aşılanan vatandaş sayısı bakımından Avrupa’nın önde gelen ülkelerinden biri olan Sırbistan’dır.
“RUS PROVOKASYONLARI”
Sırbistan ile Batı Balkanlardaki diğer beş ülke arasındaki fark nedir? Bu soruya yerel politikacılar diyor ki: jeopolitik. Kuzey Makedonya Ekonomi Bakanı Kreshnik Bekteshi bu hafta, koronavirüs aşısı ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “Sırbistan Rusya’dan aşı alıyor, ancak biz ülke olarak AB’ye yöneldik.” dedi. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama da benzer bir görüşe sahip ve Moskova’nın “Sputnik V” aşısı teklifini “provokasyon” olarak nitelendiriyor.
Facebook aracılığıyla Makedon yetkililerine çağrıda bulunan Dr. Tatjana Gurzanova, “Bürokrasiyi unutun ve Ruslara, Çinlilere ve diğer aşılara yeşil ışık yakarsınız, herkese açığız. Aşı olmak için dizlerinin üstüne düşeceksin!” ifadelerini kullandı. Bölgede henüz aşı almamış ülkelerde bunun gibi dramatik çağrılar giderek daha fazla duyulmaktadır.
