Aslıhan Şimşek / Mülâkât

Türk siyasi tarihinde postmodern darbe olarak adlandırılan ve 9 saatlik Milli Güvenlik Kurulu toplantısının kararıyla gerçekleştirilen 28 Şubat darbesinin üzerinden 24 yıl geçti. Darbe ve sonrasındaki süreç üniversitelerde ve kamuda uygulanan başörtü zulmüyle zihinlerde yer etti. Muhafazakâr ailelerin eğitim, iş ve sosyal hayattan dışlanmasına sebep olan bu acı tecrübeler,şimdi karşımıza o dönemin son çırpınışlarına denk gelmiş, hatta belki de hiç yaşamamış gençlerin elinde “ Tanık” adlı bir belgesel film olarak çıkıyor.

FİLMİN YAPIMCISI 21 YAŞINDA

Yazar Demet Tezcan’ın “Bin Yıla Azmetmiş Zulüm/28 Şubat 28 Tanık” isimli kitabından esinlenilerek hazırlanan “Tanık” belgeseli Türkiye’nin karanlık günlerini yeni nesle anlatmayı hedefledi. Filmin 21 yaşındaki yapımcısı ve Üsküdar Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğrencisi Kerem Tekinalp belgeseli çekmeye karar verdiği süreci şöyle anlattı:

“Bir gün Youtube’da karşıma Nuray Canan Bezirgan’ın hikayesi çıktı. O dönemde henüz ortaokul ikinci sınıf öğrencisiydim. Gencecik bir kadının ikiz bebeklerinden birini eylemler sırasında kaybetmesi, ikincisinin hayati riski varken mahkemeye çıkarılması beni çok etkilemişti. 13 yaşında ilk kez ‘28 Şubat nedir, ne yaşamışlar?’ diyerek araştırmaya başladım. Daha sonraki yıllarda da yakın tarihe merakım devam etti. Demet Tezcan’ın 28 Şubat 28 Tanık isimli kitabını okuyunca bir şeyler yapmaya karar verdim. Yaşananları onların dilinden aktarmak istedim.”

“YAŞITLARIMIZA 28 ŞUBAT’I ANLATMAK İSTEDİK”

Belgeselin basın danışmanlığını üstlenen ve fikir ortağı olan 22 yaşındaki Üsküdar Üniversitesi Sosyal Hizmetler mezunu Sinem Taşyürek ise projeyi yapmaktaki amacının, “bugün eğitim ve sosyal alanda birçok rahatlığı yaşarken geçmişte kendileri için başörtüsü mücadelesi vermiş insanları asla unutmamak” olduğunu söyledi.

“Biz tarihimizi çok çabuk unutuyoruz, unuttukça da aynı çileyi çekiyoruz” diyen Taşyürek, projeye dair ilk adımların bir telefon görüşmesinde atıldığını kaydetti. Taşyürek, “Bir gün film ve kitap okumaları yapmak istediğimde ‘Şubat ve Şehadet’ konusunu araştırmaya başladım. Ancak gördüğüm tablo beni çok üzdü. Çünkü bu konuda kaynak olarak yalnızca 2 film bulabildim. Bu zamana kadar şehadeti ve şubat ayını yalnızca anlatmakla vakit kaybettiğimi, fiili olarak bir şeyler yapamadığımı fark ettim. Biz Müslümanlar için ‘Şubat şehadettir ve Şubat 28’dir.’ Buradan hareketle ümmet bilincini yeniden harekete geçirebilmek için bunu ekranlara taşımak istedim. Özellikle yaşıtlarıma 28 Şubat’ı, Mavi Marmara’yı, Gazze’de ve İslam coğrafyasında yaşananları anlatmakta çok zorlanıyordum. 28 Şubat ile ilgili bir yazı yahut kitap önerebiliyordum ancak film öneremediğimi fark ettim. Bizim neslimiz neredeyse nefesini bile medya araçlarından alıyor. Benim de onlara derdimi bu şekilde anlatmam gerekirdi. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘90’lı yıllarda Türkiye’nin çektiği sıkıntıları Z kuşağına anlatın’ cümlesi bize o günleri anlamaya ve anlatmaya ne kadar ihtiyacımız olduğunu hissettirdi.” dedi. Taşyürek, şahit olmadığı zamanlara ait bir projeyi gerçekleştirirken yaşadığı zorluğu ise “Yaşamadığımız dönemin filmini yaparken çok tereddütle yaptık, hatalarımız da olmuştur. Çünkü bilmediğimiz bir sıkıntıyı insanlara anlatmaya çalışacağız ancak bunu bir şekilde aktarmamız gerekiyordu. Başörtüsüne karşı olumsuz bakışı hala söndüremedik ama çok büyük bir başarı da elde ettik” cümleleriyle tarif etti.

"BEN ANLATTIKÇA İNANMADILAR"

28 Şubat dönemindeki başörtü mağdurlarından biri olan ve belgeselde yer alan tanıklardan Esra Ege Gürler de yasak bittikten sonra Ordu Üniversitesi Matematik Öğretmenliği Bölümü’ne dönüş yaptı. Gürler o süreçten bahsederken şu ifadelere yer verdi:

“Tekrar üniversiteye gitmek güzel bir duygu fakat insan bıraktığı üniversitede devam etmek istiyor. Çünkü orada elinizden alınmış haklar ve anılar var. Ordu’da okurken sınıfın ablasıydım ben. ‘Abla neden böyle oldu’ diye soruyorlardı. 28 diye bir şey duymuşlar ama ne olduğunun bile farkında değiller. Ben anlattıkça inanmakta zorlandılar. Ama gençlik bunu idrak ederse tekrar yaşamayacağız diye düşünüyorum. Biz yeni nesle ne kadar anlatırsak bunu yaşama ihtimalimiz o kadar azalacak.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN MESAJ

19 Ocak-21 Ocak 2021 tarihlerinde 40 saatlik bir maceranın sonucunda çıkan film, 28 Şubat’ın tanıkları olan altı ismin hikâyeleri üzerine kuruldu.

Yapımcılığını ve senaristliğini Kerem Tekinalp’in üstlendiği filmin yönetmenliğini ise Bünyamin Bayansal yaptı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde çekimleri yapılan ve başörtülü genç kızlar üzerinden darbenin anlatıldığı filmin galası, 26 Şubat’ta Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde (ZKSM) yapıldı. Galaya İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı Kan ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy katıldı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da filmin galasına mesaj gönderdi. Erdoğan mesajında; "Bizler, unutmadığımız ve unutturmadığımız müddetçe 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz gibi acı hatıraların tekrarlanmayacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın mesajı ise şöyle;

"28 Şubat dönemine damga vuran destansı başörtüsü mücadelesini tekrar hatırlamamıza vesile olan bu çalışmada emeği geçenleri tebrik ediyorum.

28 Şubat sürecinde yaşanan hukuksuzlar, bilhassa da başörtülü kızlarımızın maruz kaldığı haksızlıklar, milletimizin hafızasında silinmez izler bırakmıştır.

Üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen o dönemde yaşadığımız hüzünleri ve buruk sevinçleri anlatan bu eser, çok önemli bir arşiv belgesi olarak kayıtlarda yerini alacaktır.

Bizler, unutmadığımız ve unutturmadığımız müddetçe 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz gibi acı hatıraların tekrarlanmayacağına inanıyorum.

Tanık Belgesel Filminin, benzer projelere ilham kaynağı olmasını diliyor, hazırlanmasına katkıda bulunan kurum ve kuruluşlarımızı kutluyorum. Sizlerin şahsında ülkemizin bütün gençlerini yürekten selamlıyorum."

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın sponsorluğunda hazırlanan belgesele ayrıca Sancaktepe, Ümraniye, Tuzla, Zeytinburnu ve Bağcılar Belediyeleri, Cihannüma Derneği, Birlik Vakfı, TÜGVA da destek verdi.

Editör: TE Bilisim