Hicri takvimde Recep ayının 27. gecesine tekabül eden Miraç kandili Müslümanlar için büyük önem taşıyor. Göğe yükselmek anlamına gelen miraç, İslam aleminin son peygamberi Hazreti Muhammed’in (s. a. v.) mucizesiyle birlikte vuku buluyor. Miraç, Allah’ın en sevdiği kulu ve peygamberi olan Hz. Muhammed’in Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya oradan da Allah’ın huzuruna yükseldiği hadiseye denir. Peki, Miraç kandilinde oruç tutulur mu? İşte miraç kandilinde yapılması gereken ibadetler…

MİRAÇ KANDİLİNDE ORUÇ TUTULUR MU? İŞTE MİRAÇ KANDİLİNDE YAPILMASI GEREKEN İBADETLER…

Kur’an-ı Kerim’de miraç hadisesinin anlatıldığı ayet bulunmaktadır. İsrâ Sûresi: 1. Ayet, Hak Teâlâ buyurur: “Kulunu (Muhammed aleyhissalâtü vesselâm) bir gece, Mescid-i Harâm’dan kendisine bâzı âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allâh, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.” (el-İsrâ, 1) 

Resulullah, miraca çıkmadan önce kalbininin temizlenmesini (Şerh-i Sadr ) ise şöyle anlatır:“Ben Kâbe’nin Hatîm kısmında yatıyordum. Uyku ile uyanıklık arasında bana biri geldi, şuradan şuraya kadar (göğsümü) yardı. (Bu sözünü söylerken boğaz çukurundan kıl biten yere kadar olan kısmı gösteriyordu.) Kalbimi çıkardı. Sonra bana, içerisi îman ve hikmetle dolu, altından bir kab getirildi. Kalbim (çıkarılıp su ve Zemzem ile) yıkandı. Sonra içerisi îman ve hikmetle doldurulup tekrar yerine kondu…” (Buhârî, Bed’ü’l-Halk 6, Enbiyâ 22, 43; Müslim, Îman 264)

HAZRETİ MUSA VE İBRAHİM’İN MÜJDELERİ

Peygamberimizin Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya yürütülmesini ifade eden İsra, oradan da yedi kat göğe yükseltildiği Miraç hadiseleri hicretten 18 ay evvel vuku bulmuştur. Hz. Muhammed, Miraçta dünya kapısını geçtiğinde Hz. Adem’i görmüştür. İkinci semada Hz. İsa ve Hz. Yahya’yı üçüncü semada Hz. Yusuf’u, dördüncü semada Hz. İdris’i, beşinci semada Hz. Harun’u, altıncı semada ise Hz. Musa’yı görmüştür. Musa aleyhisselam “Benden sonra bir delikanlı peygamber oldu, O’nun ümmetinden cennete girecek olanlar benim ümmetimden cennete girecek olanlardan daha çok” diyerek peygamberimizi müjdelemiştir. Resulullahın yedinci kat semada gördüğü Hz. İbrahim ise şu sözleri söylemiştir: “Ya muhammet, ümmetine benden selam söyle ve onlara cennetin toprağının çok güzel, suyunun çok tatlı, arazisinin son derece geniş ve düz dümdüz olduğunu bildir. Söyle de cennete çok ağaç diksinler. Cennetin ağaçları ‘Sübhanallahi ve’l hamdü lillahi ve la ilahe illallahu vallahu ekber!’ demekten ibarettir.”

MİRAÇTA NE OLDU

Hz. Muhammed, Miraç gecesinde cennetin kapısı üzerinde şu ibarenin yazılı olduğunu gördü: “Sadaka on misliyle, borç vermek ise on sekiz misliyle mükafatlandırılacaktır.” Cebrail’e borç verilen şeyin neden sadakadan daha üstün olduğunu sorduğunda ise Cebrail, “Çünkü sâil yanında para olduğu halde sadaka ister. Borç isteyen ise, ihtiyacı sebebiyle talepte bulunur” dedi. (İbn-i Mâce, Sadakât, 19)

Peygamberimizin Miraçta Allah’ı gördüğüyle ilgili şu hadisleri de bulunmaktadır:

“Ben yüce Rabbimi gördüm!” (Ahmed, I, 285; Heysemi; I, 78)

“Bir nur gördüm!” (Müslim, İman, 292)

Resulullah Miraç esnasında ümmetinden bazı toplulukları birbirinden farklı kötü durumlarda görmüştür. Onların arasında yetim malı yiyenler, gıybet edenler, zina edenler, faiz yiyenler ve çocuklarını öldüren kadınlar vardır.

İBADETLERLE MİRAÇ KANDİLİ

Müslümanlar Miraç gecesinin faziletinden istifade edebilmek için ibadet etmek isterler. İslam alimleri Miraç kandilinde oruç tutmanın, Kur’an okumanın, sadaka vermenin, zikir ve salavat çekmenin faydası olabileceğini söylemişlerdir. Miraç gecesinde çokça dua ederek istekleri Allah’a buyurmak da yapılabilecekler arasındadır. 5 vakit farz namazdan borcu olanların borçlarını kaza etmeleri, ve nafile namaz kılmaları da oldukça mühimdir. 

Mahmud Sami Ramazanoğlu, Miraç gecesi kılınabilecek nafile namazla ilgili ‘Dualar ve Zikirler’ kitabında ‘Miraç Gecesi Namazı’nı şöyle anlatmaktadır: "Receb-i Şerîf’in yirmi yedinci gecesine müsadif olan mübarek Leyle-i Miraç’ta on iki rekat nafile namaz kılınması müstahsen görülmüştür. Her rekatta Fâtihâ-i Şerîfe’den sonra başka bir sûre okuyarak iki rekatta  bir selâm vermeli ve sonra yüz kere ‘Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber.’ denilmelidir.” Zikrin anlamı ise şöyledir: ‘Allah’ı tesbih ederim/bütün noksan sıfatlardan tenzih ederim, hamd Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilâh yoktur, Allah en büyüktür.’ Namazdan sonra yüz kere istiğfar etmeli ve yüz kere de Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’e salât ve selâm göndermelidir. Bunlardan sonra da kişi istediği şekilde kendisine dua eder. 

Müslim’de rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:“Rasûlullâh’a sallâllâhu aleyhi ve selleme (Mîrâc’da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının affedildiği haberi...” (Müslim, Îman, 279)

Editör: TE Bilisim