Muhammed Şimşek / Özel Haber

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bölünmez bütünlüğü, toplumsal huzur ve güven ortamının korunması için HDP'nin temelli kapatılmasının hukuksal zorunluluk olduğuna vurgu yapılan iddianamede binlerce delil yer alıyor. Bir ayağı Kandil'de diğer ayağı mecliste yurdun dört bir yanında terör örgütü PKK'nın sözcülüğüne soyunan HDP'nin kirli sicilini tek tek kayıt altına alan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, yüzlerce sayfalık iddianameyi Anayasa Mahkemesi'ne göndermişti.

Aynı zamanda HDP'nin kapatılması talebiyle dava da açan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ardından Anayasa Yüksek Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan bir raportör görevlendirdi. Böylece bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceği de netleşmiş oldu.

AYM RAPORTÖR GÖREVLENDİRDİ

Kapatma davasında iddianamenin incelenmesi sürecine geçildi ve bu kapsamda raportör görevlendirmesi gerçekleştirildi. İddianamede partinin temelli kapatılmasıyla birlikte 687 isim hakkında siyaset yasağı getirilmesi, hazine yardımlarının kesilmesi ve geçmişte yapılan yardımların da iadesi istenmişti. Arslan'ın görevlendirdiği raportörün ilk incelemeyi tamamladıktan sonra ortaya çıkardığı raporu AYM heyetine sunması gerekiyor. Ardından raporu gözden geçirecek olan heyet, iddianamenin kabul edilip edilmeyeceğine hükmedecek. Bu süreç ise Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümlerine göre iddianamenin gönderildiği tarihten sonra 15 günü aşmayacak.

BUNDAN BÖYLE NE OLACAK?

AYM heyetinin kabul etmesinden sonra 609 sayfalık iddianame HDP'ye gönderilerek ön savunma istenecek. Yüksek Mahkeme'nin tanıdığı süre içinde bir savunma gelmediği takdirde HDP'nin sürenin uzatılması için başvuru yapabilecek. Başvuru sonrası ek süre tarihini yine AYM heyeti tayin edecek. Ön savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin'in AYM'ye sunacağı görüşü daha sonra HDP'ye gönderilecek. Akabinde Anayasa Mahkemesi tarafından belirlenecek takvim içerisinde önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin sonra HDP yetkilileri de sözlü savunmada bulunacak.

'OY ÇOKLUĞU' KARARI

Sürecin en kritik aşamasını ise hiç şüphesiz karar aşaması oluşturuyor. 15 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti HDP hakkındaki kapatma davasını oy çokluğuyla karara bağlayacak. Bunun içinse toplantıya katılan üyelerin 3'te 2 oy çokluğuyla yani 15 üyenin 10'unun oyuyla karar verebilecek. Daha sonra karar siyasi partiye tebliğ edilerek Resmi Gazete'de yayınlanacak. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının Resmi Gazete'de yayınlanmasını ardından ise iddianamede haklarında siyasi yasak talep edilenlerin 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamayacak.

HİÇBİR ZAMAN MİLLİ OLMADILAR

HDP'nin küresel terörizmin aparatı konumundaki PKK'nın bir organı olduğunu iddianamede delilleriyle ortaya koyan Yargıtay Başsavcısı "Hiçbir milli meselede Cumhuriyet'in yanında yer almadılar" ifadesini kullandı. Partinin terör örgütü PKK/KCK ile kurduğu göbek bağını iddianamede tek tek sıralayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamede "HDP ile PKK-KCK arasında bir fark yoktur. HDP silahlı terör örgütü PKK-KCK'nın emir ve talimatları doğrultusunda faaliyet yürüten yaptıkları veya yapmadıkları bakımından örgüte hesap veren, terör örgütünün siyasi görünümlü bir uzantısı, organıdır.

Başka bir deyimle HDP; PKK'nın partisidir" ifadelerini kullandı. Parti çatısı altında PKK'nın gizli ajandasına hizmet eden partililerin bugüne kadar işlediği bütün suçların sıralandığı iddianamede '6-8 Ekim Olayları' başta olmak üzere 'çukur eylemleri' dahil bugüne kadar attıkları her adım işlendi. HDP'nin yüzüne siyasi parti maskesi takan PKK'dan müteşekkil olduğunu anlatan tam 20 ayrı delil dosyada yer aldı.

DEVLETİ SUÇLADILAR

Gara Operasyonu sırasında 13 vatandaşımızın kalleşçe katledilerek şehit edilmesinin ardından HDP'lilerin terör örgütünü kınayana bir tek açıklama yapmadığına dikkati çeken iddianamede Hüda Kaya ve Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun devleti suçlayan mesajları dosya kapsamına alındı. Öyle ki Ağrı milletvekili Dirayet Taşdemir bizzat Gara'ya giderek teröristlerle görüştüğü belirtilen iddanamede İspanya'da ayrılıkçı ETA ile bağlantılı Herri Batusuna Partisi hakkında verilen AİHM kararına da işaret edildi.

TERÖRİST KAMPINA GİDEN VEKİL

Terör örgütü PKK'nın rehin aldığı 13 kişiyi Gara'da şehit etmesi sonrası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından açıklanan, HDP Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir'i 9 Haziran 2019 yılında bölgede gördüğünü anlatan teröristin ifadesi de kapatma davası iddianamesinde yer aldı. Terör örgütü üyesi S.B.'nin ifadesinde, HDP'li Dirayet Dilan Taşdemir'in yaşamını, terör örgütü faaliyetlerine adadığını belirttiği aktarıldı. S.B., "HDP içerisinde siyaset yapan Belediye Başkanı olarak seçilen şahısların hiçbir zaman kendi iradeleriyle özgürce aday listelerini belirleyemediklerini söyleyebiliriz.

Türkiye'de yapılan genel ve yerel seçimlerde adı BDP, HDP olan yasal siyasi partilerin adayları terör örgütünün Kandil'de bulunan üst yönetimi tarafından belirlendi. Örgüt kadrolarından oluşan adayları listelerine dahil ederek yerel veya genel seçimlerde seçilmeleri sağlandı. Bu sayede terör örgütü adına faaliyet yürüten kadroları yerel yönetimlere ve milletvekili olarak meclise girmeleri sağlandı" ifadelerini kullandı.

PROPAGANDA YAPTILAR

HDP 24. dönem İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel hakkında 55 farklı soruşturma açıldığı belirtilen iddianamede, Tuncel'in KCK Siyasal Alan Merkezi içerisinde örgütsel faaliyetler yürüttüğü kaydedildi.

Tuncel'in Abdullah Öcalan'ın talimatı ile kurulan siyaset akademilerinde 'PKK Tarihi' konusunda eğitim verdiği belirtilen iddianamede, "Şüphelinin siyasi kimliği adı altında PKK/ KCK silahlı terör örgütünün ideolojisi ve amacı doğrultusunda örgüte halk desteği sağlamak, örgüt ideolojisini yaymak ve geniş kitlelere ulaşmak amaçları doğrultusunda örgüt içerisinde kendisine verilen görevleri yerine getirdiği anlaşılmaktadır" denildi.

Tuncel'in 06.01.2016 tarihinde ise "Adli ve idari kolluk görevini yerine getiren görevlileri ve terörle mücadelede izlenen haklı yöntemleri katliamcı olarak tabir ederek ve görevlilerin sivil halkı katlettiği yönünde söylemlerde bulunduğu" anlatıldı.

TERÖRE ÖZGÜRLÜK MASKESİ

İddianamede HDP 25. ve 26. dönem Van Milletvekili Figen Yüksekdağ’ın verdiği bir röportaja yer verilerek, “…PKK bir halk özgürlük hareketidir. Aynı zamanda demokrasi ve eşitlik mücadelesi veren bir örgüttür. Bizler PKK’nın bu hedefl ere ulaşma konusunda başvurduğu yöntemleri onaylamıyoruz. Ancak şunu da kabul etmeliyiz ki uyguladığı program terör değildir” şeklinde beyanlarda bulunduğu kaydedildi. İddianamede 6-8 Ekim olaylarında da halkı suç işlemeye alenen tahrik etmekle de suçlanan Yüksekdağ hakkında Adana, Ankara Ağrı, Diyarbakır, İstanbul, Şanlıurfa, Van, Gaziantep, İzmir ve Batman Cumhuriyet Başsavcılıklarınca 113 farklı soruşturma açıldığı bilgisine yer verildi.

ÖRGÜTE KOL KANAT GERDİLER

  • Terör bayraklarıyla donatılan HDP kongrelerinde PKK ve elebaşı Öcalan lehine sloganlar atıldı.
  • HDP milletvekilleri Faysal Sarıyıldız, Leyla Birlik, Aycan İrmez ve Ferhat Encü'ün dağda PKK kampında eğitim aldığı tespit edildi.
  • Ağustos 2015'te HDP'li Faysal Sarıyıldız, Silopi'de 5 özel harekat polisinin şehit olduğu terör eyleminde yaralanan PKK'lı terörist T.Ş.'yi aracıyla hastaneye ulaştırdı.
  • HDP Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman, PKK militanlarına destek vermek için canlı kalkan çadırı eylemini hem başlattı hem bizzat orada hazır bulundu.

TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SÖZCÜLERİ

Selahattin Demirtaş: "HDP Sayın Öcalan'ın çok önemsediği, son 20 yılını adadığı bir projedir." (Nisan 2015)

Sırrı Süreyya Önder: "Sayın Öcalan'ın selamını getirdim... PKK'lılarla onur duyuyoruz." (Mart 2013)

Figen Yüksekdağ: "Sırtımızı YPG'ye, PYD'ye yaslıyoruz, bunu söylemekte sakınca görmüyoruz." (Temmuz 2015)

Pervin Buldan: "Kandil'deki dostlarımız, yoldaşlarımız... Biz Sayın Öcalan'ın arkasındayız." (Ağustos 2013)

Editör: TE Bilisim