Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile Ankara Spor Salonu'na geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin 7. Olağan Büyük Kongresi'nde konuştu. Erdoğan piyasalardaki dalgalanmalara ilişkin yaptığı açıklamada "Son birkaç gündür piyasalardaki dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini, gerçek dinamiklerini, potansiyelini kesinlikle yansıtmıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında illerin adlarını tek tek söyleyerek partilileri selamladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Sizler 84 milyon vatandaşı ile tüm Türkiye'yi tüm coğrafyamızı, milyarlarca dostumuzla tüm dünyayı temsil ediyorsunuz. AK Parti 7. Olağan Büyük Kongremize hoş geldiniz.

Sizlerin şahsında kalbi millet ve memleket sevdası ile çarpan tüm vatandaşlarımı selamlıyorum. Bu halkın refahı, ülkenin kalkınması için gecesini gündüzüne katan herkesi selamlıyorum. Kendisi ve ülkesi için çalışan, üreten işçimizi, çiftçimizi, esnafımızı, girişimcimizi, her meslekten kardeşimizi selamlıyorum. Hangi inançtan hangi kökenden, hangi mezhepten olursa olsun bu ülkenin 84 milyon insanının hepsini selamlıyorum. Anadolu'yu vatan yapmak için yola çıktığımız günden beri gözlerini canlarını ortaya koyan tüm şehitlerimizi, gazilerimizi bugün de yurt içinde ve yurt dışında aynı mücadeleyi sürdüren tüm kahramanlarımızı selamlıyorum. Gözü ve kalbi Türkiye'nin üzerinde olan bugün bu salonu sizler kadar heyecanla takip eden tüm dostlarımızı, kardeşlerimizi tüm milletimizi selamlıyorum.

"İSTİKAMETİ VE AZMİ GÜÇLÜ TUTMALIYIZ"

Kongremiz insanlığa, milletimize hizmet mücadelemizin yeni safhasının ilk adımıdır. Biz bugüne kadar hangi mücadeleyi yürüttüysek hepsini de bu inanç ve iman ve azim sayesinde gerçekleştirdik. Bundan sonra da ynı hissiyatla ter dökmeye gerektiğinde canımızı ortaya koymaya devam edeceğiz. Biz fanilerin elbette hatası eksiği olmuştur olacaktır. Önemli olan istikameti doğru, azmi güçlü tutmaktır. Gerisi Allah'ın takdiridir.

Sayın Bahçeli'ye güçlü Türkiye yolunda bizimle yürüdükleri için şükranlarımı sunuyorum. Mücadelemizin saflarını tahkim ettik ve genişlettik. Hangi partiden olursa olsun Cumhur İttifakı'na destek olan her bir kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

"GEÇMİŞİ HAKKIYLA BİLMELİYİZ"

AK Parti büyük kongreleri kadrolarımızı yenilediğimiz bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz hizmetlerin muhasebesini yaptığımız demokrasi şölenleridir. Ekim 2003'teki ilk olağan kongremizde her şey Türkiye için bu ışık hiç sönmeyerek diyerek yola çıkmıştık. Kasım 2006'daki ikinci kongremizde Türkiye'nin partisi Türkiye'nin lideri diyerek milletimizle kucaklaşmıştık. Üçüncü kongremizde biz birlikte Türkiye'yiz demiştik. Dördüncü kongremizi büyük millet büyük güç hedef 2023 diyerek taçlandırmıştık. Beşinci olağan kongremizde 2023 kararlılığımızı tekrar vurgulamıştık. Ağustos 2018'deki 6. olağan kongremizi millet bir hedef bir diyerek gerçekleştirmiştik. Bugün de inandığın yolda yürü diyerek 7. kongremizi Türkiye için güven ve istikrar azmiyle topluyoruz. Her bir kongremizde vizyonumuzu daha ileriye taşıdık. 

Siyasetin sadece geçmişte değil aynı zamanda bugünle güncelle de sınırlı kalmaması yarını geleceği umudu kucaklaması gerektiğini inanan bir mefküre sahibiz. Bizim inancımızda umutsuzluk yani yarından ümidini kesmek küfre eşdeğer görülmüştür. Geçmişimizi hakkıyla bilmeden bugünün hakkını vermeden geleceği inşa edemeyiz.

"YOLUMUZDAN DÖNDÜREMEYECEKLER"

Büyük rüyalar görmek, bu rüyaların ardından gitmek bize medeniyetimizin emridir. Siyasetin en başta gelen vazifesinin de milletle birlikte bu rüyaları görmek, hedefleri koymak suretiyle inşa ve ihya faaliyetinde bulunmak olduğuna inanıyoruz.

Tek parti faşizminden darbe ve vesayet cenderesine bunların yol açtığı siyasi, sosyal, ekonomik krizlerden nice zorlu mücadeleyi yine aynı anlayışla yürüttük. 19 yılda Türkiye'yi demokraside ve kalkınmada dünyanın en ileri ülkesi haline getirmek için gücümüzü ve cesaretimizi milletimizin binlerce yıllık birikiminden aldık. Bugün dünyanın sağlık ve ekonomik krizini yaşadığı bir dönemden geçiyoruz.

Bu defa farklı bir Türkiye var, 84 milyon vatandaşıyla tek millet diyen bir Türkiye var. Bu defa, sadece elindekilere sahip çıkmakla yetinmeyen yeni küresel siyasi ve ekonomi düzende hakkettiği yeri alma kararlılığını 2023 hedefleriyle 2053 vizyonu ve 2071 ideali ile gösteren bir Türkiye var. Ellerinden gelse yağmurlu havada ülkemize bir bardak su vermeyecek olanların her gün karşımıza yeni dayatmalarla çıkmaları bizi yolumuzdan döndüremedi. Yine döndüremeyecektir.  

"YENİ BİR BAŞLANGIÇ OLACAK"

İman varsa imkan vardır. Bu inançla 21. yüzyılın kapılarını hem milletimiz hem tüm insanlık için açmak için yola çıkıyoruz. 2023 hedeflerimizi yeni bir başlangıç haline dönüştürecek 21. yüzyılı ve ötesini kuşatacak güçlü Türkiye'yi inşa ediyoruz.

Bugün burada kendimiz ve tüm insanlık için bu mücadeleyi vermenin ve Allah'ın izniyle başarılı olmanın ahdiyle bir araya geldik. Tek millet diyor muyuz? Tek bayrak diyor muyuz? Tek vatan diyor muyuz? Tek devlet diyor muyuz? Türkiye için güven ve istikrar diyor muyuz? Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ediyor muyuz? Medeniyet nöbetini tekrar devralmaya hazır mıyız? Öyleyse bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.

Biraz önce de ifade ettim, geleceğe bakarken yola geçmişten çıkmamız gerekiyor. Hem millet olarak hem medeniyet olarak. Öylesine köklü öylesine kadim öylesine zengin bir maziye sahibiz ki hepsini anlatmaya kalksak aylar yetmez. Bunun için sadece önemli dönüm noktalarına işaret ederek ülkemize kazandırdıklarımıza gelmek istiyorum.

"KALMA ZAMANI ENGELLER ÇIKARDILAR"

Coğrafyamızdaki varlığımızı değil mutlak hükümranlığımızı Malazgirt Zaferi ile başlatıyoruz. Malazgirt Anadolu'nun tüm renklerinin ortak zaferidir. Sultan Alparslan'ın kefen niyetine giydiği beyaz kaftanı elden ele, kalpten kalbe hiç yere düşmeden bugüne kadar gelmiştir. Askerimiz, polisimiz ve jandarmamız, her bir insanımız da Sultan Alparslan'ın manevi kaftanının birer muhafızıdır. Anadolu Selçuklu devleti coğrafyamızdaki ilk kalıcı mührümüzdür. Sultan Fatih'in İstanbul'u fethi ile Osmanlı'nın dünya tarihinin en büyük devletlerinden biri olma vasfı tartışmasız tescillenmiştir. Bu millet istiklal harbini başarıya ulaştırıp Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarak bir kez daha ayağa kalkmıştır. Bu büyük şahlanışın ardından da bizi rüyalarımızdan uzak tutmak için her yolu denemeye devam ettiler.

Türkiye ne zaman kalkınma hamlesine giriştiğinde karşısına engeller çıkarıldı. Elde edilen kazanımlar bizi ancak 2000'lerin başına kadar getirmeye yetti. AK Parti iktidara geldiğinde karşımızda her şeyi ile tel tel dökülen bir ülke vardı. Demokrasimiz yaralıydı, kalkınmamız eksikti, huzurumuz kaçıktı, hamdolsun umudumuz ve inancımız diriydi. AK Parti Türkiye'de eğitimden sağlığa, sanayiden spora yaptığı yatırımlarla kalkındırdı. Polemik ve kavga siyaseti yerine eser siyasetini getirerek zihniyeti değiştirdi. 

"693 BİN ÖĞRETMEN ATADIK"

Tarihi dönüşümü en güzel rakamlar anlatıyor. İktidara geldiğimizde ülkemizi eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, tarım velhasıl neler yaptık bunların sözünü vermiştik. Önce eğitim dedik, bütçede önceliği her zaman bu alana verdik. Milli Eğitim bütçesini 2002'de 7,5 milyar lira seviyesinden aldık 147 milyar liraya çıkardık. Yüksek öğrenim bütçesini ilave ettiğimizde bu rakam 212 milyar liraya ulaşıyor. Tüm okullarımızın sayısını 50 bin 877'den 87 bin 628'e yükselttik. Yıllarca vatandaşımızın üzerinde yük olan okul kitaplarını her seviyede ücretsiz olarak çocuklarımızın sıralarının üzerine koyduk. Bugüne kadar toplam 693 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Eğitimi 4+4+4 şeklinde kademelendirerek zorunlu eğitimi 12 yıla yükselttik. Üniversite sayımızı 76'dan 207'ye, öğrenci sayımızı 15, milyondan 8 milyonun üzerine çıkardık. Üniversiteye girişteki okul katkı puanlarını katsayı farklılıklarını üniversite harçlarını biz kaldırdık. Bay Kemal siz kaldırmadınız biz biz. O okulların kapılarında sağda solda göründü yapanlar bağırıp çağıranlar önce bu harçları kim kaldırdı onu sormaları lazım. Maarif Vakfımız ile 43 ülkede dostlarımıza eğitim veriyoruz. 

SAĞLIKTA ATILIM 

Sağlık alanında hastanelerdeki yatak sayımızı 164 binden 253 binin üzerine, nitelikli yatak sayımızı 19 binden 162 bine çıkardık bay Kemal bunlardan haberin var mı? Hal çadırını hastane yapmadık biz hastane yaptık hastane. Milleti bunlarla kandırdınız. Sağlık çalışanı sayımızı 1 milyon 77 bine ulaştırdık. Sağlıktaki kalitenin önemli göstergelerinden olan ambulans başına düşen nüfus sayımızı 107 binlerden 14 binlere indirdik. Şehir hastaneleri sayısını 17'ye toplam yatak kapasitesini 22 bin 600'e yükselttik. Halen 9 şehir hastanemizin inşası sürüyor.

Sosyal hizmetlerde son 18 yılda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 411 milyar liraya varan yardım yaptık. Kamudaki engelli istihdamı 2002 yılında sadece 5 bin 777 iken bugün 58 binin üzerindedir. Yaşlılık maaşını 2002 yılında 24 bin liradan aldık 763 liraya yükselttik. Asgari ücret 184 lira iken 2 bin 825 lira olarak uygulanıyor.

TERÖRİSTLER EYLEM YAPAMAZ HALE GELDİ

Adalet, en çok hassasiyet gösterdiğimiz alanlardan biridir. Personel sayısını yüzde 176 oranında artırdık. İstinaf uygulamasını başlattık. Temel kanunların pek çoğunu baştan sona yeniledik. Fiziki imkanları da geliştirdik. Derdimiz, merdiven altı adalet dağıtımı vardı ya eskiden artık bunlar yok. Bütün güzel imkanlarla hakimimiz savcımız hepsi çalışmalarını yürütecekler. Adalet arayışının insanlığın bitmeyecek yolculuğu olduğu anlayışıyla reform gündemimizden şaşmadık. Milletimizi yeni ve sivil anayasa ile buluşturmak için çalışmalara başladık. Askerlerimiz sınırlarımızda, emniyet teşkilatımız şehirlerimizde, jandarmamız kırsalda milletimizin huzuru için gece gündüz görev yapıyor. PKK başta olmak üzere tüm terör örgütlerini hezimete uğratarak eylem yapamaz hale getirdik. Gabar'da, Cudi'de hamdolsun askerimiz, jandarmamız, polisimiz yaptıkları mücadele ile bugüne kadar görmedikleri hesabı ödediler ödüyorlar ve ödeyecekler. Bunlar tabi durup dururken olmadı. Milletimizin günlük hayatına dokunan mahalli idarelerimizi güçlendirdik. Biz silahından kendilerine verilecek her türlü desteğe kadar muhtarlarımıza destek veriyoruz.

PİYASALARDAKİ DALGALANMALAR

Ulaştırmada toplam 932 milyar lira yatırım yaparak ülkemizin alt yapısını yeniledik geliştirdik. Kara yolu tünel sayımızı 83'ten 438 adete, köprü ve viyadük uzunluğumuzu 311 kilometreden 701 kilometreye ulaştırdık. İstanbul-Bursa-İzmir otoyolu, Ankara-Niğde otoyolu, Kuzey Marmara otoyolunu bu dönemde hizmete açtık. Ankara-İzmir otoyolunun inşası sürüyor. 1213 kilometre uzunluğunda hızlı tren hattı inşa ettik. Demir yolu ağını baştan sona yeniledik. Hava yollarında önemli adımlar attık. 26'dan devraldığımız havalimanı sayımızı 56'ya çıkardık. İstanbul Havalimanı'nın ilk etabını devreye aldık. Salgın sebebiyle durgunluğa girmiş olsa da Türkiye geleceğin en büyük havayolu alt yapısına sahip ülke olarak yerini alacaktır. Tersane sayımızı 33'ten 83'e çıktı. Mobil telefon abone sayısı 84 milyona yükseldi. TOKİ kanalıyla ürettiğimiz konut sayısı 1 milyona yükseldi. Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız 20 milyar lirayı geçti. Tarımsal desteklerin tamamı 160 milyar lirayı aştı. Türkiye'nin iklim şartları nedeniyle üretimi sıkıntılı olan bir kaç ürün dışında tarımda dışarıya bağımlı olduğu doğru değildir. Orman varlığımızı yaklaşık 21 milyon hektardan 23 milyon hektara çıkardık. Milli gelirde Türkiye'yi dünyada 17. sıradan 13. sıraya yükselttik. İhracatımızı 36 milyar dolardan aldık 170 milyar dolar bandına kadar çıkardık. Her ay rekorlar kırarak bu yolda yürümeye devam ediyoruz. Son günlerde yaşanan dalgalanmalar Türkiye'nin gerçek potansiyelini ve yarınını yansıtmıyor. 

VATANDAŞA DÖVİZ ÇAĞRISI

Artık vakit daha çok çalışma, üretme, gaza basma, hedeflerimize yürüme vaktidir. Ülkesinin yanında yer alarak güven ve istikrar mesajlarımıza sahip çıktıkları için ülkemizin her ferdine teşekkür ediyorum. Sadece kendilerini güvende hissetmek amacıyla evlerinde döviz ve altın tutan vatandaşlarıma bir çağrıda bulunmak istiyorum. Milli servetimiz olan döviz ve altını finans araçlarına yatırarak ekonomiye ve üretime kazandırmalarını istiyorum. Katılım finans şirketleri döviz ve altın için müşterilerini mutlu edecek alternatifler sunuyor. İş insanlarımızdan da varlık barışından yararlanabileceklerini hatırlatıyorum. Herhangi bir endişeye gerek yok. Uluslararası yatırımcıların ise Türkiye'nin gücüne güvenmelerini istiyorum. 

Editör: TE Bilisim