Sümeyye Aksu / Röportaj

On Bir Ayın Sultanı Ramazan ayının gelmesiyle birlikte beslenme düzenimizde de önemli değişiklikler yaşanacak. Oruç tutarken vücudumuzun ihtiyacı olan gıdaları tüketerek dengeli beslenmek daha büyük önem kazanıyor. Dengeli beslenmenin, düşünüldüğü kadar pahalı ya da zahmetli olmadığına ve evimizde pişirdiğimiz geleneksel yemeklerimizle de mümkün olduğunu ifade eden Beslenme ve Diyet Uzamanı Nursena Ardalı, oruç tutarken yeterli ve dengeli beslenmenin önemine dikkati çekti. Ardalı,Ramazan ayı boyunca dikkat edilmesi gereken noktaları Diriliş Postası’na anlattı.

PROTEİNDEN ZENGİN GIDALAR TÜKETİN

“Ramazan ayında beslenme alışkanlıklarımızın değişmesi metabolizmamızı olumsuz etkileyebilmektedir. Bu nedenle doğru beslenme ile sağlıklı bir ay geçirmeye, kilo kontrolümüzü sağlamaya ve bağışıklığımızı güçlü tutmaya dikkat etmeliyiz” diyen Dyt. Nursena Ardalı, "Uzun süren açlık, sıcak havalar ve fiziksel aktivite düzeyinin düşmesi metabolizma hızının yavaşlamasına sebep olur. Bu yüzden hem metabolizma hızımızı yükseltmek hem de kilo artışına engel olmak için aktivite düzeyimizi arttırmak gerekir. Protein içerikli gıdalar, uzun süreli tok kalmaya ve kas kayıplarının önüne geçmeye fayda sağlamaktadır. Bu sebeple proteinden zengin gıdaların tüketimi çok önemlidir" dedi.“Bu ramazan ayında da pandemi sürecinde evlerde geçireceğimiz için oruç tutarken bağışıklığımızı da güçlü tutmamız gerekiyor” diyen Dyt. Ardalı, “Kronik rahatsızlığı olan bireyler mutlaka doktor tavsiyesi ile oruç tutmalıdır” diye konuştu.

SAHURA KALKMAK ÖNEMLİ

Ramazan boyunca sahura kalma konusunda dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan, Dyt. Ardalı, “Uzun süre aç kalarak yavaşlayan metabolizmamız birde sahur öğününü atlayarak daha da yavaşlatabilir ve gün içinde kan şekerinde düşmeler daha sık yaşanabilir” dedi. Uzun süreli açlığın vücudu strese sokabileceğine ve bağışıklık sisteminin, olumsuz etkilenebileceğine dikkat çeken Ardalı, mutlaka sahura kalkılması gerektiğini belirtti. Ardalı, sahur yemeklerinde seçilen besinlerin yüksek enerji içeren ve kolay hazmedilecek besinler olması gerektiğinin altını çizdi.

“HAMUR İŞİ ACIKTIRIR”

Sahurda tüketilen besinler hem sağlıklı hem doyurucu olması gerektiğini ifade den Dyt. Ardalı, “Mümkün olduğunca tüm besin ögelerini dengeli bir şeklide tüketmeye çalışmalıyız. Bu nedenle süt, yoğurt, peynir, yumurta, domates, salatalık, yeşillik, meyve, çorba gibi besinler sahurda tercih edilebilir. Tüketeceğimiz kızartma, hamur işi, yağlı ve baharatlı yemekler gün içinde hem sizi rahatsız eder hemdaha çabuk acıkmanıza neden olabilir” şeklinde konuştu.

İFTAR VE SAHUR ARASINA DİKKAT

İftar ile sahur arasına küçük ara öğünler eklenmesi gerektiğini vurgulayan Dyt. Ardalı, hem bir defada fazla miktarda yemenin vereceği olumsuzluklar engellenmeli hem de yavaşlayan metabolizmaya destek olunması gerektiğini ifade etti.

Oruç sonrası mideye yüklenmeyin!
Uzun süre açlık sonrası yapılan iftar öğününde mideye birden yüklenilmemesi gerektiğini dikkati çeken Dyt. Ardalı, “Ne kadar aç ve susuz olursanız olun iftarda birden mideye yüklenmeyin. Tok olsanız da sahuru ihmal etmeyin. Orucu açtıktan sonra çorba ile yemeğe başlayın. Daha sonra 15 dakika ara verdikten sonra ana yemeğe geçin. Beynimize doyma sinyali 15 dakikadan sonra verilmektedir. Verdiğimiz 15 dakikalık ara, ana yemeğimizi yerken hem fazla kaçırmamamızı hem de mideye daha fazla yüklenmememizi sağlar.Ayrıca iftarda tüketeceğimiz bol yeşillikli bir salata, doygunluğumuzun artmasını ve lif içeriği ile bağırsaklarımızın daha düzenli çalışmasını sağlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

“YETERLİ SU TÜKETİMİ SAĞLANMALI”

İftardan yaklaşık 2 saat sonra yapılan ara öğünde meyve tercih edilebileceğini dile getiren Dyt. Ardalı, “Meyveler antioksidan içeriği ile bağışıklık sistemimizi güçlendirir. Yine yüksek lif içeriği ile sindirim sistemimizin çalışmasını sağlar. Eğer tatlı tüketimi olacaksa şerbetli, hamurlu tatlılar yerine sütlü, meyveli tatlılar tercih edilmelidir” dedi. “Bu ayda su tüketimimiz çok çok azalabilmektedir” diyen Dyt. Ardalı, “Bu nedenle iftar ile sahur arasında yeterli su tüketimini sağlamalıyız. Son olarak iftar sonrası yiyip yatmak yerine günlük yapacağımız 30-40 dakikalık yürüyüşler hem kilo kontrolümüzü sağlayacak hemde bağışıklığımızı güçlü tutacaktır” ifadelerini kullandı.

Ramazan’a özel on altın kural

  •  Mutlaka sahura kalkılmalı.
  •  Sahurda tok tutucu hafif bir kahvaltı yapılmalı.
  •  İftar ve sahur arasına iki ya da üç öğün konulmalı. 
  • Sahur ve iftarda bol miktarda su içilmeli. 
  • İftarda kan şekerini dengeleyecek sağlıklı besin seçimi yapılmalı. 
  • Kızarmış ve tuzlu besinler tüketilmemeli. 
  • İftar sofrasında yemeğin değil, sohbetin tadı çıkarılmalı. 
  • Çay, kahve, meyve suyu, asitli-gazlı içeceklerin tüketimi azaltılmalı. 
  • Şerbetli tatlılar yerine sütlü-hafif tatlılar tercih edilmeli. 
  • İftar sonrası mutlaka yürüyüş yapılmalı.
Editör: TE Bilisim