AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Merkez Yürütme Kurulu ( MYK) Toplantısı devam ederken basın toplantısı düzenledi.

MYK toplantısında iç ve dış politikalarının yanı sıra sosyal gelişmelerin ele alındığını belirten Çelik, yerel yönetimlerle ilgili faaliyetlerin ve gelecek dönemde atılacak adımların da görüşüldüğünü söyledi.

Çelik, çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eyleminin 595. gününe girdiğini, bu zamana kadar 24 ailenin evladına kavuştuğunu, bunun dünya tarihinde annelerin evlatlarına kavuşmak için yaptığı en uzun eylemlerden biri olduğunu ifade etti.

Bazı emekli amirallerin açıklamasına ilişkin Çelik, "Bu süreç içerisinde AK Parti'yi ve iktidarımızı ima eden Sayın Kılıçdaroğlu'ndan ve bazı CHP'li arkadaşlarımızdan gelen, asla kabul edemeyeceğimiz birtakım yaklaşımlar ve iddialar oldu. Örneğin bu metnin değiştirildiği söylenirken bu metnin değiştirilmesinde ya da bu metnin gece yarısı yayınlanmasında iktidarın sorumluluğu olduğu şeklinde birtakım açıklamalar yapıldı. Şimdi bizim sanki bu işlerin içinde bazı arkadaşlarımız varmış da kumpas kuruluyormuş gibisinden birtakım açıklamalarda var." ifadelerini kullandı.

Bu iddiaların yanlış olduğunu belirten Çelik, "Eğer bu bildiri değiştirildi ise ya da bu bildirinin gece yarısı yayınlanması konusunda bir dış müdahale söz konusu olduysa o zaman gece yarısı yayınlanır yayınlanmaz ne için bu bildiriye imza atan bazı emekli amiraller hemen bu bildirinin ne kadar önemli olduğunu fikir hürriyetine girdiğini açıklama gayretine girdiler." dedi.

Çelik, emekli amirallerden birinin, bildiriye verdikleri cevap sonrasında kendilerine, "Geceleyin uykulu bir şekilde okumuşlar bu bildiriyi, sabahleyin okurlarsa bu söylediklerinin doğru olmadığını görecekler" dediğini hatırlatarak, "Eğer gece yarısı yayınlanması konusunda bir provokasyon bir manipülasyon varsa bir müdahale varsa ya da bildirinin içeriğinin değiştirildiğine dair bir bilgi varsa bunu o gece yayınlanır yayınlanmaz ben bu bildirin arkasındayım diyen birtakım emekli amirallere soracaklar." diye konuştu.

Bildirinin değiştirildiği iddialarına ilişkin, "Değiştirildiği bilgisi sayın Kılıçdaroğlu'na kimden gelmiştir o da kendisinin, değiştirdikten sonra diğer amiraller o gece yarısı buna hemen ben bunun arkasındayım diye tweet atanlar bazı emekli generaller bunu niye yapmıştır? Onun izahı, sayın Kılıçdaroğlu'nun yapacağı izahtır. Hemen sahiplenenlerin bunu niye sahiplendiği, eğer içeriği ve zamanlaması değiştirilirmişse onlara sorulması gereken bir şeydir. Bize sorulması, akılla izah edilecek bir mesele değildir." değerlendirmesinde bulundu.

" Ankara ile konuşmak için gelmemiş, Atina'ya konuşmak için gelmiş"

Çelik, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın ziyaretine ilişkin, "Yunanistan devlet yetkililerinin ülkemizi ziyaretlerinden memnuniyet duyarız. Geleneksel misafirperverliğimiz ve diplomasi geleneğimiz çerçevesinde sorunları konuşmaktan da büyük bir memnuniyet duyduğumuzu ifade ediyoruz. İstikşafi görüşmeler konusunda da söyledik istikşafi görüşmelerin kesilmesine sebep olan biz değiliz, buna sebep olan Yunan tarafıydı sonradan yeniden başlamasından duyduğumuz memnuniyeti de anlattık. Fakat biz burada gördük ki Yunanistan Dışişleri Bakanı Türkiye'ye Ankara ile konuşmak için gelmemiş, Atina'ya konuşmak için gelmiş. Son derece bağnaz son derece saygısız bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti devletini ve milletimizi itham etmesi diplomasi tarihine bir yakışıksızlık örneği olarak girecektir." değerlendirmesini yaptı.

Dendias'ın açıklamalarına ilişkin Çelik, "İlk defa bir bakanın, Yunanistan Dışişleri Bakanı'nın kendi ülkesinin egemenliğinden bahsederken kendi ülkesinden değil Avrupa Birliği'nden bahsettiğini gördük. Kendi ülkesinin egemenliğini korumak için kendi ülkesinin kurumlarına atıf yapmayan, Avrupa Birliği'ni istismar eden, kendisine kalkan yapan bir açıklamayı ilk defa ben bir dışişleri bakanından bu şekilde duymuş oldum. Netice itibarıyla bu sorunların neden çözülemediği anlaşıldı." ifadelerini kullandı.

"Saygısızlığın olduğu yerde diplomasi olmaz"

Dışişleri Bakan Mevlüt Çavuşoğlu'nun oradaki açıklamalarının, Türkiye'nin bu sorunları çözmek için masaya yüksek bir kapasiteyle, önyargısız ve tam bir müzakere anlayışıyla oturmaya hazır olduğunu gösterdiğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

"Karşı karşıya kaldığımız bağnazlık ve saygısızlığa rağmen, ki bağnazlığın ve saygısızlığın olduğu yerde diplomasi olmaz, müzakere sürecini akıllı bir dille, akıllı bir devlet anlayışıyla ve müzakerenin yöntemlerine karşılıklı saygıya uygun bir şekilde biz sürdürmeye hazır olduğumuzu söylüyoruz. Ama bir Dışişleri Bakanı buraya gelecek, dış politikanın dinamikleri hakkında, dış politikanın yöntemleriyle konuşmayacak, onun yerine kendi ülkesinin iç siyasetindeki siyasi kariyerine Ege'deki ve Doğu Akdeniz'deki meseleleri maalesef istismar konusu haline getirecek. O zaman tabii buradan bir şey çıkmaz. Dolayısıyla Dışişleri Bakanı'nın yaptığı konuşma, Türkiye ile ilgili Yunanistan arasında bir krizi göstermekten çok dışişleri olarak atanmış birisinin, dış politika yapmak yerine Yunan iç siyasetine oynamak şeklinde bir Yunan devlet anlayışı ile ilgili bir krizi göstermektedir."

Editör: TE Bilisim