İbrahim Seçkin Talaş’ın haberi
Dünyaya niçin geldiğini, kâinatta neden bulunduğunu ve ölümle nereye gideceğini bilmenin gencin hayatına anlam katacağına değinen Saygılı, bu yolla gençlerin olaylara ve dünyaya daha geniş pencereden bakacağı değerlendirmesinde bulundu. Saygılı, “Daha mutlu, daha huzurlu ve gerek kendisiyle gerek çevresiyle daha barışık biri hale getireceğinde şüphe yoktur” ifadesini kullandı.
RASYONALİZM VE PRAGMATİZM KULLANILIYOR
Gençlerin ileriye dönük düşünceleri göz ardı ederek yaşadığı anı öne alabildiğini söyle-yen Prof. Dr. Saygılı, “Günlük zevkler ve hayattan haz almak daha cazip gelmektedir. Hâlbuki manevi değerlere uygun yaşamak zordur ve zahmetlidir, uzun bir yoldur. Gençlerimizin bir kısmı, yaptıklarının semere-sini hemen görmek istemektedir. Ayrıca sosyal medya, film ve gösteriler gençlere hep aynı mesajı vermektedir: Gününü yaşa, hayat kısadır şeklinde. Bazı yayınlarda da dinine uygun yaşayanlar dışlanmakta, aşağılanmaktadır” dedi. Birtakım enternasyonal odakların gençlerin dünyevileşmesi ve ahiret hayatına uygun yaşamasının önüne geçilmesi için büyük gayretler içinde olduğunu aktaran Saygılı, bunda da rasyonalist ve pragmatist yaklaşımların kullanıldığını dile getirdi.
‘GÜZEL ÖRNEK OLMALIYIZ’
Saygılı, ruh dünyasında yaşanan tutulmadan kurtulmak için ise şu önerileri sıraladı:
En başta anne-babanın ahlâkî kaideleri ve dini inançları açıkça belli olmalıdır. Tutarsızlıktan, ikirciklikten, belirsizlikten kaçınmalıdır. Kendimizde olmayanı başkasına veremeyiz. Küçümseyen bir tutumdan veya yargılayıcı ses tonundan uzak durmalıyız. Tavsiye ettiklerimizi de samimi olup uygulamamız gerekir. İkiyüzlülüğü ergenler çabuk fark ederler ve onlara bu sözlerin faydası olmaz. Davranışlarımızla, tatbikatımızla güzel örnek olmalıyız. Kendimizi kusursuz kabul etmemiz doğru değildir. Yanlışlarımızı kabule hazır olmalıyız. Gerektiğinde hatalarımızdan dolayı özür dileyebilmeli, kendimizi hep haklı görmekten kaçınmalıyız. Devletin materyalist eğitimden uzak durması gerekir.
