Gökhan Yılmaz / Özel Haber
Tüm dünya Siyonist İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında işlediği savaş suçlarına odaklanmışken, kan donduran bir başka görüntü de Komünist Çin’den geldi. İşgal altındaki Doğu Türkistan’da uyguladığı baskı, soykırım, asimilasyon politikalarını yoğun şekilde uygulayan Çin, Müslümanların Ramazan Bayramı’nın idrak etmelerine bile müsaade etmedi.
Skandal görüntüler
Bölgeden paylaşılan ve Çin’in müdahalesi sonucu kısa süre içerisinde sosyal medya sitelerinden kaldırılan görüntüler yürekleri dağladı. Görüntüler, İslam aleminin adeta görmezden geldiği, ABD ve Batı’nın politik sebeplerle gündeme getirdiği Doğu Türkistanda uygulanan işkence ve asimilasyon politikalarının korkunç boyutları gözler önüne serildi. Urumçi ve Kaşgar’da çekildiği belirtilen görüntülerde, bayram namazı için camide toplanan Müslümanlara Çin Komünist Partisi (ÇKP) marşı okutuldu. Namaz için toplanan kalabalıktan sadece birkaç kişide takke olduğu ve neredeyse kimsenin sakal uzatmadığı göze çarpıyor.
Namaz yerine ÇKP marşı
Kaşgar şehrinden paylaşılan görüntülerde ise bayram namazı için toplanan halkın namaz kılmadığı, bunun yerine Çin Komünist Partisi'ne ait marşlar okuyarak el çırptığı anlar yer alıyor. Videoda Doğu Türkistanlı Müslümanlar askeri düzende dizilmiş durumda ve "önceden ayarlandığı" tahmin edilen bir tempoyla el çırpıyorlar. Görüntülere dair yorumlarda Uygur aktivistler, törene katılanların gönülsüzlüğüne ve törenin yapay havasına vurgu yapıyor. Uygur aktivistler, söylenen marşların toplama kamplarında tutulan Müslüman Uygurlara zorla söyletilen marşlar olduğunu belirtiyor.
Bölgede Çin'in baskı ve asimilasyon politikaları kapsamında İslami uygulamaların yasaklandığı biliniyor.
Hedef dinsiz toplum!
Ramazan ayı boyunca Kuran kopyalarını yakan ve helal gıda ürünlerini yasaklayan Çin, yemek mekanlarını açık kalmaya zorlayarak baskılarını artırmaya devam ediyor. Çin'in Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Uygur Türklerini sözde Uygur Türkü eğitim amaçlı olduğu öne sürülen kamplarda tutuyor. Pekin, önce varlıklarını dahi reddettiği bu kampların, "ayrılıkçı terörizmi" önlemek için gerekli olduğunu savunuyordu. Müslümanlar, söz konusu kamplarda yoğun bir komünist propagandaya maruz kalırken, mahremiyet alanı olan evleri de gözetim altına almak için, ayda bir hafta boyunca Müslümanların evlerinde zorla misafir olan 'kuzenler' adlı memurlarını görevlendiriyor. Bunun yanı sıra Müslüman kadınlara doğum kontrol adı altında kısırlaştırma amaçlı müdahaleler yapıldığı belirtiliyor.
