Sümeyye Aksu / Röportaj

Dünyada uygulanan en eski alternatif tıp tedavisi olan akupunktur şu sıralar oldukça revaçta.  Bu tedavi kronik ağrıları olan, migren, romatizma ağrıları çeken hastalar üzerinde çok daha etkili bir yöntem. Ayrıca depresyon hastaları ve sosyal çöküntüyle ilaç, sigara, alkol ve uyuşturucu bağımlısı olan kişilerin tedavisine yardımcı oluyor. Yapılan araştırmaların akupunkturun, ağrıların hafiflemesine yardımcı olmasının yanı sıra çeşitli rahatsızlıkların tedavisi için de kullanılabileceğini gösteriyor.  Akupunkturu; vücuttaki belirli noktaların ince iğnelerle uyarılmasına dayanan bir tedavi yöntemi olarak tanımlayan Gazi Üniversitesi Akupunktur Polikliniği Sorumlusu ve Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği (AATTD) Başkanı Prof. Dr. Cemal Çevik, akupunkturla ilgili Diriliş Postası’na açıklamalarda bulundu.

TÜRKLERDEN YAYILAN İLİM

Akupunturun latince bir kelime olup iğnelemek anlamına geldiğini bildiren Prof. Dr. Çevik, ilk kez Çinlilerin kullandığı bilinse de aslında bu tedavi yönteminin Uygur Türklerince bulunduğunu ve çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanıldığını savundu. Akupunktur tedavi yönteminde kullanılan birçok terimin Türkçe olduğunu dile getiren Prof. Dr. Çevik, “Akupunktur özel bir tedavi yöntemidir. Yaklaşık 5 bin yıllık bir geçmişi var. Akupunktur Çinlilere, Uygur Türklerinden geçmiştir. Çinliler de bu tedavi yöntemi geliştirerek uygulamıştır. Yani Türklerden çıkıp bütün dünyaya yayılan bir ilimle karşı karşıyayız” dedi.

AKUPUNKTUR ÖZ VATANINDA

“Günümüzde ise akupunktur 1979’da ilk defa resmi olarak Çin’den gelen profesörlerle Ankara hastanesinde 10 doktorun eğitim görmesiyle başladı” diyen Prof. Dr. Çevik, “Bu doktorlardan biriside bendim. Bu eğitimden sonra sahaya yayılarak tedaviyi uygulamaya başladık. Bizde onlarla beraber çalıştık. Bir müddet sonra artık işin eğitimini verme görevini üstlendik.

Gazi Tıp Fakültesinde, YÖK ve Sağlık Bakanlığı’nın almış olduğu müşterek kararlar doğrultusunda eğitim programları düzenleyerek eğitime başladık” diye konuştu.

“Bizler bu tedaviyi geleneksel Çin tıbbı olarak biliyoruz ve iğne ile belirli bölgeleri delme yöntemiyle uyguluyoruz” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Çevik, “İğneyi batırdığımız anda vücudun hormonları ve reseptörleri harekete geçiyor.

Özellikle ağrı tedavisi, psikolojik hastalıklarda ve vücudun dengesinin toparlanmasında güzel ve özel bir tedavi yöntemidir. Sadece iğneyi batırıp gitmekle hasta tedavi edilemez.

Tıbba yardımcı olan değil, tıbbın içinde olan bir tedavidir. Ümit ediyorum ki önümüzdeki on yıl içerisinde çok daha yaygın ve doğru yöntemlerle tıpta kullanılacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

300 HASTALIĞI TEDAVİ EDİYOR

Vücut yüzeyindeki noktalara iğne batırılarak hastalıkları tedavi etmeyi amaçlayan akupunkturun Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, solunum yolu rahatsızlıklarından, psikiyatrik ve kalp-damar hastalıklarına 300 civarında hastalığın tedavisinde uygulandığını vurgulayan Çevik, tamamlayıcı tıp olarak akupunkturun birçok hastalığın tedavisinde kullanıldığını ve başarılı sonuçlar elde edildiğini söyledi. Prof. Dr. Çevik, “Bu hastalıkların bir kısmını çok iyi tedavi eder. Bir kısmını orta derecede tedavi eder. Bir kısmında da az etkilidir. Bu hastalıkları sayacak olursak; mesela migren, ciddi baş ağrılarında oldukça etkilidir. Sırt ağrıları, bel ağrıları gibi ağrı ile ilgili durumlarda akupunktur oldukça etkindir.

Tabi ilaç kullanmadan sadece akupunktur ile ağrıları gidermek mümkündür. Hem akut ağrılarda hem kronik ağrılarda akupunktur etkili bir metottur” ifadelerini kullandı. Akupunkturun günümüzün yaygın tedavi metotlarından biri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çevik, bu yöntemi uygulayan kişilerin kendisini mutlu, zinde ve daha güçlü hissettiğini kaydetti.

30-39 YAŞ ARALIĞI HASTLAR ÇOĞUNLUKTA

Prof. Dr. Çevik, “Hastaların yüzde 50’sinin de kilo vermek üzere akupunkturu tercih ettiklerini, bunu ağrının takip ettiğini söyleyen Prof. Dr. Çevik, “Ayrıca diğer tedavi yöntemlerinden yanıt alamayan hastalar da geliyor. Sonuçta bizim hastalarımız zor hastalar.

Pek çok yöntemi denedikten sonra geliyorlar” diye konuştu. Prof. Dr. Çevik, tedaviden yararlanmak isteyenlerin çoğunluğunu 30-39 yaş grubundaki hastaların oluşturduğunu da söyledi.

Tam bir iyileşme hali

“Akupunktur bizim kendi yapımıza oldukça uygun bir tedavi yöntemidir” diyen Prof. Dr. Çevik, “Hem bedeni hem ruhu ikisini beraber göz önüne alarak tedavi uygular. Sadece ağrısı olan bir hastanın ağrısını gidermek değil aynı zamanda o ağrının oluşturmuş olduğu olumsuz ruhsal durumu da düzelterek tam bir iyileşme hali oluşturur” dedi.

Akupunktur ile kansere çare

Akupunkturun kanser ağrılarını azaltmada da kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Çevik, Avrupa ülkelerinde kanser tedavisi sırasında bilinen yöntemlerin, akupunkturla eş zamanlı kullanıldığına dikkati çekti.

Kemoterapinin neden olduğu bulantı gibi yan etkilerin de akupunkturla azaltıldığını söyleyen Prof. Dr. Çevik, ayrıca akupunkturun tek başına kanseri iyileştirici etkisinin bulunduğunu anlattı. Prof. Dr. Çevik, “Bunun iddialı bir söz gibi algılanmasını istemem. Ancak akupunkturun vücutta bulunan kanser hücreleriyle savaşan hücrelerin sayısını ve etkinliğini artırdığı biliniyor” dedi.

Editör: TE Bilisim