Macron, yürütme başkenti Pretorya'da Güney Afrikalı mevkidaşı Cyril Ramaphosa ile bir araya geldi.

İki ülke lideri arasında gerçekleşen görüşmede, Mozambik'te yaşanan terörle mücadele, yeni tip koronavirüs ( Kovid-19) aşısı üretimi ve HIV ile mücadele konuları ele alındı.

Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında bir konuşma yapan Macron, Kovid-19 aşılarının üretiminin yaygınlaştırılması için fikri mülkiyet hakkından vazgeçilmesi konusunda Güney Afrika'yı desteklediklerini dile getirdi.

Macron ayrıca, Güney Afrikalı aşı üreticisi Aspen ile ortaklık konusunda Fransa'nın planları olduğunu dile getirerek, salgın sonrası ekonomik iyileşme çerçevesinde Güney Afrika'ya destek sözü verdi.

Cumhurbaşkanı Ramaphosa ise Kovid-19 aşı üretiminde ve tedarikinde yaşanan küresel eşitsizliğe dikkati çekerek, "Aşı konusunda 'apartheid' rejimi öylesine uygulanıyor ki, sadece birkaç ülke aşılardan ciddi anlamda yararlanabilirken, aşıya en çok ihtiyaç duyan ülkeler aşı bulamıyor." dedi.

İki lider, Ensar'ul Sunna terör örgütüyle mücadelede Mozambik'in yanında olduklarını dile getirdi.

Basın toplantısında Macron'a, Fransa'nın 1994 Ruanda Soykırımındaki rolünü kabul etmesinin yeterli olup olmadığı sorusu oldu.

Macron, bu konuda geçmişte yaşananlardan dolayı üzgün olduklarını dile getirerek, geleceğe odaklanılması gerektiğine dikkati çekti.

Fransız lider, önceki gün gerçekleştirdiği Ruanda ziyareti sırasında, ülkesinin Ruanda'da 1994'te 800 binden fazla kişinin öldüğü soykırıma ilişkin rolünü kabul ettiklerini ancak suç ortağı olmadığını ifade etmişti.

- Ruanda soykırımı

Ruanda'da 1994'te Hutular, dönemin Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana'nın uçağının düşmesinden sorumlu tuttukları Tutsilere karşı soykırım başlatmıştı. Ülkede 100 gün süren katliamda 800 binden fazla Tutsi hayatını kaybetmişti.

Fransa, soykırımı yapan Hutu hükümetinin uzun süre destekçisi olduğu için uluslararası kamuoyunda ve ülke içinde eleştiriliyor. Fransa, 23 Haziran 1994'de ülkenin güneybatısında sığınmacılar için güvenli bölge oluşturmak amacıyla Turkuaz Operasyonu'nu başlatmıştı. Fransa, soykırımı engellemek yerine soykırımcılara silah ve mühimmat desteği sağladığı için kınanmıştı.

Fransa'nın 1994'te Ruanda soykırımını yapan Hutu hükümetine, Fransız ordusunun kontrolü altında olan bölgeden kaçması için emir verdiği "diplomatik telgraf" ortaya çıkmıştı.

Mitterrand, Le Figaro gazetesine 1998'de verdiği mülakatta, "O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil." ifadesini kullanmıştı.

Editör: TE Bilisim