Ceyhun Aşirov / Özel Haber

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in imzaladığı Şuşa Beyannamesi ile de iki ülke arasındaki ilişki yeni bir boyut kazandı. Şuşa Beyannamesi’nde yer alan maddeleri incelediğimizde hamaset ve propaganda sözcükleri kullanmadan atılması gerek adımlar olduğu açık bir şekilde görülüyor.

İşbirliği vurgusu

“Azerbaycan’ın egemenliğine, toprak bütünlüğüne, uluslararası düzeyde tanınmış sınırlarının veya güvenliğine karşı üçüncü bir devlet tarafından tehdit ve saldırı gerçekleştirildiğinde Türkiye uygun şekilde gerekli yardımı yapacaktır” ifadelerini yer aldığı madde, 2010 senesinde Bakü’de imzalanan “İşbirliği ve karşılıklı destek’’ anlaşmasının 1. 2. ve 3. maddelerinin tekrarı mahiyetindedir.

Çıkarlar karşılıklı korunacak

“Ulusal çıkarları ilgilendiren bölgesel ve küresel konuları görüşmek üzere Azerbaycan ve Türkiye güvenlik konseyleri ortak toplantılar yapılması kararlaştırıldı” şeklindeki 2. madde ise oldukça önemli. Beyanname ile, malların serbest dolaşımını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi, yani tercihli ticaret anlaşması ve serbest ticaret anlaşması yönünde de bir adım atılmış oldu. Buna benzer bir anlaşma, Sovyetlerin yıkılmasının ardından kurulan Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri ile rekabet etmek maksadıyla 25 Şubat 2020 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti arasında “Tercihli Ticaret Anlaşması" (TTA) imzalanmıştı.

TTS kapsamı genişletilmeli

Ancak süreç içerisinde bu anlaşmanın talebi karşılamadığı görüldü. 2020’de imzalanan söz konusu anlaşma sadece 15 ürünü kapsıyor. Bugüne kadar anlaşma kapsamına alınan ürünlere dair bir bilgi paylaşılmaması ise eksiklik olarak tanımlanıyor.  Ayrıca Türkiye, genel itibarıyla Azerbaycan’dan ürün ithal etmediği için bu anlaşma gerçek hayatta talebi yeterince karşılamıyor. Sonuç olarak TTA anlaşmasının kapsamı genişletilmelidir ve somut olarak içeriği açıklanmalıdır.

Atılması gereken adımlar

  • Beyannamede, Türkiye’nin bölgede askeri üsleri ile ilgili maddelerin olmaması anlaşmanın eksik kaldığı anlamına geliyor.
  • Gümrük vergilerinin halen çok yüksek olması da ayrı bir sorun. İki ülkenin bu konularda ivedilikle somut adım atması gerekiyor.
  • Bunun yanında uçak biletleri ve kargo taşımacılığının da pahalı olması, tarihi birlikteliğin pekişmesi yönündeki en büyük engellerden.
  • Ayrıca Azerbaycan 2020 yılında kişi başına gümrük vergisiz e-ticaret yoluyla ürün ithal limitini çok düşük (Aylık 300 dolar) berilerdi. Bu oranın artırılması, Türkiye'de e-ticaret ile malların ihracını, Azerbaycan’da da Türk ürünlerine talebi artıracaktır.
  • En önemli konuların başında Azerbaycan’da Rus okul sayısı 400’e yakınken, Türk liselerinin sayısının sadece iki olması ve Türk üniversitelerinin bölgede olmaması eksik konuların başında geliyor.
  • İki ülke arasında son dönemde gittikçe artan yakınlaşmanın işbirliğine dönüşmesi olumlu olarak değerlendirilse de Şuşa’da imzalanan metinlerin sözde kalmaması ve sahada gerçek anlamda uygulanması elzemdir.
Editör: TE Bilisim