Ömer Çelik'in açıklamalrından önemli satır başları şöyle;

Cumhuriyet tarihinin en büyük yangınlarıyla karşı karşıya kaldık. 54 ayrı ilimizde hemen hemen cumhuriyet tarihimizin en büyük yangınları çıktı. Yangınların failleriyle ilgili bazı yakalamalar ortaya çıkmaya başladı. Hem de fitne ateşiyle mücadele etmek zorunda kaldık, birçok yalan ortaya çıktı. 18 uçak, 68 helikopter, 9 İHA, binin üzerinde arasözle bu yangınlara müdahale edildi. Kapasitemizi daha çok artırmamız gerektiği, önümüze bunun daha büyük bir sorun olarak geleceğini, daha yüksek kapasiteyle bu sorunları karşılamamız gerektiğini gösteriyor. Tabii en önemli meselelerden bir tanesi orman varlığımızı korumak ve artırmak. Ne zaman yangın çıksa gerçekle alakası olmayan iddialar ortaya çıkıyor. Buralar aynen orman olarak korunacaktır. Doğayı daha çok korumak için ne kadar kapasite artırmamız gerekiyorsa tedbirleri almaya devam edeceğiz.

CİDDİ ADIMLAR ATILMASI GEREKİYOR

Yangın bölgelerine ilk anda vatandaşlarımızın ihtiyacını karşılamak için bütçeler aktarılmıştır. Ardından sel felaketi oldu. Kayıplarımız oldu. Bazı vilayetlerimizde 1 yılda yağan yağış bir günde yağdı. Altyapı sorunlarıyla bu birleşince büyük bir felaketin ortaya çıkması söz konusu oldu. Kaybettiğimiz canlara çok üzülüyoruz. Çok büyük tedbirler almamız gerekiyor. Bundan sonra yapılması gerekenlerin iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Bir yandan Cumhuriyet tarihinin en büyük yangınları çıkıyor bir yandan da sel felaketi oluyor. Altyapı sorunları ile ilgili olarak, özellikle dere yataklarına kenarlarına ev yapılmaması konusunda ciddi adımlar atılması gerekiyor.

EĞİTİM ZORUNLU OLACAK

Eğitim öğretim yılı 6 Eylül'de başlayacak. Bu sene tüm kademelerde 5 gün eğitim yapılacak. Mevcut müfredata uyulacak. Eğitim, pandemi öncesinde olduğu gibi olacak. Mazeratı varsa TRT'ye bağlı EBA üzerinde eğitime katılanabilecek. Ders saatlerinin azaltılmaması çocukların geleceği için  çok önemli. Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı bir rehber hazırladı. Buna ciddiyetle uyulması gerekiyor.  

Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırlarına hakimdir

"Türkiye bir toplama kampı, göçmen kampı değildir. Burası yol geçen hanı da değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırlarına hakimdir. ( Afganistan'da) Mehmetçiğin güvenliği esas olmak üzere her türlü tedbiri alacak senaryo çalışılmıştır. Türkiye'nin bir tane daha mülteci alacak, bu yükü kaldıracak kapasitesi yoktur."

Ayrıntılar geliyor...

Editör: TE Bilisim