BM ofisi önündeki sivillere yönelik silahlı şiddete karşı mücadeleyi simgeleyen "kırık sandalye heykeli" meydanında toplanan göstericiler, darbe karşıtı sloganlar attı.

Gösteriyi organize eden Tunus İşkence Mağdurları Derneği Başkanı Abdennacer Nait-Liman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkesinde demokratik düzene karşı darbe girişiminde bulunulduğunu söyledi.

BM İnsan Hakları Konseyi'nin 48'inci oturumunun devam ettiğini anımsatan Nait-Liman, seslerini tüm dünyaya duyurmak istediklerini ifade etti.

Nait-Liman, Tunus'ta 10 yıldır süregelen demokratik sistemin sekteye uğratıldığını belirterek, ülkesinde demokratik düzenin sağlanması adına BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet ile de irtibat halinde olduklarını kaydetti.

Nait-Liman, Tunus'taki demokrasi dışı gelişmelere karşı mücadelelerini her platformda devam ettireceklerini sözlerine ekledi.

 Demirtaş'tan protestoya destek

Refahder Avrupa Şubesi Başkanı ve Uluslararası İnsan Hakları ve Kalkınma İttifakı Derneği Başkanı Ender Demirtaş ise Türkiye'nin darbelerden çok çektiğini belirterek, Tunus halkının yanında olduklarını söyledi.

Demirtaş, Fetullahçı Terör Örgütü'nün ( FETÖ) hain darbe girişiminin Türk halkının iradesiyle bastırıldığını anımsatarak, Tunus'ta demokrasi dışı girişimlerin karşısında olduklarını vurguladı.

Protesto, yaklaşık iki saat sürdü.

Tunus parlamentosunda bir temsilcisi olan "Emel ve Eylem Hareketi", ülkenin içinde bulunduğu, "anayasaya darbe" olarak nitelendirdiği duruma karşı, aktivistlere başkentte cumartesi günü protesto eylemi yapmaları çağrısında bulunmuştu.

Hareketten yapılan yazılı açıklamada, darbeye karşı bütün protesto hareketlerine destek verildiği belirtilmişti.

Tunus'ta Cumhurbaşkanı Said'in olağanüstü kararları

Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz'da, ülkenin tehlikede olduğu sırada kendisine olağanüstü yetkiler tanıyan Anayasa'nın 80. maddesini hayata geçirdiğini duyurmuştu.

Said, Meclis'in çalışmalarını 30 gün boyunca durdurduğunu, tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırıldığını, başbakanı azlettiğini ve yeni bir başbakan atayacağını, ayrıca yolsuzluk dosyaları için kendisini başsavcı olarak görevlendirdiğini açıklamıştı.

Ülke içinde bazı kesimler, Said'in bu kararını desteklerken partilerin çoğunluğu Cumhurbaşkanı'nın, bu kararlarıyla "anayasayı ihlal ettiğini" belirtmiş, bazıları da Said'i anayasal bir darbe girişiminde bulunmakla suçlamıştı.

Tunus'ta dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından bazı milletvekilleri ifadeye çağrılmış, bazıları gözaltına alınmış ve aralarında üst düzey bürokratların da yer aldığı bazı isimler hakkında ev hapsi kararı verilmişti.

Said, bir aylık sürenin dolmasının ardından, Meclis'in çalışmalarının durdurulması dahil olağanüstü yetkileri elinde topladığı kararların "ülkedeki tehlike durumu geçmediği gerekçesiyle ikinci bir emre kadar uzatıldığını" bildirmişti.

Editör: TE Bilisim