CHP'de yükselen tansiyonu ve derin çatlağı kaleme alan Murat Övür'ün yazısına İBB Basın Sözcüsü Murat Ongun cevap verdi.

Ongun, ''Ekrem İmamoğlu'nun Diyarbakır'da herhangi bir mitingi yoktu. Bizim tüm programlarımızı biz günler öncesinden herkese geçtik. Diyarbakır İl Başkanlığı'nın yayınladığı şeyden haberimiz yoktu. Örgüt işlerinin içinden geldiğim için şöyle biliyorum. İBB Başkanı, Diyarbakır'a gittiği için onu görmek isteyenler olacaktır. Başta da partililer. O da kalacağımız otele yakın diye iyi niyetli bir paylaşım yapmış. Benim bilgim dahilinde değil tabi. 'CHP, İmamoğlu'nun mitingini engelledi mi?' Hayır çünkü böyle bir mitingi yoktu. Olmayan bir miting üzerinden tuhaf konuşmalar oluyor.'' ifadelerini kullandı.

MURAT ÖVÜR: MURAT ONGUN YALAN SÖYLÜYOR

CNN TÜRK'e bağlanan Murat Övür, ''Ongun yalan söylüyor. Bir defa bilmiyor. Siyasetin kodları nasıl gelişiyor bilmiyor. Bir gazeteci bir şey yazar yanlış eksik çıkabilir. Ama 'hayali, uydurulmuş' demek hakikaten ayıp. Şimdi Murat Ongun CHP'de nasıl bir trafik döndüğünü, kimin nasıl kaygı taşıdığını nerden biliyor o zaman? Benim uydurduğumu nasıl söyleyebilir?'' açıklamasında bulundu.

İşte Sabah Gazetesi yazarı Murat Övür'ün ''İmamoğlu’nun Diyarbakır’da açığa çıkan sırrı'' başlıklı yazısı:

Millet İttifakı'nda kimin aday olacağı, daha doğrusu kimin aday yapılacağı tartışmaları giderek gerilime dönüşüyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendi adaylığını perçinlemek için gündemi siyasi cinayetler söylemiyle zehirlemeye çalışsa da işi çok zor. Zor, çünkü Kılıçdaroğlu'nun adaylığını sadece İP Genel Başkanı Meral Akşener değil, "Oğlum" dediği CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da istemiyor.

Bu yüzden de şimdiden Anadolu yollarına düşüp adaylığını ilan ediyor. Ancak kimse de bu gezilerin adaylık gezisi olduğunu kabul etmiyordu. Nereye kadar? Dün gerçekleşen Diyarbakır gezisine kadar...

Bu gezinin gerçekleşeceği birkaç gün önceden belliydi. İmamoğlu, Diyarbakır'a gidecek ve orada halkla buluşacaktı. Ancak dün siyaset kulislerine düşen bomba gibi bir haber işin rengini değiştirdi.

İmamoğlu'nun mitingi, CHP Diyarbakır İl Başkanlığı tarafından iptal edilmişti. Bir gerekçe sunulmamıştı ama böyle konuşuluyordu.

TALİMAT KILIÇDAROĞLU'NDAN

Peki, gerçekte durum neydi?

Gerçek haber, fokurdayan CHP kulislerinden geldi. Denilenlere göre, Kılıçdaroğlu, yardımcısı Seyit Torun'u arıyor ve İmamoğlu'nun Diyarbakır gezisini (sadece miting değil) iptal etmesini istiyor.

Seyit Torun da bu bilgiyi aynen İmamoğlu'na iletiyor: "Geziyi iptal edin..."

İmamoğlu cevap veriyor: "Ben yola çıktım, Diyarbakır'a gideceğim..."

Evet, İmamoğlu dediği gibi dün Diyarbakır'daydı. Kılıçdaroğlu'na rağmen oraya gitmişti. Dün öğleden sonra Diyarbakır'ı aradığımda durum şöyleydi: İmamoğlu, Demir Otel'de Diyarbakırlı işadamlarıyla toplantıdaydı. Bu toplantıyı, Diyarbakır Ticaret Odası Başkanlığı'na HDP'nin önerisi ve PKK'nın desteğiyle gelen Mehmet Kaya düzenlemişti. Kaya da ilginç bir siyasi simaydı. Bir yandan HDP'ye içli dışlı, öte yandan CHP ve Deva'ya da göz kırpıyordu.

İmamoğlu'nun Diyarbakır'daki ikinci durağı da her etkinliği HDP şovuna dönüşen ressam Ahmet Güneştekin'in sergisiydi. Bu yazı yazılırken henüz oraya gitmemişti. Ancak bu toplantılardan önce yapacağı miting yapılmamıştı.

Son dakikada HDP'lilerin desteğiyle CHP'ye gol atar mı bilmiyorum ama CHP Diyarbakır İl Başkanı'nın İmamoğlu'nu karşılamadığı, hatta CHP üyelerine "Biz genel başkanımızın arkasındayız" gibi bir mesaj yolladığı biliniyor.

Bu tablo, İmamoğlu ile Kılıçdaroğlu arasındaki adaylık kavgasının artık aleni bir hâl aldığını ve durdurulmasının da mümkün olmadığını gösteriyor. Durdurulamaz, çünkü arka planda müthiş bir hesap var. Israrla yazıyorum, İP Genel Başkanı Meral Akşener ile "oğlu" İmamoğlu anlaştı. Buna şunu da ekliyorum: İmamoğlu, Selahattin Demirtaş üzerinden HDP ile de anlaştı. Bunu görmek için sadece Dilek İmamoğlu ile Başak Demirtaş'ın sık sık buluşmalarına ve yakın ilişkilerine bakmak yeterli.

CHP KURGUNUN FARKINDA MI?

CHP'nin bu kurgunun farkında olmadığından eminim, ama Kılıçdaroğlu için aynı şeyi söyleyemem. Kılıçdaroğlu'nun yaptığı işlere bakın, attığı her adım İyi Parti'ye yarıyor. Kötü polisi Kılıçdaroğlu, iyi polisi Akşener oynuyor. Puanlar da İstanbul'a hiçbir şey yapmayan İmamoğlu'na yazıyor.

Kumpasla gelen, yeni bir kumpasla mı gider bilemem ama Kılıçdaroğlu'na değilse bile CHP'ye kumpas kurulduğu çok açık. Akşener boşuna "Başbakan olacağım" demiyor, bu hesap tutarsa CHP üçüncü parti bile olamayabilir. Allah'tan bu milletin sağduyusu ve Başkan Erdoğan var. Bu ikili, Türkiye'yi FETÖ belasından kurtardığı gibi CHP'yi de FETÖ'den kurtarır.

Editör: TE Bilisim