Muhammed Pamuk / Analiz - DP - Türkiye’nin şanlı mazisine yakışır şekilde tarihi bağlarını yeniden canlandırarak güç birliğine gittiği Afrika’da, sömürgecilerin hesapları alt üst ediliyor. Türkiye siyasi, askeri ve ticari hamleleriyle hem Afrika ülkelerini sömürge olmaktan çıkarıyor hem ülkemizin merhamet, barış ve adaletten yana medeniyet tasavvuru yeniden vücut buluyor.

TÜRKİYE EZBER BOZUYOR

İKİ tarafın ticari olarak birlik yolunda 75 milyar dolarlık kazançla taçlandıracağı yürüyüşü Cumhurbaşkanı Erdoğan 2005’te başlatmıştı. Türkiye ve Afrika’nın küllerinden yeniden doğmasına kapı aralayan bu yürüyüş sayesinde “mazlum kıta”nın ayaklarındaki zulüm prangaları tek tek sökülürken daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu artık dost düşman herkes gördü. Türkiye’nin Afrika’da inşa ettiği yeni düzenin dünyaya rol model olması bekleniyor.

30 ülke

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 20 yılda 30 ülkeyi ziyaret ederek Afrika’nın umudu oldu.

2022-2026

İstanbul’da düzenlenen 3. Türkiye Afrika Ortaklık Zirvesi’nde 2022- 2026 dönemini kapsayan eylem planında mutabık kalındı.

75 milyar dolar

Afrika’ya ihracat geride kalan 11 ayda 30 milyar doları buldu, hedef 75 milyar dolar.

Maarif Vakfı

26 ülkede 175 eğitim kurumu, 18 yurt eğitim hizmeti sunuyor.

Hedef 49

2005’te 12 olan büyükelçilik sayısı 43’e çıktı.

Uçuş ağı

THY’nin Afrika’daki uçuş ağı 61 noktaya ulaştı.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı (YTB)

Son 10 yılda 54 Afrika ülkesinden toplam 12 bin 600 öğrenciye yüksek öğrenim desteği verildi.

Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA)

22 ofiste yardım sağlıyor.

19 ülkede ataşelik

19 ülkede askeri ataşelikler danışmanlık veriyor.

Yunus Emre Enstitüsü (YEE)

10 merkezde kültürel köprüler kuruyor.

***

Dünyanın her köşesinde insanlığın derin uçuruma yuvarlandığı, kıyımların sıradanlaştığı, ülkelerin parçalandığı, yeraltı ve yerüstü kaynakların ele geçirilmesi adına kitlesel katliamlar için yarışıldığı bir dönemde, Türkiye mazlum coğrafyaların umudu oldu. Devlet aklımız, siyasi dilimiz, askeri gücümüz, tarih yapıcı rolümüzle Afrika’ya nefes olduk, umut olduk. Afrika insanın ortak düşüncesi ise şu cümle özetliyor: “Türkiye Afrika’ya 21. yüzyılın sürprizi oldu…”

Somali on yıllar boyunca açlık ve sefaletle boğuşurken, 18 Ağustos 2011'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sanatçılar, siyasetçiler ve yardım kuruluşlarıyla başkent Mogadişu'ya düzenlediği ziyaret, ülkenin kalkınması ve Türkiye'nin de Afrika'da atacağı adımlar konusunda da ipuçları veriyordu. Türkiye’nin başlattığı insani yardım hareketi kıta genelinde önce ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi daha sonra da jeopolitik menfaatler izledi. Bazı gözlemciler, Türkiye'nin kıtadaki varlığını "Yeni Osmanlıcı siyasetin parçası" olarak görürken, Türkiye ise "Afrika halkının yanında, eski sömürgeci anlayışa karşı yerel halkın yanında yer alan bir siyaset izlediğini" haykırıyordu.

30 ülkeye ziyaret

Türkiye, şefkat kollarını Afrika başta olmak üzere mazlum coğrafyalara açmış, karıncalar gibi yeryüzüne yayılan gönül ordusuyla nerede bir mazlum varsa, nerede zora düşmüş varsa hepsine koşan, yetmeye çalışan bir devlet hüviyeti kazandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17-20 Ekim tarihlerinde Angola, Togo ve Nijerya'ya yaptığı ziyaretle Afrika'daki 54 ülkeden 30'unu ziyaret etmiş oldu. Bu hafta yapılan, “3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi” ise Afrika ülkeleriyle ilişkilerin derinleşmesi ve ilerlemesine büyük sağladı.Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle kurduğu ilişkiler, diplomatik misyonların yanında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Türk Hava Yolları (THY), Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve Türkiye Maarif Vakfı (TMV) gibi kurumlar ve farklı alanlarda yapılan anlaşmalarla devam ediyor.

Büyükelçilik sayısı 43’e çıktı

Kıta ile diplomatik ilişkilerini her geçen yıl daha da güçlendiren Türkiye, 2009'dan bu yana kıta genelinde 31 büyükelçilik açtı. Afrika'nın sadece 12 ülkesinde büyükelçiliği bulunan Türkiye'nin kıtadaki büyükelçilik sayısı, atılan adımlarla 43'e çıktı.

THY Afrika'da 61 noktaya uçuyor

Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle diplomatik alandaki ilişkilerinin yanı sıra birçok ülkeye THY ile doğrudan uçuşlar başlatıldı. Afrika'ya ilk uçuşunu 1956'da yapan THY, Angola'nın başkenti Luanda'ya düzenlenen uçuşla kıtada uçtuğu ülke sayısını 40'a, uçulan nokta sayısını ise 61'e yükseltti.

Eğitim hizmetleri

TMV de kıtanın dört bir yanında açtığı okul ve yurtlarla eğitim alanında faaliyetler yürütüyor. Afrika'da 26 ülkedeki 175 eğitim kurumuyla 17 bin 565 öğrenciye eğitim veren TMV, 18 öğrenci yurdunda da Afrikalı öğrencilerin barınma ihtiyacını karşılıyor. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ise 2010-2019 arasında 52 Afrika ülkesinden toplam 5 bin 259 öğrenciye yüksek öğrenim desteği verdi. Hâlihazırda 4 bin 403 Afrikalı öğrenci Türkiye'deki üniversitelerde lisans, yüksek lisans ve doktora yapıyor. 51 Afrika ülkesinden ise 8 bin 786 Türkiye mezunu bulunuyor.

TİKA ve YEE Afrika'da Afrikalılar için çalışıyor

TİKA ve YEE, kalkınma ve eğitim alanlarında yürüttükleri projelerle Afrikalılar için çalışıyor. Türkiye, Maarif Vakfı’nın “uluslararası okul ağıyla” dünyada ilk beş ülke arasına girdi. TİKA, Afrika'da 22 temsilcilikle çalışmalarını yürütürken YEE de 10 ülkede kültür merkezleriyle faaliyet gösteriyor.

Afrika'daki 19 ülkede askeri ataşelik

Türkiye'nin Afrika'nın 19 ülkesinde açtığı askeri ataşeliklerle güvenlik alanında işbirliği için çalışmalar yürütüyor. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde Türk askerleri, 2016 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Mali Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonu (MINUSMA) kapsamında Mali ve Orta Afrika Cumhuriyeti'nde barış ve istikrarın sağlanması amacıyla görev yapıyor. Türkiye, 2017’de yurt dışındaki en büyük askeri eğitim merkezi konumunda olan Somali Türk Görev Kuvveti Komutanlığı’nı kurdu. Bu komutanlıkta Somali ordusunun omurgasını teşkil edecek subay ve astsubay yetiştiriliyor.

***

Afrikalılar Türkiye’yi ‘güvenilir ortak’ olarak benimsiyor

Türkiye'nin yıllardır kararlılıkla sürdürdüğü Afrika hamleleri, Türklerin kıta insanının gözünde güvenilir bir ortak olarak benimsenmesini sağladı.

Kıtayla ilişkilerde, Türkiye'nin ekonomiden diplomasiye, güvenlikten kültür ve sanata, pek çok alanda yakaladığı istikrarlı ivme, bu yıl 3'üncüsü düzenlenen Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'yle daha da hız kazandı. Afrika'dan cumhurbaşkanları ve bakanlar düzeyinde yoğun katılımın gerçekleştiği Zirve, Türkiye'nin kıtada devletler nazarında kazandığı imajını sergilemesi açısından ciddi önem taşıyor. Öte yandan, Türkiye'nin bölge halklarıyla kurduğu uyumlu ve dostane iletişim, Afrikalıların gözünde oldukça olumlu bir Türkiye imajı oluşturuyor. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) bünyesindeki Dünya Türk İş Konseyi (DTİK) Afrika-Orta Doğu-Körfez Komitesi Başkanı Abubekir Salim, Türkiye'nin Afrika'daki başarısının sırrının bölge insanını tanıyıp, olaylara Afrikalıların bakış açışıyla yaklaşması olduğunu belirterek, "Türkiye'nin son dönemde kıtada Afrikalı sorunlara, Afrikalı çözümler ilkesini benimsediğini görüyoruz" dedi.

Afrikalı sorunlara Afrikalı çözümler

Salim, Türkiye'nin bölgedeki kurumları sayesinde artık Afrika'yı daha yakından tanıdığına ve bu konuda bir vizyona kavuştuğuna dikkati çekerek, bu süreçte Afrika'nın da Türkiye'yi yakından tanıma fırsatı bulduğunu belirtti. Afrikalıların farklı bir zaman algısıyla hareket ettiğinin altını çizen Salim, Afrika'da sorunların yavaş da olsa konuşularak çözüldüğünü ifade etti.

Türkiye Afrika’da kabul gören bir ülke

Salim, Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi'nin Türk iş insanlarına Afrikalı devlet görevlileri ve iş insanlarıyla tanışmak açısından eşsiz fırsatlar sunduğuna değinerek, "Afrika'dan cumhurbaşkanları ve bakanlar seviyesinde üst düzey katılım görüyoruz. Bu başlı başına ilgi demek. Türkiye, Afrika'da kabul gören ilgi odağı olan bir ülke konumuna geldi" diye konuştu. Afrika Serbest Ticaret Anlaşması'nın yürürlüğe girmesinin ardından kıtada gelişmiş altyapı imkanlarına ve geniş üretim kapasitesine sahip ülkelerin çok daha stratejik bir öneme sahip olacağına dikkati çeken Salim, bu açıdan Güney Afrika gibi Afrika'nın en büyük 100 şirketinden 66'sına sahip bölgesel güçlerle ilişkilerin geliştirilmesinin önemine işaret etti.

Türkler güvenilir ve eşit ortak konumda

Johannesburg Üniversitesi Afrika Diplomasisi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (SARCHI) Araştırma Görevlisi EbrahimSandille de Güney Afrikalı bir genç olarak daha önce ziyaret ettiği Türkiye'ye olan sevgisini dile getirerek, "Türkler bizler için birlikte kolaylıkla iş yapabildiğimiz güvenilir ve eşit ortak konumunda" ifadesini kullandı. Sandille, Türkiye ile Güney Afrika ilişkilerinin bu yıl 38. yılını doldurduğunu hatırlatarak, "Türkiye ile Güney Afrika daha güçlü bir ortaklık potansiyeli barındırıyor" dedi. Türkiye ile Güney Afrika'nın uluslararası arenada oyun değiştirici bir takım olacağına inandığını kaydeden Sandille, "Türk dostlarımızı Afrika'ya gelip bizleri yakından tanımaya davet ediyoruz" diye konuştu.

Türkiye’de daha fazla yatırım yapmaya hazırız

Türkiye'de hayvancılık alanına yatırımları bulunan Güney Afrikalı iş insanı Fayyaz Musa da Türkiye ile Güney Afrika arasında hem ekonomik hem de siyasi açıdan güçlü bağlar olduğunu hatırlatarak, Güney Afrikalılar olarak Türkiye'ye özel önem verdiklerini ifade etti. Musa, Afrikalı bir yatırımcı olarak Türkiye ile çalışmayı oldukça kolay bulmasına rağmen banka hesabı açma ve dil bariyeri gibi konuların kendilerini zorladığını belirtti. Omicron varyantının ardından aralarında Türkiye'nin de bulunduğu çok sayıda ülkenin Güney Afrika'ya kapıları kapamasının yerel ekonomiyi olumsuz etkilediğini kaydeden Musa, "Güney Afrika'ya seyahatler tekrar başladığında Türkiye'de daha fazla yatırım yapmaya hazırız" dedi

 

Editör: TE Bilisim