Dünyada en çok elektrikli araç kullanılan ülke Çin. Ardından ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Norveç, Hollanda ve Japonya geliyor.

Satış hızı açısından Avrupa bölgesine baktığımızda daha farklı bir tablo görüyoruz. Avrupa Alternatif Yakıtlar Gözlemevi'ne (EAFO) göre, Avrupa’da en az elektrikli araç satılan ülke Türkiye.

Listenin ilk beş sırasında, Norveç, İzlanda, Hollanda, İsveç ve Avusturya var. Türkiye, Çekya, Estonya, Slovakya ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin ardından listenin sonunda yer alıyor.

Türkiye fosil yakıtlar açısından kaynak bir ülke olmamasına rağmen, bu konuda teşvik sağlanamadı ve elektrik araç yaygınlığında istenilen başarı yakalanamadı.

Birçok ülkede elektrikli araçlar vergi indirimiyle teşvik edilip, fosil yakıtlı araçların yollardan çekilmesi hızlandırılırken, bizde TOGG sayesinde sınırlı bir vergi teşviki yeni gündeme geldi.

Elektrikli araçların yaygınlaşmasının önünde en büyük engel, vergi yükü. Bu vergi yükü temiz enerjili araçlar lehine iyileştirilerek, geri kalmışlığımız giderilebilir.

Bir başka sorun ise ülke genelinde yeterince şarj istasyonu bulunmayışı. Farklı özel girişimler bulunmakla birlikte bunların her noktaya ulaşmadığını görüyoruz.

Bu konuda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ‘Elektrikli Araçlar İçin Hızlı Şarj İstasyonları Destek Programı’ başlatması önemli. Bu adım iyi bir başlangıç olabilir.

Türkiye’nin bir de elektrik altyapısı sorunu var. Özelleştirilen enerji dağıtımı sektörünün, kaliteli bir hizmet sunmadığı ve bazen kamulaştırmayı bile özlettiği ortada.

Elektrik dağıtım şirketlerinin, hizmet kalitesi ve sürekliliği konusunda yeterince denetlenmediği ve elektrik kesintileri nedeniyle hak ettikleri cezalara çarptırılmadığı görülüyor.

Ulaşımda elektrikli araçların yaygınlaşması, ülke genelindeki enerji talebinde doğal olarak artışa neden olacak. Bunun başarısız enerji dağıtım şirketleriyle hiç de kolay olmayacağı açık.

Fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçerken, elektrikli araçlar için vergi teşviki getirme ve şarj istasyonu sayısını artırmanın yanında, enerji dağıtım şirketlerinin de gözden geçirilmesi gerek.

Yakın gelecekte yaygın kullanılan enerjinin elektrik olacağı düşünüldüğünde, enerji kesintilerinin yaşanmayacağı bir ulusal enerji dağıtım şebekesine sahip olmamız için gerekli önlemler alınmalı.

Geçtiğimiz yıllarda karşılaştığımız, pek çok ilimizi etkileyen, nedeni pek de izah edilemeyen, zincirleme elektrik kesintisi gibi olaylara karşı sürekli tatbikatlar yapılmalı.

Doğal afetler dışında elektrik kesintisi yaşanmamalı. Enerji dağıtım şirketleri, planlı bakım ve yeni aboneye enerji verilmesi gibi rutin işler için saatlerce kesinti yapmamalı.

Bir şebekede çalışma yapılacaksa, çalışma süresince kurulacak alternatif hattan enerji verilip, o bölgenin kesintiyi hiç hissetmemesi sağlanmalı.

Elektrik, - savaş hali dışında- kesintiye uğrayan bir hizmet olmamalı. Ulusal enerji şebekemiz, ‘Sadece savaşta elektrik kesilebilir’ izlenimi oluşturacak kadar vatandaşa güven vermeli.