Bundan birkaç ay önce notlarımın arasına aldığım ve fakat gelişen başka gündem maddeleri nedeniyle yazamadığım bir konuydu bu…

Bir TV programında, sorulan bir soru üzerine SP genel başkanı Temel Karamollaoğlu’nun verdiği cevap nedeniyle not almıştım anılan konuyu…

Programda Karamollaoğlu, “Erbakan bugün hayatta olsa, kesinlikle CHP ile birlikte olurdu” demişti.

Sorunun sorulma nedeninin, SP’nin CHP ile neredeyse ikiz kardeş gibi bir görüntü sergilemesi olduğunu hatırlatalım en başından.

Sonrasında ise hep beraber hayıflanalım dilerseniz.

Bay Karamollaoğlu, “birlikte olmazdı” ihtimalini bertaraf etmek için hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak (!) bir tabir kullanmış soruya cevap verirken.

“Kesinlikle!..”

Yahu insaf!

Bir kere bu önerme bütünüyle bir spekülasyondan ibarettir.

Yani, denenip test edilmesi asla mümkün olamayacak.

Ehl-i sünnet itikadında, bu kabil spekülasyonlarla uğraşmanın “abes” olduğuna vurgu yapıldıktan sonra “abesle iştigalin caiz olmadığı” hükmü verilir.

Gelin görün ki, Bay Karamollaoğlu, bırakın bu anlayışla hareket etmeyi, adeta yangından mal kaçırırcasına ve “kesinlikle” hükmüyle birlikte konuyu bir oldubittiye getirme çabasında maalesef.

Abes olduğunda şüphe bulunmayan fasit bir hükmün böyle pervasızca dillendirilmesinin sebebi nedir sizce?

Ben söyleyeyim…

Suç bastırma ve işlenen tarihi bir cinayeti örtbas etme psikolojisi…

Oysa böyle bir soruya, çok daha makul ve insaflı bir cevap vermek mümkündü…

En azından, test edilmesi imkânsız olan bu önermenin tartışılmasının doğru olmayacağına vurgu yapılır ve ardından Erbakan’ın yaşarken CHP ile ilgili nasıl davrandığından ve söylediklerinden örnekler verilebilirdi.

Lakin Bay Karamollaoğlu böyle yapması halinde kendi kendisine suçüstü yapmış olacağını bildiğinden, Erbakan’ın müstakim tavrından örnek vermek yerine asla ispat edilemeyecek olan “kesinlikle” hükmünü vermeyi tercih etmiş.

Erbakan geçmişte CHP ile koalisyon yaptı, bu doğru…

Koalisyon ile ittifak etmeyi ve hatta neredeyse aynileşmeyi aynı kefeye koyacak bir zekâ ile tartışmak istemem doğrusu. Bu yüzden getirilebilecek “koalisyon” argümanınıciddiye bile almayacağımdan geçiyorum bir kalem.

Esasen Erbakan’ın CHP ile ile ilgili şu sözü varken başka bir şey söylemeye dahi gerek yoktur.

“CHP bir ahtapota benzer. Bu ahtapotun kolları dinsizlik, zehri Kemalizm, beyni İttihat ve Terakki, gövdesi ise devleti ele geçiren vesayetçi kadrolardır!”

Dediğimiz gibi aslında başka söze ve tanıma gerek yok.

Yalnız şu hususa atıfta bulunmakta sanırım fayda var.

Hatırlanacaktır, “kayıp trilyon” davasında CHP’liler ve özellikle de sol kesim Erbakan’a yönelik insafsız suçlamalar dillendiriyorlardı.

Erbakan’a hapis yolu gözükmüştü.

İşte o günlerde infaz yasasında değişiklik yapılarak Erbakan’ın hapse girmesinin önü kapatıldı.

O günkü Cumhurbaşkanı Sezer yasayı veto etti.

Erdoğan kararda direndi, yasa ikinci kez meclise geldi ve Erbakan hapse girmekten kurtuldu.

Peki, ne oldu dersiniz?

Tabii ki, bildiniz!

CHP, aralarında Kılıçdaroğlu’nun da bulunduğu 110 milletvekilinin imzaladığı dilekçe ile yasanın iptali için AYM’ye başvurdu.

İşte Bay Karamollaoğlu’nun CHP’si…

Allah, akıl, fikir, insaf ve i’zan versin ne diyelim…

Erdoğan kararda direndi, yasa ikinci kez meclise geldi ve Erbakan hapse girmekten kurtuldu. Peki, ne oldu dersiniz? Tabii ki, bildiniz! CHP, aralarında Kılıçdaroğlu’nun da bulunduğu 110 milletvekilinin imzaladığı dilekçe ile yasanın iptali için AYM’ye başvurdu. İşte Bay Karamollaoğlu’nun

CHP’si… Allah, akıl, fikir, insaf ve i’zan versin ne diyelim…