PKK Terör Örgütü 1978 yılında kuruldu. O günden beridir Türkiye PKK terör örgütü ile mücadele ediyor.

PKK en başından beri yurtdışındaki çeşitli aktörler tarafından desteklendi.

Türkiye ile hesabı olan herkes PKK’ya yardım etti.

Bu yardım bazen askeri oldu, bezen siyasi, bazen de ekonomik.

Örneğin Abdullah Öcalan örgütü kurduktan kısa bir süre sonra Temmuz 1979’da Suriye’ye kaçtı.

1998 yılında sınır dışı edilene kadar Şam’da ikamet etti.  Bu süre zarfında Hafız Esad yönetimi tarafından korundu. Yani Abdullah Öcalan PKK’yı Suriye’den yönetti.

PKK’nın askeri kanadı Irak’ta konuşlanmasına rağmen, lider kadrosunun önemli bir kısmı Suriye’deydi.

PKK tarihinde yaptığı en büyük atılımları hep bu iki ülkedeki karışıklıklar döneminde yaptı.

Körfez savaşı ve Amerika’nın Irak’ı işgali sonrasında Kuzey Irak’ta yerini sağlamlaştırdı.

Ama PKK esas atılımı Suriye iç savaşı ile birlikte yaptı.

Suriye’deki Kürtlere vatandaşlık bile vermeyen Suriye rejimi bu süreçte Kuzey Suriye’yi adeta anlaşmalı olarak PKK’ya terk etti.

10 yıldır süren savaş sırasında Suriye’de aktif olan neredeyse tüm aktörler Türkiye ile olan hesaplarında PKK’yı Türkiye’ye karşı kullandılar.

DEAŞ’la mücadele bahanesi altında Amerikan yardımı ile bir PKK devleti adım adım kurulmaya başlandı.

Bir dönem PKK Suriye’de öyle güçlü hale geldi ki İdlib’i ve Türkmen dağını da ele geçirerek Akdeniz’e ulaşmayı planladığı konuşulmaya başlandı.

Ama her şeyden önemlisi Suriye iç savaşı ile birlikte PKK terör örgütü tarihinde ilk defa bir nüfusu ve toprak parçasını kontrol etme imkanına kavuştu.

Vergi toplayan, okullarda kitlesel olarak bir nesli Türkiye karşıtlığı üzerinden doktrine eden bir PKK ortaya çıktı.

Türkiye içerdeki FETÖ’nün engellemeleri nedeniyle bu gidişata dur diyemedi.

15 Temmuz Darbe girişiminin püskürtülmesiyle beraber Türkiye terörle mücadelesinde adeta bir devrim yaptı.

Öncelikle Türkiye içerisinde PKK’nın eylem yapma kapasitesi büyük oranda bitirildi.

Kuzey Irak’ta bugünde devam eden bir seri askeri operasyon ile PKK’nın Türkiye’ye sızmasını önleyecek bir tampon bölge oluşturmaya başladı.

Suriye’de ise 2016 Ağustos ayında DEAŞ’a karşı başlatılan Fırat Kalkanı harekatını PKK’ya karşı yapılan bir seri harekat takip etti.

PKK’nın Akdeniz’e ulaşma planları bitirildi.

Türkiye sınırında oluşturulmaya çalışılan 40 km derinliğindeki güvenlik koridorunun büyük bir kısmı kontrol altında alındı.

Pençe Kılıç kara harekatı başlarsa kalan bölgelerden Tel Rıfat, Aynelarab ve Münbiç gibi önemli bir bölümü daha PKK’dan temizlenecek.

Türkiye adeta bir kanaviçeyi ilmek ilmek örer gibi Suriye’deki ve bölgedeki PKK varlığını bitirecek bir politikayı harekete geçiriyor.

Bu politikanın ana hedefi Suriye’deki PKK’nın varlığını tamamen bitirmektir.

40 Kilometrelik tampon bölgenin kurulması bu politikanın ilk safhasını oluşturmaktadır.

Ondan sonraki safhada Türkiye sahada bulunmasından aldığı güçle yeniden şekillendirilecek olan Suriye’de PKK’nın kendisine alan bulmamasını sağlayacaktır.