Bazı konular var… Toplumun gerçek gündemi.

Bazı sorunlar var… Acil eylem ve çözüm bekliyor.

Bazı acılar var… Yürek parçalıyor.

Ama birileri de çıkmış; “hayır konuşamazsın” diyor.

Soruna çözüm üretmek ve öneri sunmak bir tarafa, vakıayı ortaya koymak bile hedef olmak için yeterli oluyor.

Bir gazeteci olarak gördüğüm şu; iki husus kangrenleşmiş bir şekilde önümüzde duruyor. İlki, LGBT dayatması ve propagandası başlığı; ikincisi ise sahipsiz başıboş sokak köpekleri meselesi.

Bu konular kapsamında kimileri ideolojileri gereği mevzuyu “sorun” olarak nitelemiyor, kimileri kendi ikballerinin riske girmemesi adına meseleyi görmezden geliyor, kimileri tepki almamak adına susuyor, kimileri de çözüm odaklı yaklaşım ortaya koyarak argümanlar üretiyor - inisiyatif alıyor, sorunla cebelleşenler ise feryat ediyor.

Birileri bu feryatlara kulak tıkayabilir, tabii vicdanları kör ve sağır olmuşsa…

Fakat biz toplumun sesi olmaya devam edeceğiz.

LGBT tehdidine yönelik yazdığım yazılar arşivimde duruyor. Fakat Youtube’da yayınladığım videolar silindi. Konuyu iki video ile ele almıştım ve ilmi hususları değerlendirmiştim. Videonun birincisi vakıayı ortaya koyuyor, ikinci video ise onarım terapisini ve Batı’daki uygulamaları anlatılıyordu. Youtube, yayınlarımı “sakıncalı” buldu ve videoları kaldırdı. Ekşi Sözlük’te ise ismime yapılan yorumlarda şahsımı “terörist” olarak nitelemiş durumdalar.

Neyse ki siyaset kurumu Anayasa çalışmasıyla bu konulardaki dayatmaya son vermek adına kolları sıvadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konularda ciddi hassasiyeti var ve yansımalarını ilerleyen günlerde daha çok ele alacağız.

KENDİLERİNE DOKUNULMAZLIK ATFEDEN KESİM KİMLER?

Bir de başıboş sokak köpekleri konumuz var ki dillere destan.

Milyonlar mağdur olmuş, halk haykırıyor, çocuklar, yaşlılar, yetişkinler hayatlarını kaybediyor, kuduz tehdidi yeniden gündeme geliyor; ama birileri konuyu kim ele alırsa alsın, onu linçliyor.

Peki kendilerine dokunulmazlık atfeden kesim kimler?

Kimler, toplumun sorunlarını görmezden gelip kendi doğrularını dayatma çabasında?

Neden bu kadar çirkinleşiyorlar?

Saltanatlarının sarsılmaması adına yalan, iftira ve itibar suikastını normal sayan bu kitle ile nasıl mücadele edeceğiz?

Bu kesim ideolojik saplantıları olan bağnaz tiplerden oluşuyor. Cehalet diz boyu ve dünya pratiklerinden bihaberler.

Kimileri de bu işlerden ciddi anlamda ekonomik rant elde ediyorlar. Mama çetesi bu işin başını çekiyor.

Konuyu siyasi ranta çevirenler de oldukça fazla…

Şimdi bunlar var diye, susacak mıyız?

Tabii ki hayır.

Susacak olsak bu işi yapmayız.

İlkeden, haktan ve adaletten taviz vermeden yazmaya, konuşmaya, anlatmaya devam.