Kelime anlamı ‘Bilmesinlercilik’ olarak ifade edilen ‘obskürantizm’in sözlük anlamı ise şöyle bir tanıma sahip; gerçeklerin toplumun bazı kesimlerince bilinmesinin önlenmesi.

Cemil Meriç; ‘Obskürantizm heyulası yok edilmedikçe, herhangi bir diriliş hayaline kapılmak çılgınlıktır’ der.[i]  Bu ifade toplumsal bağlamda kendi içyapımız ve gelişmelerimizle ilgili olduğu kadar Batı’nın gözünden Türkiye’ye bakışıyla da ilgili bir hedefi ortaya koymakta mıdır diye bir soru sorabiliriz.

Batı; Türk toplumunun veya özellikle Türk aydınlarının ve gençliğinin ‘Bilmesinlercilik’ bağlamında neyi öğrenmesini istemiyor diye bir soru sorduğumuzda hepimizin cevabı farklı olur diye düşünüyorum.

Bu ülke adlı kitabının 90. sayfasında obskürantizm kavramına sadece bir alıntı ile değinen Cemil Meriç, 180. Sayfada ise ‘Din Afyon mudur?’ başlıklı bir bölümü kaleme alır. Bölümün sonunda ise şunları dile getirir; Avrupa Osmanlı ülkesine papaz ihraç eder. Hristiyanlığa davet için mi? Ne münasebet. Tek emeli Osmanlı’yı dinsizleştirmektir. Yani etnik bir toz haline getirmek.

…                                                              

Dinsizlik Batı’nın yükselen sınıfları için ne kadar hayırlıysa bizim için o kadar meşumdur; onlar için ilerleyiş, bizim için çözülüşü ifade eder’

Yazının burasından itibaren Cemil Meriç’ten bağımsız bir bağlantı kurmak istiyorum haddim olmayarak! İddiaya göre bizi dinsizleştirmek isteyen bir Batı dünyası var. Bu iddia birçok Türk düşünür tarafından geçmişten günümüze hep dile getirilmiştir. Peki; Batı Türkiye’nin gerçekten ilerlemesini ister mi? Çoğunluğumuz buna hayır cevabını verebiliriz.

Batı her alanda seküler yaşam tarzının kendilerini geliştirdiğini bunu Doğu toplumlarının da yapması gerektiğini belirtirken gerçekten Doğu’nun veya özelde Türkiye’nin gelişmesini istiyor oldukları için mi dile getiriyorlar?

Zannedersem ‘obskürantizm’ burada açığa çıkıyor; Batı ‘Bilmesinlercilik’ düşüncesini burada gizliyor olabilir mi? Nedir o? Dinsizlik Batı için gelişmedir ama Türkiye için çözülmedir, bunu Batı dünyası olarak biliyoruz ama onlar bizi örnek alarak gelişeceklerini zannetsinler diye bir düşünceye sahip olabilirler mi? Hakikaten biz neyi örnek alsaydık gelişebilirdik? Batı’yı örnek aldıysak neden onların seviyesine şu an ulaşamadık?

Batı’nın ‘Bilmesinlercilik’ anlayışı ile bizden sakladığı gerçekte ne? Meriç’in dediği gibi Türkiye’nin inaçsızlaşması ile kendilerini yakalayacağımızı düşünmemizi ama aslen çözülmemizi istemesi mi?

Bazıları ne saçmaladın arkadaş diyebilir. Onlara da katılıyorum, biraz saçmalamış olabilirim(!)

[i] Meriç, Cemil. (2016). Bu Ülke. (47. Baskı), İletişim Yayınları. İstanbul.