Yenibir görev değişikliği ile bir kez daha kaldığım yerden başlıyorum. Burada söyleyeceklerim,kendime bir ders ve nasihatten ibaret.Unutmamak için sık sık dönüp bakmam ve hatırlamam gerekiyor:

Bizler“üç günlük dünya” diyoruz…Uygurlar   “altı günlük dünya” derler. Her ikisi de azlıktan kinaye…

“Göz açıp kapayıncaya kadar” kısasüren bir ömürlerimiz var. Zemin ve zaman ile kısıtlıyız. Fakat akıl ve ruhuylainsanoğlu bütün evrenleri kuşatmaya çalışacak kadar geniş bir ufuk ve iştahasahip.

Buömürler, içinde acı ve tatlı farklı aşamalar birbirini izliyor. Mutluluklaracıları, acılar mutlulukları, iyilikler kötülükleri, kötülükler iyilikleri birsarmal şeklinde izliyor.

İnşirahsuresindeki “Her zorluğun içinde birkolaylık vardır”  buyruğunu yaşıyorve inanıyoruz Kolaylıkların içinde mutluluk ve huzur duygusu var. Onun içindede hiç bitmeyecek bir ebediyet duygusu arayışıvar. İnsan ruhunun ve doğasının arzusu, hayatımızdaki hiçbir iyi şey eksilmedenbitmeden sürmesi. Genelde insanın açgözlü yapısı, hakkı olan ve olmayan herşeye sahip olma açlığında. Hâlbuki zaman ve sınırlı olduğumuz gibi,iktisatçıların yaygın sözüne rağmen, ihtiyaçlar da son derece kısıtlı vesınırlı…

Pekiyi,canlarımız, hayatlarımız, sağlığımız, zamanımız, ailelerimiz, dostlarımızsevdiklerimiz bizim için kısıtlı bir süreliğine verilmiş birer emanet değil mi?Çevremizdeki her değer, bizim için açıktan bir sınama aracı mal, mülk,çocuklar, zenginlik, makam, yoksulluk, darlık, eksiklikler, mahrumiyetler…

İnsan olarak bizlerinulaştığı hiçbir makam ezeli ve ebedi değil… İnsanın, genç, sağlıklı ve makamsahibi olarak en muktedir hissettiği anda da mutlak iktidarın ve kürsünün yegânesahibi ebedi ve ezeli olan Yaratıcıdır. Plato’nun mağara duvarına yansıyangölgeler olarak adlandırdığı hayat gibi diğer bütün makamlar, ondan küçük biryansıma, geçici şekil ve suretlerden ibarettir…

Makamlarıhalka ve hakka hizmetin bir aracı olarak görmek, onun geçiciliğini anlamak,idrak etmek ve bir süre sonra elimizden çıkacağını asla unutmamak gerekiyor.Burada önemli olan, arkada hem halkınhem de Hakk’ın hoşnutluğunu kazanacak güzel ve yararlı işleri bırakabilmek vemakamları şeref ve onurumuzla tutarken, makamdan onurlanan, ondan yararlanandeğil, makama onur katan, onu yararlı hale getiren olmalıyız… (şerefu’l-mekanbi’l-mekin)

Makamlardiğer insanlara hükmetmenin ve kompleks gidermenin, güç ortaya koymanın yerlerideğildir. Tam aksine, insanların meşru işlerinde önlerini açmak vekolaylaştırmak, onları teşvik ve motive etmek, profesyonel bir şekilde işlerinsonuçlandırılmasını takip etmek için bir süreliğine durduğumuz geçici yerlerdir.

GeçenCuma, çalışmakta olduğum İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörlüğüne atandım ve buemaneti üstlenmiş oldum. Eskiler, her makamı “ateşten gömlek” olaraknitelendirir ve kaçınırlarmış. Çünkü liyakat ve ehliyete dikkat etmeyen, malikaynakları titizlikle kontrol etmeyen, adalet ve hakkaniyet ile yönetmeyen hermakam sahibi bunun maddi ve manevi sorumluluğu altındadır.

Bosna’da3 yıl Rektörlük yapmıştım. 14 yıldır çalıştığım İstanbul Ticaret Üniversitesi’ndedekan yardımcılığı, Dekanlık, üç dönem rektör yardımcılığı, vekil rektörlük veşimdi de asaleten Rektörlük görevine başladım. Görevimin ilk günü ilktoplantılarınızı yaptık. Herhangi bir toplantı sonuç ve çözüm odaklı daolmuyorsa işlerin her zaman sürüncemede kaldığını ve bunun da emaneti hakkıylataşımadığımızı göstereceğinin farkındayız. Bu görev de hayatın normal seyriiçin de diğer görevler gibi bir süre sonra sona erecek. Kalıcı işler yaparak topluma,millete, ülkeye katkı sağlamak için gayret edeceğiz.

Makamlar üstüne oturduğumuzbir araç değil de kalbin için sokulan, gönle konuşlanan bir amaca dönüşürseimtihan kaybedilmiş olacak. Bugüne kadar bu tür sınavları atlatmayıbaşardım. Yine başarmak için istikametidoğru tutmak, üniversitelerin ihtiyacı olan akademik ortamı kurmak ve akademiüzerinden ülkeye hizmet etme amacını kaybetmemek gerekiyor.  Çünkü bütün diğer tat ve zevkler gibi bumakam da değerlidir ancak geçici ve yanıltıcıdır.

Sizlerdenülkeye hizmet ve katkı sağlayabileceğimiz model oluşturacak bir akademik ortamıkurabilme yönünde dualarınızı bekliyorum.