İnsan kendisini güvende hissettiği ve ihtiyaçları giderildiği oranda iyi hisseder. İyi hissetmek iyi hissettirmenin de zeminin oluşturur. Yapacağımız her iyi şey, bizim iyi hissetmemizle daha da güzelleşir. Biz insanlar toplu olarak yaşama mecburiyetinde olduğumuz için, her halimiz başka bir hale kaynaklık edebilir.

Mutlu ve huzurlu insanalar genellikle bulundukları ortamda insanların da rahat ve mutlu olmalarını sağlarlar. Bu hem alıcı hem verici, hem öğrenci hem öğretmen olduğumuz gerçeğini bir kere daha ciddi ciddi düşünmemize vesile olmalı. Mutsuz olmak için biriktirdiğimiz gerekçelerimiz hayat kalitemizi düşürdüğü ve bizi duygu durumu karışıklığına sevk ettiği için, mutlu olma gerekçelerimizin daha çok olduğunu da görmemiz gerekiyor.

Nasıl daha iyi hissedebiliriz?

İyi şeyleri, şükredilecek yönleri ve bizi daha iyi durumda bulunduracak oluş ve bozuluş kanunlarını bilirsek, zihnimiz ona uygun düşünmeyi seçmek için güçlü bir gerekçe bulacaktır. İnsanın vasıfları iyi oldukça açılır, ortaya çıkar, insan zenginleşir. İyi oldukça duruş kazanırız. Yüzümüzde buna uygun bir ifade oluşur. Bu mutmain ve güvenilir bir ifadedir genellikle.

İyi olduğuna inanmak, iyi hissetmenin de temelini teşkil eder. Yanlışı görüp doğrusuyla düzelmek, tövbe edip arkaya atmak ve daha doğru bir işleyiş için harekete geçmek, insanı iyi hissettirir. Çevremizdeki insanların gerektiğinde işlerine yardımcı oluvermek, onlar için, bu dünya için bir şeyler yapabilmek, insanda huzur ve mutluluğun kapılarını açar.

Büyük resme bakıyor muyuz?

Büyük resme bakmak, bizim olayların ve duygusal karmaşaların arasında bocalamamızı engellemek için çok önemli ve gereklidir. Büyük fotoğrafta inancımızı, insanın realitesini ve insanın her hali yaşayabilecek ve yanılabilecek bir riski her zaman barındırdığı, ilâveten toparlanma imkânının her zaman var olduğunu bize gösterir. Duygularımızın etkisinin düşüncelerimizin etkisiyle dengeye kavuşmasına yardımcı olur. Daha gerçekçi düşünüp, ilişkilere ve olaylara olması gereken anlamı yüklememiz daha mümkün olur.

İyi hissedebilmek, Rabbimizden (c.c) bize verilmiş bir ödüldür

İyi hissedebilmek için dua etmek, iyilik yapmak, iyilikten sonra takdir ve kıymetim bilinsin diye düşünmemek, insanların temelde iyi oldukları fakat yanlış davranabildikleri gerçeğinden yola çıkmak önemlidir. İnsanın olumlu yönlerini açığa çıkarabilmek, bunun için de her insana iyi davranmak, her insanın insanlık borcudur. Bizde ahlâka dönüşsün ve Rabbimizin (c.c) kayıtlarına girsin ve bize şifa olsun diye iyilik yapmalıyız. Her iyi adımda iyi bir duruş sahibi olabilmek, her kavli duanın fiile yansımasıdır. İyi olabilmek ve iyi kalabilmek, sağlam bir ahlâkî yapının tezahürüdür. Her insan bunu hak eder, sadece var olduğu için.