Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, parlamento ve başkanlık seçimlerinin yapılacağı tarihleri belirleyen kararnameyi nihayet imzaladı.

Abbas’ın Filistin Merkez Seçim Komitesi Başkanı Hanna Nasır’a teslim ettiği kararnameye göre parlamento seçimleri 22 Mayıs 2021’de ve başkanlık seçimleri 31 Temmuz 2021’de düzenlenecek.

Fakat seçim tarihlerinin belirlenmesiyle iş bitmiyor.

Netleştirilmeyi bekleyen birçok ayrıntı söz konusu.

Dolayısıyla Filistinli grupların temsilcileri Şubat başlarında Kahire’de bir araya gelerek o ayrıntıları görüşecekler.

Seçim güvenliği ve özgürce seçim kampanyası yürütebilme gibi konuların ele alınması ve çözüme kavuşturulması gerekiyor.

Tabii bir de İsrail’in Kudüs’te seçim yapılmasına izin verip vermeyeceği meselesi var.

Fakat masaya gelecek en önemli konu, seçimlerden sonra takip edilecek siyasi programın belirlenmesi olacak.

Bir başka deyişle, Filistinli gruplardan Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) bugüne kadar imzaladığı anlaşmalara bağlı kalmaları ve o zeminde siyaset yapmaları istenecek.

Seçimlerden sonra kurulacak hükümetin ve olası koalisyon ortaklarının “İsrail’i tanıması” şartı koşulacak.

Seçim takviminin belli olmasının ardından merak edilen konulardan biri de Mahmud Abbas ve Muhammed Dahlan’ın seçim ittifakı yapıp yapmayacakları.

Abbas kadar olmasa da Dahlan’ın da Fetih tabanında ve özellikle Gazze Şeridi’nde önemli oranda taraftarı var.

Abu Dhabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’in danışmanlığını yapan ve kirli işlerini yürüten Dahlan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) desteğiyle Filistinliler arasında nüfuzunu artırabilmek için adeta para saçıyor.

Abbas ve Dahlan seçimde ittifak yapmazlarsa aralarında kıyasıya bir rekabet yaşanacak demektir.

İslami Direniş Hareketi “Hamas” 2006’da yapılan seçimleri kazanmış fakat daha sonra gerçekleşen bölünmenin ardından bir yandan İsrail’in ve diğer yandan Filistin Yönetimi’nin ablukası sebebiyle Gazze Şeridi’nin yönetiminde hayli zorlanmıştı.

Kimi gözlemcilere göre Hamas’ın işgal sona ermeden seçimlere katılması ve iktidara talip olması hataydı.

Yine bazı gözlemciler, Hamas’ın bu kez seçimlere “siyaset sahnesinde kalmakla birlikte iktidarı devretmek” amacıyla katılacağını öne sürüyor.

Hamas’ın kuracağı veya koalisyon ortağı olacağı bir hükümetin Batı Şeria’da görev yapmasına İsrail izin vermez.

Söz konusu hükümet muhtemelen Amerika tarafından da tanınmaz.

Ayrıca Hamas’ın “FKÖ’nün imzaladığı tüm anlaşmaları kabul etmesi” mümkün değil.

Şayet bu senaryo gerçekleşirse, yani Hamas seçimler yoluyla Gazze’nin yönetimini Fetih’e devrederse, Gazze Şeridi’nin kontrolü de Batı Yaka’daki güvenlik birimlerinin elinde olacak.

Direniş gruplarının elindeki silahların toplanması konusu yeniden gündeme gelecek.

Hamas’ın, İslami Cihad’ın ve diğer birçok grubun silahlarını teslim etmeye yanaşmayacağı kesin.

Dolayısıyla seçimlerin Filistin’de birlik ve bütünlüğe götüreceğini söylemek için henüz çok erken.

Seçim tarihi belirlense bile seçimlerin gerçekte yapılıp yapılmayacağı dahi şüpheli.

Abbas, Filistinli gruplardan istediği taahhütleri alamazsa ya da Fetih’in seçimlerde hezimete uğrayacağını fark ederse başka bir kararnameyle seçimleri ileri bir tarihe erteleyebilir.