“Terör” sözcüğü “korku, yılgı” anlamının ötesine geçerek insanlığın yok edilmesine yönelik bir anlam kazanmış durumda.

Unutulur mu yaşananlar? Unutulur mu onca acı? Unutulur mu bağrımızdan canımızdan koparılanlar. Kahrolsun onlara dair ne varsa. Unutmayacağız asla

Kahrolsun terörün yaşattıklarına ve sahiplerine. Kahrolsun çocukların çığlık seslerini duymayanlara.

Teröre dair varsa göğüs gerelim bize yaşattıklarına inat yasemin kokulu haykırışlarla.

Hayatın muhabbetlerini paylaşalım dalından kiraz toplayarak, bütün savaşlara inat, paraya güce tapan soysuzlara inat birlik beraberliğimizi koruyarak…

Hadi hayatın taze ıhlamur çiçeklerine dokunalım bütün örselenmişliğe inat.

Kim şefkatle sarılmayı istemez ki bahar dallı yüreğe.

Hangi can gerçekten sevilmeyi istemez ki taze gün kokulu.

Taşın içindeki ateş Aşkın ta kendisidir.

Çakmak taşında ateşin sahibi yaradan, onun açığa çıkarılması ise insanın işidir.

Teröre destek olman sonun olur inan.

Bir kelebek kadar masum bir bebeğin çığlığı yetmiyor mu gerçeği görmene.

Bu fırtına, bu sarhoşluk, bu her şeyi yakıp yok eden yangın. Bu cinnet hali sarıp sarmaladı mı her yerini. Günahlardan sıyrıl ve özgürleş bu çamurdan.

“Terör” sözcüğü “korku, yılgı” anlamının ötesine geçerek insanlığın yok edilmesine yönelik bir anlam kazanmış durumda.

Tam bir cinnet hali içinde olan terör destekçileri ve onların robot uygulayıcıları artık insan olma kimliğini asla barındırmıyorlar. Zira asla kural ve sınır tanımıyorlar. Asla insani bir duygu içermiyorlar. Asla insan olduklarına inanmıyorlar. Bu yüzden terör giderek daha çok saldırıyor.

Ama ne beyhude bir çalışmadır ki bu necip Milleti korkutacaklarını mı sanıyorlar? Başarılı olacaklarına gerçekten inanıyorlar mı?

Bu mümkün değil.

Bizi bölmeleri ve parçalamaları mümkün değil.

Zira biz bütün renklerimizle bir ve bütünüz ve asla teröre boyun eğmeyiz.

“Terör” sözcüğünün anlamı, yüklemleri, renkleri değişse de arkasındaki devletler yüzyıl boyunca pek değişmedi.

“Terör”ün kuramsal yönü keskin bir kopuşa uğramadı ve giderek terörizme destek veren devletler eliyle giderek daha da kurumsallaştı.

Ama artık biz bu oyunu bütün açıklığı ile millet olarak görüyoruz ve asla taziye mesajlarına aldırmıyoruz.

Kişilerin yaşamına, özgürlüğüne ya da bedensel bütünlüğüne karşı ya da devlet ya da kişi mülküne karşı, siyasal ya da toplumsal düşünceleri yayma ya da uygulamaya geçirme amacıyla suç işleyenlere yüklenebilecek bir ‘terör’ eylemi giderek terörist devletler eli ile daha güçlü bir şekilde sahaya sürülüyor. Kendi sömürü planlarını ve sömürge düzenlerini sürdürülebilir kılmak için haysiyetsiz ve acımasızca uygulanıyor.

Ama hayır artık sona geliyorlar zira biz bir ve bütünüz hem de eskisinden çok daha güçlü bir şekilde…

Toplum düzenini yıkmak amacıyla halkı yıldırıcı terörle pek çok yola başvuranlar başarılı olacaklarını mı sanıyorlar. Türk milletinin karşısında ne beyhude bir gayret, ne çaresiz bir kalkışma.

Kazdığınız kuyuda düşeceksiniz.

Döktüğünüz kanda boğulacaksınız.

Mazlumun gözyaşları sizi eritip yok edecek inşallah.

Bir ve bütün olarak dün olduğu gibi bugün de mazlumun yanındayız.

Biz buradayız ve asla kazanamayacaksınız…