Alışkanlıklarımızın değiştiği bir çağdayız.  Bulunduğumuz çağ, bilgi tüketiminin olanca hızla gerçekleştiği yeni bir çağdır. Sosyal medya ile artık herkes habercidir. Herkes takipçi sayısı kadar da ünlüdür. Herkes açıktan bilgisini, çevresini, kültürünü ve  seviyesini de ortaya koymaktadır. İstihbaratçılar için de müthiş bir veri kaynağıdır. Aslında herkes kendi kendini tüm detayları ile açıkça fişlemektedir. Buradan da anlaşılacağı gibi sosyal medya yapılanmaları istihbarat örgütlerinin projeleridir.Bu durum gizli örgütlerin algı yönetimi konusunda çalışma alanı halini almış durumdadır. Sosyal medyanın olumsuzluklarına karşı durarak, olumlu yanlarından yararlanmalıyız.

Sosyal medya, 15 Temmuz alçak darbe ve işgal kalkışmanın deşifre edilmesi, kahramanlıkların ortaya konulması konusunda önemli bir işlev de yürütmüştür. Doğru kullanıldığında gücü ve etkisini buradan da görebiliriz.

Gelen yasaklar ve engellemeler birçok yöntemle kırılıyor ve sosyal medyanın engellenmesi zor bir güç olduğu ortaya çıkıyor.  Dolayısı ile devletler içinde kontrolü güç ve yeni stratejiler üretmesi gereken bir platform haline geldi.

Dünya e-Basın Konseyi (DEBK) bu yeni stratejinin sonucu olarak kurulmuş dünyada ilk sivil toplum örgütüdür. Türkiye bu alanda da öncü olmayı başarmıştır.

Konya Büyükşehir Belediyesi’nin daveti ile DEBK Konya’da bu anlamda ilk çalıştayını düzenledi. Konya Valisi Yakup Canbolat, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Ak Parti Konya Milletvekilleri Muhammet Uğur Kaleli, Dr. Hüsniye Erdoğan, Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu çalıştaya katılarak katkı sundular. Konya bu büyük organizasyona imza atmanın haklı gururunu da yaşadı.

Çalıştay sonuçlarından birkaç tespite buradan yer vermek istiyorum:

Milli irade FETÖ’ye karşı sosyal medyada da önemli çalışmalar yürüttü ve yürütmeye devam etmektedir. Toplumun moralini bozacak algı operasyonları da sürmektedir. Sosyal medyadan FETÖ yapılanmasına karşı mücadele veren kişiler savcılıklara şikâyet ediliyor ve savcılıklar da bu şikayetler üzerine soruşturmalar açıyor. Birçok soruşturma dosyaları da mahkemelerce kabul ediliyor. Türkiye’nin milli güvenliğinin hala tehlike altında olduğunu düşünen milli irade, buna karşı elbette ki tepkisini sosyal medyadan da koyacaktır. Bu tepkiye karşı soruşturmaların açılması, hatta davaların açılması FETÖ’ye karşı sosyal medya üzerinden mücadele yürütenlere karşı sindirme anlamına gelir. Savcılıklar ve mahkemeler bu oyunlara gelmeyeceklerdir. Özgür ama daha bilinçli bir sosyal medya kullanıcılarını ortaya koymak, algı yöneticilerini ortaya çıkarmak ve deşifre etmek, oto kontrolün, denetimin sağlanması adına, e-medyayı güvenilir ya da güvenilmez kategorilere ayırabilecek bir yapı için çalışmalar yapılacak.

2016 İslam Dünyası Turizm Başkenti Konya’ya nice ilkler yakışır. Nice başarılara inşallah…