Gençler evlenmek için tanışıp görüştüklerinde, dışarıdaki halleriyle birbirlerini tanırlar. Ne kadar iyi tanıdığınızı düşünürseniz düşünün, aynı evin içinde yaşamanın psikolojisi ve davranış biçimi farklıdır. Bu normaldir. Burada normal olmayan, sağlam gibi görünüp de hasta çıkan gençlerdir. Bunların görünüşü hepimiz gibi normal, konuşması da fena değil fakat iş sorumluluk almaya, iş yapmaya geldiğinde ya da yaptığı bir işten dolayı eleştirildiğinde; zekâsı birazcık iyi olanlar, kendilerini o an için tutup ilk fırsatta muhatabından bunun acısını çıkarmak için fırsat kollar. Çocuk tarafı ağır basanlar ise, nerede ve kiminle olduğu umurunda bile olmadan, beş altı yaşındaki çocuk gibi, öyle bir tepki verir ki herkesi şaşkınlığa uğratabilirler.

Bunlar okumakta zorlanırlar

En iyileri nadiren yüksekokulu bitirirler, iyi ihtimalle zoraki de olsa liseyi bitirirler. Normalde ise ya ortaokul mezunu ya da lise terk olurlar, çünkü okuyamazlar. Sorumsuzdurlar, onlara bir iş yaptırabilmek için dilinizde tüy bitmesi gerekir. Çoğunlukla umursamazlar, merhametleri, empati ve anlamaya çalışma özellikleri gelişmemiş gibidir. Kendileri ne isterlerse onu yapmak isterler. Bir işin sonunu düşünmeden yaparlar, plân program gündemlerinde hiç yoktur. Ellerine verilen parayı har vurup harman savururlar. Ne yaptın denirse de, gayet rahat ve hiç rahatsız olmadan şunu şunu yaptım derler. Pişmanlıkları anlıktır ve olaylardan ders çıkaramazlar, öğrenemezler. Ne derseniz deyin, siz konuşur siz dinlersiniz.

Bunlar evlenirse ne olur?

Tabii ki felâket olur. Para kazanacak bir becerilerinin olması bile bunlar için iyi bir şeydir. Zaten akıl ve zekâ kıvraklığı gerektiren işlerde çalışamazlar. Teknik, basit, görerek alıştıkları ve kendilerine rehberlik edilen işleri yapabilirler ve bunu da eş olmak için yeterli görürler. Dışarıda ilişkilerini idare eder düzeyde yönetebilirler fakat aile içinde tam bir felâket olurlar. Hep onun dediği olmalıdır. Kimilerinde cinsellik te yoktur. Olanlarda ise, o istediği zaman birlikte olunmalı, yemeği hazır olmalı ve hiç şikâyet olmamalıdır. Sürekli aşağılar ve durmadan rencide ederler. Hiçbir şeyi beğenmezler ve gerekçeleri anlamaya yanaşmazlar. Yaptıkları espriler, çocuklara davranışı, eşine konuşması vb. ilkokul çocuğu düzeyindedir. Bu durumda olanların bazıları eşlerini sokağa bile çıkarmazlar, oturup hiçbir şeyi konuşmaya yanaşmazlar ve eşlerine nefes alacakları alan bırakmazlar. Kendileri normal zannedildiği için, eşlerinin kendisini ifade çabaları, döktüğü gözyaşları da umutlarıyla beraber kayıp gider. Bu saydıklarımın hepsi bir kişide bulunmayabilir fakat ortak görülen şey onlara baktığınızda, öğrenemeyen, yetişkin formunda bir çocuk görüyor olmanızdır.

Burada bir patoloji var

Lütfen anne babalar, okula göndermekte zorlandığınız ve öğrenme sorunu yaşayan çocuklarınızı; “Tembel”, “İstese yapıyor”, “Bize inat çalışmıyor” gibi gerekçelerle geçiştirmeyin. Bunları mutlaka bir psikiyatr görmeli, gereken yapılmalı ve anne baba bunu takip etmeli. Hele de ergenlik dönemi ve sonrasında yaşına uymayan, sorumsuz ve sınırsız davranışlar görüyorsanız, lütfen ciddiye alın ve evlendirmeden tedavi ettirin yoksa sağlam insanlar telef oluyor.