Mayıs 2013’ten beri uğramadığımız saldırı, görmediğimiz alçaklık, tatmadığımız acı, ülkemizi bölmek için uygulanmamış strateji kalmadı. FETO-PKK-DAEŞ-DHKP-C başta olmak üzere 10 terör örgütü aynı anda Türkiye’yi hedef alıyor. 1. Dünya Savaşı’nda imparatorlukları parçalayan, 2. Dünya Savaşı sonrası çift kutuplu dünya oluşturan, 60 olan ülke sayısını bugün itibariyle 193’e çıkaran ve 2050’ye kadar da en az 250’yi öngören, ulus devlet kavramını ortadan kaldırmak isteyen güç bütün bir Türkiye istemiyor. Çünkü Türkiye, Suriye’nin, Irak’ın, Yemen’in, Lübnan’ın, Mısır’ın, Filistin’in yada bağlantısız onlarca ülkenin geleceğini belirlemek, parçalanmasını engellemek adına çaba sarf eden tek ülke. Yani, Türkiye olursa ne Arz-ı Mevud gerçekleşir ne de Kudüs eksenli deccal devleti kurularak şeytani dünya imparatorluğu şizofrenisi tamamlanabilir. Oyun çok büyük. Kıyamet harbi denilen 3. Dünya Savaşı’nın zemini hazırlanıyor.

İslam dini yok olmalı

ABD’li general, ülkedeki en rütbeli Mason Albert Pike’ın 15 Ağustos 1871’de, İtalya’daki Mason üstadı WalterMazzini’ye dünya savaşları ve sonuçlarına ilişkin yazdığı mektup mevcut duruma ışık tutuyor: “3. Dünya Savaşı, Siyonistlerle İslam Dünyası arasında Illuminati ajanlığının sebep olacağı farklılıkların körüklenmesiyle tetiklenmeli. Bu savaş, öyle bir savaş olmalı ki İslam Dini ve Siyonizm birbirini yiyerek yok etmeli. Bu arada diğer uluslar, fiziki, ahlaki, ruhsal, ekonomik yıkımlara sürüklenerek bölünmeli. Öyle bir sosyal kaos oluşturulmalı ki, herkes dinleri kanlı şiddetin temel sebebi olarak görmeli ve insanlar mutlak ateizme yönelmeli”

2 ihtimal var

FETÖ’cü teröristlerin suikast ile öldürdüğü Rusya Ankara Büyükelçisi AndreyKorlov bu planın neresinde? Türkiye 15 Temmuz öncesi, 24 Kasım 2015’te FETÖ’nün Rus savaş uçağını düşürmesiyle yalnızlaştırıldı. BM’deki 5’li yapının tamamı, AB ülkeleri Türkiye’ye cephe aldı, dış politika eksenimiz değişti. 15 Temmuz’da sürecine gelinirken Rusya ile ilişkilerin düzeltilmesi Türkiye’nin çıkarına oldu. Bu seferde Batı ile kesin bir kopma yaşadık. Karlov’un vahşice öldürülmesi kesinlikle Türkiye-Rusya ilişkilerinin hedef alınmasıdır. Bu suikasttan 2 sonuç ortaya çıkar. 1-15 Temmuz öncesi Türkiye’yi yalnızlaştıran süreç. 2- Türkiye ile Rusya’nın daha fazla yakınlaştırılması, batı kapısının tamamen kapatılması. Türkiye’ye bir blok, kutup, yön belirlemeye çalışıyor bu üst akıl dediğimiz şeytan hizmetkârları. Belli ki önümüzdeki dönemde üst aklın taşeronları ile daha fazla saldıracak, bombalı saldırılar, devlet büyüklerine suikast girişimleri artacak. Türkiye Kurtuluş Savaşı’nda… Gözümüzü dört açmalıyız. İç savaş girişimleri de denenecek, 100 yıldır olduğu gibi… Türkiye üst aklın en büyük düşmanı, bu detay çok önemli. Yıkılmaz son kaleyi, parçalamak istiyorlar. Üst akıl, Batı, Illuminati, Tavistak yada ismi her neyse, eğer o dünyayı yönettiğini zanneden ağzı kanlı vampirlere direnebilirsek, gelecek dünyasının düzeninde kurucu olabiliriz. Daha fazla kucaklaşmalı, ferasetli olmalı, sabırlı davranmalı ve çetin mücadele için hazırlanmalıyız. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın taleplerine, emirlerine harfiyen uyun. O üst aklın yeni dünyasına direnebilecek tek lider. Allah bizi galip kılsın…