İslam’ın tüm dünyada kriz yaşayan bir din olduğunu öne süren ve Peygamber Efendimiz’e (s) hakaret içeren karikatürleri hararetle savunan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İslam’a ve Müslümanlara topyekûn savaş açmasının ülkesine çok pahalıya mal olacağını fark edince çark etmeye başladı.

Macron’un açıklamalarının Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi ülkelerin yönetimlerini kızdırdığı kesin.

Fakat onların öfkesi İslam’a ve Hz. Peygamber’e (sas) yapılan hakarete değil.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları sayesinde “Türk mallarını boykot” kampanyasının gündemden düşmesine ve onun yerine “Fransız mallarını boykot” kampanyasının yayılmasına kızıyorlar.

İçten içe Macron’a “Bir çuval inciri berbat ettin” demelerine rağmen kendisini eleştirmekten korktukları için açıklamalarına gösterilen tepkileri hedef alıyorlar.

Bir yandan da Fransa Cumhurbaşkanı’na vaziyeti kurtarabilmesi için akıl veriyorlar.

Macron İslam’ın krizde olduğunu söyleyince ortaya atılıp “Siyasal İslam’ı kast etti” diyerek Fransa Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarını tepkileri azaltacak şekilde tevil etmeye çalıştılar.

Kendisine de bu yönde konuşmasını salık verdiler.

Sonra Macron el-Cezire kanalına çıkıp “İslam’ı yanlış yorumlayan ve şiddeti savunan terör örgütlerini kast ettiğini” öne sürdü.

Bu arada, Peygamber Efendimiz’e (s) yapılan onca hakareti ve Macron’un iğrenç karikatürleri ısrarla savunmasını görmezden gelerek yaşananların “Fransa ve Türkiye arasında siyasi bir kriz” olduğunu söylediler ve hâlâ da bu iddiayı dile getirmeye devam ediyorlar.

Amaçları Arapların ve tüm dünya Müslümanlarının Fransa’nın karşısında yer almasına engel olmak.

BAE Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Gargaş, Alman Welt gazetesine yaptığı açıklamada Macron’u savunarak “sözlerinin kasıtlı olarak bağlamından koparıldığını” iddia etti.

Fransa Cumhurbaşkanı’nın gerçekte Müslümanların gettolaşmasını ve topluma daha iyi entegre olmalarını istediğini ve bu konuda da haklı olduğunu söyledi.

Gargaş ayrıca Erdoğan’ı da hedef alarak, “nüfuzunu artırmak için her şeyi kullandığını” ve “ancak kendisine kırmızı çizgi konulursa müzakereye yanaştığını” öne sürdü.

Suudi Arabistan ve BAE medyası ile sosyal medya trolleri, Fransa’daki ve Avrupa’nın diğer kentlerindeki terör olaylarını Türkiye’yle ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarıyla ilişkilendirmek için büyük çaba sarf ediyor.

Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, önceki gün yaptığı açıklamada, hükümetin “Bozkurtlar” olarak bilinen Ülkü Ocakları’nın kapatılmasını görüşeceğini bildirdi.

Peygamber Efendimiz’e (sas) yapılan hakareti unutturmak isteyen Fransa, meseleyi “Türkiye’yle siyasi kriz”e dönüştürmeye çalışıyor.

Arap Baharı düşmanı diktatör Arap rejimleriyle Fransa’nın Türkiye karşıtlığında buluşması sürpriz değil.

İleriki günlerde aralarındaki işbirliğinin daha da güçleneceği kesin.

Söz konusu rejimlerin istihbaratlarının Ortadoğu’da halkların demokrasi taleplerini bastırmak amacıyla üretilen ve yönlendirilen terör örgütleriyle bağları olduğu biliniyor.

Dolayısıyla ister istemez şu soru akla geliyor:

Avrupa’daki İslam düşmanlığını ve Macron’u haklı çıkarmayı hedefleyen terör eylemlerinde de bu kirli işbirliğinin parmağı var mı?