CHP İstanbul eski Milletvekili Dursun Çiçek’in “Uygun gördüğümüz HDP’lileri, CHP’den aday gösterebiliriz” açıklamasından sonra aklıma 28 Şubat post-modern darbesinin tarihe kara bir leke olarak düşen cunta sloganlarından biri geldi: “İrtica PKK’dan daha tehlikeli.” 28 Şubat cuntasına göre namaz kılan, oruç tutan, başörtüsü takan, tam tabiriyle Müslümanca yaşayan herkes irticacıydı ve tarif ettikleri devlet için Mehmetçik’e kurşun sıkan, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki topraklarımıza göz diken PKK terör örgütünden daha büyük düşmandı! Dursun Çiçek, bilerek ya da bilmeyerek bu zihniyeti ortaya koymuş. Cumhuriyet Halk Partisi için, kiminle iş tuttuğunun önemi yok, yeter ki Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti alaşağı edilsin. Koltuk için vatan satmak da diyebiliriz buna… CHP’nin, PKK’nın siyasi ayağı HDP ve FETÖ ile iş tutmasının özeti bu.

Ne farkı var?

CHP ile FETÖ’nün birleştiği nokta tam da burası. CIA’in 167 ülkedeki taşeronu olan FETÖ’nün Türkiye’yi ele geçirmek için kullandığı yöntemle CHP’ninki aynı. FETÖ nasıl yapılandı, nasıl gizlendi? Gladio’nun Türkiye’ye girdiği anda doğan FETÖ yapılanması dindar göründü, Türk bayrağını ve Türkçe’yi kendisine kamufle yaptı, vicdanları sömürdü, eğitim diyerek militan yetiştirdi… Devleti ele geçirmek için ne kadar alçaklık varsa, ne kadar riyakârlık varsa hepsini kullandı. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra (En azından biz öyle biliyoruz) kimle anlaştı? CHP ve PKK’yla… Neden? CIA’in ona verdiği, Türkiye’yi ele geçirme, bölme görevini tamamlamak için… İki yapılanma arasında bir fark var mı? Asla. CHP de diktasını kurmak için herkesle anlaşır, devlette bürokratik oligarşi kurar, cunta oluşturur… Seçimle olmuyorsa darbe ile iktidarı ele geçirir… FETÖ de aynı; seçimle olmuyorsa 17-25 Aralık’la, 15 Temmuz’la… İki yapılanmanın da patronu aynı. Yani derin Amerika; bugün Türkiye’ye darbe girişiminde bulunanlar…

Kılıçdaroğlu CHP’sini PKK terör örgütüyle el sıkıştıran da FETÖ… 30 Mart 2014 yerel seçimleri itibariyle gün yüzüne çıkan CHP, PKK, FETÖ işbirliğini görmeyen yok, kimse aksini inkâr edemez. O yüzden milli unsurlar olarak “Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti” için, meşru ya da gayrimeşru olan ne kadar zararlı yapılanma, hücre varsa hepsiyle mücadele edeceğiz, milletin de zaten beklentisi bu…