“Allah düşmanın da merdini nasip etsin” diye bir söz var zihnimde. Bu günlerde çok fazla kendi kendime tekrar edip de duruyorum bunu. Zira ne yana baksak bir ihanet ve ne yana baksak bir garabet var.

İlkin Azerbaycan meselemiz var ki bize uzak ya da bizden başka bir mesele değil bu. Yavuz Bülent Bakiler’in “Sözün Doğrusu” diye seri kitaplarında bahsettiği bu günlerde de farklı dillerden söylenen ve elbette hakikat olan bir mesele var. Hatırladığım kadarıyla ve benim cümlelerimle şöyle diyordu Bakiler o kitapta “Azeri diye bir millet ya da bir tabir yoktur. Millet tektir ve Türk’tür. Azerbaycan Türk’ü vardır. Azerice diye bir dil de yoktur. O Azerbaycan Türkçesidir. Bizi bizden ayırmak için böyle tabirleri yerleştirmek bir gayesidir adamların.”

Tam da durum böyle aslında. Kardeşi kardeşten ayırmak için yapılanlardan bir tanesi bu. Ve tek de değil zaten. Bulgaristan’da yaşayan kardeşlerimizi hatırlayın mesela. Onların da isimlerini değiştirmeye mecbur etmiş hatta köylerinin bile adlarını başka isimlere tahvil etmişlerdi. Bu meselde benim zihnimde en çarpıcı olanı Türki Cumhuriyetlerinde Rus işgali sırasında Hoca Ahmed Yesevi’nin doğduğu ve ismini de aldığı şehir olan Yesi’nin adının “Komünizm” olarak değiştirilmesidir ki bence gerçekten ok çarpıcıdır. İşgalden sonra şehrin ismi Türkistan olarak değişse de o zamanların acı hatıraları bugün dahi vardır.

Bunları şunun için yazdım Azerbaycan’daki kardeşlerimizin derdini dert ediyor olmamızdan rahatsız olanlar var. Anlamayanlar ve “bize ne?” diyenler ve diyemese de bu şekilde tavır alanlar var. Asla böyle değildir. Hatta benim kanaatimce İstanbul’un bizim olduğu kadar Karabağ da bizimdir. Zira millet tektir ve karşımızdaki düşman da namerttir. Hepimiz gördü ki ateşkes ilan edilse ve kabul edilse de masum, sivil halka ateş açacak kadar namerttir.

Bir diğer meselemiz de memleketin dört yanında çıkan yangınlar. İlkin Hatay’da sonra Trabzon’da sonra Kahramanmaraş’ta. Teröristler tepelerine yumruğumuz indikçe her zaman yaptıkları gibi namert ve haince planlar kuruyorlar. İçimizi yakan bu ateş onları yakıp da kül eder inşallah.

İşin bir boyutu daha var bana kalırsa. Ağaçlar için meydanlara çıktıklarını söyleyenlerden bir haber var mı? Şimdi bunca orman yanarken ve failleri de apaçık belliyken o hain teröristlere bir şey söylediler mi?

Gerçekten de Allah düşmanın da mert olanını versin.