Yerel ve yaygın basını resmi ilanlarla kendine bağlayarak laik bir nesil inşa etmek için kullanıldı solcularımız…

Hoca’ya sormuşlar;

“Hocam, merak ettiğimiz bir şey var. Yeni ay girince eski ayı ne yaparlar?”

Hoca cevap vermiş;

“Ne yapacaklar… Kırpar kırpar yıldız yaparlar!”

“Hocam hiç aydan yıldız olur mu, birisi ışığını güneşten alıyor, diğeri ise ….”

“eski solculardan yıldız olduğuna inanıyorsunuz da, aydan yıldız olduğuna neden inanmıyorsunuz?”

“Aman hocam, naptın hiç eski solcudan yıldız mı olurmuş? Mümkün mü bu?”

“Mümkün tabi, bir defa solcular yıldız olmak için doğmuşlardır. Öyle senin benim gibi sessiz sedasız, mütevazı bir şekilde yaşayamazlar. İlla ki, bir yolunu bulup öne çıkmak, herkes tarafından alkışlanmak, el üstünde tutulmak isteyeceklerdir”

“Hımmmm”

“Hımmmm ya! Eski solcuların zaten bir davaları kalmamış, diyalektikleri çökmüş olduğu için kendilerine uygun mecra ararlar, bu mecralar önceden pazarlama sektörüydü ki bilirsiniz iyi pazarlar yani iyi satarlar.

Sonradan da reklamcılık sektörünü ele geçirdiler. Reklamcılık sektörüyle beraber hemen onun yanı başındaki basın yayın işine daldılar. Dikkat ederseniz güzel memleketimizin güzide medyasında hala eski solcuların hâkimiyeti söz konusudur. Bitmediler ama bu son kuşak.

Yani yeni nesil gazeteciler eski solcuların hâkimiyetine son vermek üzeredir.

Ha diyeceksiniz ki, nedir bu eski solcuların meziyeti, köşe başlarını nasıl tutmuşlar böyle?

En başta Cumhuriyet’in onlara sağlamış olduğu imkândı bu. Yerel ve yaygın basını resmi ilanlarla kendine bağlayarak laik bir nesil inşa etmek için kullandı solcularımızı.

Tarih bunları ‘Şehir Kulübü Gazetecileri’ olarak not aldı.

Memleketin dört bir yanında ve özellikle muhafazakâr merkezlerinde açılan şehir kulüplerinde, illerin mülki amirleriyle, asker ve sivil bürokratlarıyla, okumuş yazmış kesimleriyle aynı masada yiyip içerek değişim ve dönüşümlerini tamamlamış oldular.

Şimdi bu modası geçmiş, güçleri takatleri kalmamış eski tüfeklerimiz, hem fraksiyon çeşitliliğinin şaşkınlığı, hem de eski güzel günlerin özlemiyle, makam ve mevki hırsıyla AK Partili görünmek zorunda olan, eskinin ülkücüsü, Adalet ve Anavatan Partilisi ve dahi kripto FETÖ’cülerin elinde oyuncak oldular.

Bu zevatın makamları için engel olarak gördükleri kişilere saldırmaya başladılar.

Böylece yeni bir itibar ve meslek sahibi oldular.

‘İyi satarlar’ dedik ya satacak davaları kalmadığından bunu kendilerini iyi pazarlarlar anlamında söyledim.

Şimdi bunları AK Partililer kullanıyor. O kadar ki, il başkanı veyahut milletvekilliği mertebesinde olanlar bile kullanıyor. Çünkü her iki tarafın da gelmiş olduğu çizgi aynı; hedefe varmak için her yol meşrudur.

FETÖ/PDY tarafından kullanılmış ve kullanılıyor olmanın rahatsız olacak bir tarafı da yok.

Hatta böylelikle her iki tarafın hedefi de gün yüzüne çıkmış oluyor; makam mevki ve para.

Ve AK Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlığı…

15 Temmuz’un ardından meydanlarda coşkulu sloganlar atarak kendilerini temizlediklerini AK pak yaptıklarını varsayan bu kriptolar mı eski tüfekleri kullanıyor yoksa eski tüfeklerin satış ve pazarlama zekâlarının kurbanı mı oluyorlar yakındır ortaya çıkmasının…