Zoomer’lerin iktidar belirleme gücü!

– Zoomer’leri (Z Kuşağı), çeşitli yazı ve söylemler ile birlikte, ciddiye ve dikkate almamız gerektiğini dile getirmiş olmalıyım. Geçtiğimiz günlerde siyasilerin kendi propagandalarını Zoomer’ler üzerinden yarıştırması da aslında buna büyük bir örnek.

– TÜİK verilerine baktığımızda Zoomer’ler Türkiye nüfusunun yüzde 30’unu oluşturmaktadır. Böyle kalabalık bir kuşağı üstün körü bir biçimde tanımaya çalışırsak zamanla toplumun ve ülkenin sorunu haline gelecektir. İşte bu yüzden Z kuşağını iyi tanımalı ve isteklerini, problemlerini ciddiyetle dikkate almalıyız.

– Türkiye’de 2023’te düzenlenecek seçimlerde Z kuşağından 7 milyon gencin oy potansiyeli görülmektedir. Kutuplaşma, parçalanma ve meydan okumalarla büyüyen bu nesilin oylarına talip olmak onlar için şimdiden çalışılması anlamına gelmektedir.

– Seçimleri etkileme gücüne sahipler. Öyle ki biz bu duruma benzer bir durumu Osmanlı’nın son dönemlerinde görmekteyiz. Sürpriz bir şey değil. Sultan Abdülhamit’in yetiştirdiği kuşak onu tahttan indirdi, ikinci kuşak da Osmanlı’yı sonlandırdı. Abdülhamit gençleri yetiştirdi, korudu ama onlarla aynı dili konuşmayı başaramadı. Bu kuşak siyaseti etkileme gücüne sahip. Buradan çıkarılacak dersler var.

– Örneğin, Zoomer’lerin büyük çoğunluğunun Birleşik Krallık’ta Jeremy Corbyn’e akın ettiğini ve daha radikal bir ekonomik çözümü açıkça desteklediklediler. Bunun yanında ABD seçimlerinde de Trump’ı başarısızlığa götüren ve Biden’in başarılı olmasına yardımcı olan Z kuşağı, yedi sene önceki Clinton’ın başarısız olduğu yerlerde yedi sene sonra Biden’i zafere taşımıştır.

– Türkiye’deki Zoomer’ler ile İngiltere ve ABD’deki Zoomer’leri karşılaştırmam sizleri farklı görüşe sevk etmesin. Küreselleşmenin ulus devlet sınırlarını aşarak mesafe kavramını yok ettiği ve tüm bu gelişmelere bağlı olarak Z kuşağının neredeyse aynı figürlerden etkilendiğini bilmeliyiz.

– Vlogger’lara, Youtuber’lara ve sosyal medya girişimcilerine bakarak büyüyen bir nesil olduklarını ve bunun Z Kuşağını  aynı yönlendirilmelere ve fikirsel dönüşümlere ittiğini  buradan da hareketle örgütlenmelerini kolay bir şekilde gerçekleştirerek ülkelerindeki seçimlere kolay bir şekilde yön verebilirler.

Onlar aslında “kitle ikna silahları”yla yani sosyal medya platformlarıyla her yerde değişimi getirmeye hazır “gönüllü ordular”. Dolayısıyla, geleneksel siyaset modellerini değiştirerek yeni bir anlayış, yeni bir yaklaşım, yeni bir ruh, yeni bir “kültür hareketi”, yeni bir seferberlik başlatarak bu kuşağı anlaşılmaya çalışılmalı.