İnsanın konuştuğu ile yaptığı arasında mutlaka, ufak da olsa, bir fark vardır.

Yani insan yaptığından çok konuşur, abartmayı sever.

Konuştuğunu yapmak bir erdemdir.

Yapmadığını konuşmak, öyle olmadığı halde öyleymiş gibi davranmak ikiyüzlülüktür, tutarsızlıktır.

Arzulanan konuştuğumuzla yaptığımız arasındaki açının mümkün olduğu kadar birbirine yakın olmasıdır.

Kimi zaman bakarsınız; birileri çıkar, yüksek perdeden konuşur, hak, hukuk, adalet ve özgürlükten dem vurur, demokrasi güzellemelerini peşpeşe dizer.

Sanırsınız ki, bu saydığı, sıraladığı, gündeme taşıdığı özellikleri kendi bünyesinde toplamış, bu özellikler çerçevesinde hareket ediyor; yönettiği zaman bu ilkeler doğrultusunda yönetiyor, idaresi altındakilere böyle davranıyor.

Oysa yakından tanıdığınızda, beraber çalıştığınızda, bir fırsat verdiğinizde öyle davranmadığına şahit olursunuz.

Bu yapılan hata değil, tutarsızlıktır.

Tutarsızlık, hata yapmaktan daha vehim bir durumdur.

Her kim olursa olsun, insandan beklediğimiz hatasızlık değil, tutarlılıktır.

Hata yapmayan insan yoktur.

O sebeple hatasız kul olmaz deriz.

İnsan hata yapa yapa tecrübe kazanır, doğruyu bulur, gerçeğe yönelir.

Kıymetli olan hata yapmamak değil, hatayı farketmek ve telafi etmektir.

İnsanı değerli kılan da hatayı telafi etme, hatadan dönebilme özelliğidir.

Nihayetinde insanın dünya tecrübesi de bir hata ile başlamıştır.

Hatasızlık iddiası ütopyadır.

Hatanın yapılabilirliğini söylemek, hatayı savunmak değil, bir gerçeği görmektir.

Savunulmayacak olan hatada ısrar etmektir.

İnsanın en büyük hatası ise, hatasını savunması, hatasını doğru kabul etmesi, hatasını görmemekte ısrar etmesidir.

Şeytanı şeytanlaştıran süreç, hatasını savunması ile başlamış, hatasında ısrar etmesi ile zirveleşmiştir.

İnsanda aradığımız hatasızlık değil, tutarlılıktır.

Herkesin farklı konularda, farklı farklı düşünceleri ve inanışları olabilir.

Bu düşünce ve inanışlara, içerisinde yaşadığınız toplumun farklı fertlerine aşağılama ve hakaret içermediği müddetçe saygı duyulmadır.

Kimseden aynı duygu, düşünce ve inanışa sahip olması beklenemez.

Ama herkesten beklediğimiz birşey vardır ki, o da muhatabımızın kendi söylediği ile yaptığının örtüşmesi, tutarlı olmaısıdır.

Kimseden hata yapmamasını bekleyemeyiz; ama tutarlı olmasını beklemeliyiz.

Tutarlı değilseniz, ne doğrunuzun bir kıymeti olur, ne de hatanız bir anlam taşır.

Hata sevimsizdir; lakin tutarsızlık muhatabını itibarsızlaştırır.

Başkalarını belli konularda eleştirirken, insan ilk önce aynaya bakması gerekir.

Tutarsızlık yapanlara verilecek en güzel karşılık, onlara bir ayna tutmaktır.

Tabii o aynaya bakacak anlayışve cesaretleri varsa...