Günümüzün en geçer akçesi; göstermek, teşhir etmek, insanların gözüne sokmak…

Eskiden Hakk’ın rızası idi gaye, şimdi halkın rızasında aranıyor paye…

Hani derdik ya manevi değeri var, artık öyle bir şey pek kalmadı. Maddi değeri olmayan her şey değersiz.

Her şeye bir fiyat biçiliyor, “Paranın gücü her şeye yeter.” diyor para için her şeyi yapmaya hazır olan kişi/liksiz/ler.

“Günümüzde insanlar her şeyin fiyatını biliyor, hiçbir şeyin değerini bilmiyor.” (O. Wilde)

Tam da öyle!.. Ederi olmayan hiçbir şeyin kıymeti yok. Kapitalist sistemin çarkları öylesine büyük, öylesine hızlı dönüyor ki önüne gelen her şeyi dişlileri arasına alıp çok kısa sürede öğütüp yok ediyor. Direnmek isteyenlerin o çarklardan kurtulması o kadar zor ki!..

Düşünebiliyor musunuz en mahrem, en gizli olması gereken değerlere bile gün belirleyip duygularınızı, mahremiyetinizi sömürüp gönüllü teşhircilik yaptırıyorlar size. En fazla iki kişi arasında yaşanıp bitmesi, dile gelmemesi gereken şeyleri tüm dünyanın gözü önünde yaşamanızı, yaşarken görmeyenler varsa kayıt altına alıp sosyal medya, medya üzerinden yayabildiğiniz kadar yaymanızı istiyorlar. Gönüllü olarak kendinizi, sevdiğinizi, duygularınızı ifşa etmenizi sağlıyorlar.

O güne öyle bir anlam yükleniyor ki o güne özel alışveriş yapmazsan, duygularını vıcık vıcık ortaya koymazsan, herkes gibi olup sıradanlaşmazsan aykırı ve uyumsuz biriymişsin gibi, yobaz ve çağ dışı bir yaratıkmışsın gibi davranıyorlar sana ve senin de kendini öyle hissetmeni istiyorlar.

Normal olan sen anormal, anormal olan yığınlar ise normal oluyor bu uyduruk günlerde!..

Sevgililer Günü diye bile bir gün var ve herkes 14 Şubat gelince bugünü kutluyor. Sürü olunur da bu kadar olunmaz, sıradan olunur da bu kadar olunmaz, insan aptal yerine konulabilir de aptal yerine konulmaya bu kadar gönüllü olunmaz.

14 Şubat’ı “Sevgililer Günü” adıyla kutlayan, vıcık vıcık aşk mesajları paylaşan, bedenine göz diktiği dişiye sevgisini(!) en pahalı ve gösterişli hediyelerle gösteren kişiye âşık mı diyeceğiz şimdi?

14 Şubat’ı “Sevgililer Günü” adıyla kutlayan, karşısındaki kişiye bedeninden/dişiliğinden başka verebilecek hiçbir şeyi olmayan, kişiliğini unutup dişiliğini önüne gelene servis eden dişiye maşuk mu diyeceğiz şimdi?

Sevgi, cinsellikten öte ne ifade ediyor; aşk, pahalı hediyelerden ve bedenlerin geçici bir hazla birlikte olmasından başka ne anlama geliyor 14 Şubat müdavimi modern âşıklar ve maşuklar için?

"Nesimî'ye sordular ki / Yârin ile hoş musun?

Hoş olayım, olmayayım / O yâr benim kime ne?"

Şimdi ise sanal âlem, gerçek âlem, yâriyle ne kadar hoş olduğunu göstermeye; karısının, sevgilisinin ne kadar hoş ve alımlı olduğunu ispat etmeye çalışan, her özel anını gözümüze gözümüze sokan, mahremiyetten bîhaber, en kıymetlisini herkesle paylaşmaya teşne teşhircilerle dolu!..

Domuz eti tüketimi çok mu artmış?

14 Şubat Teşhircilik Günü, affedersiniz Sevgililer Günü kutlu olsun tüm sevgi pıtırcıklarına!..

Yarın 14 Şubat, siz hâlâ günü birlik de olsa bir sevgili bulamadınız mı yoksa?