Alçak ve hain terör örgütü PKK geçtiğimiz gün bir mağarada 13 sivil vatandaşımızı şehit etti. Terör örgütü halkta karşılık bulamadığı için korkmuş ve hainliğine bir yenisini eklemiş gibi duruyor. Şehitlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına sabır dilerim.

Ne siyaset bilimciler gibi kritiklerde bulunmaya ne de olayın sosyolojik tespitini yapmaya niyetim var. Yalnızca olayı duyduğum an zihnimde ve gönlümde beliren bir kelimenin peşinden gideceğim.

Vatandaşlarımızın bir mağarada şehit edildiğini öğrenince aklıma şu olay düştü. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) yol arkadaşı Hz. Ebubekir ile birlikte Mekke’den Medine’ye hicret ederler. Hicret sırasında Sevr Mağarası’na sığınmak durumunda kalırlar. Peygamber Efendimiz Hz. Ebubekir’in bir miktar endişelenmesi üzerine O’nu teselli edecek bir cümle söyler: “Korkma ey Ebu Bekir, Allah bizimledir!” Bu cümle aslına bakılırsa bir farkındalığın ve inançtan kopmamanın resmiydi. Rabbimizin bizimle birlikte olduğunu hiç unutmamak için bir gönül ferahlığı.

100 yıl önce Anadolu’daki İstiklâl mücadelesinden sonra bir marş yazılması kararlaştırılmıştır. Mehmet Âkif Ersoy da bu kıssanın verdiği ruhla çılgına döner, destansı bir mücadele veren halkın kalbine bir ok fırlatmalıdır. O ok ki yüzlerce yıl nesilleri irkiltsin ve diri tutsun. Âkif bir ileri gider, bir geri gelir. Türk halkına bir umut aşılamalı ve inancını da hatırlatmalıdır. Eşyanın sıfatlarını Adem Peygamber’e yani insana öğreten Allah Âkif’e de hatırlatır büyülü kelimeyi. Âkif yazacak bir şey bulamaz ama haykırmalı, bir yerlere kazımalıdır bu kelimeyi.

Taceddin Dergâhı’nın duvarlarını tırnaklarıyla kazımaya başlar büyük şair. Dergâhın duvarlarında Korkma! yazılır. Büyük Anadolu insanına İstikâl şairi kocaman bir nidayla seslenir. Âl-i İmrân suresi 139. Ayette “Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz.” Buyuruyor. Âkif sanki bu ayeti de o kıssayla beraber duvara kazımış; Seyit Onbaşılar’ı, Kara Fatma’ları, Sütçü İmam’ları ve Şerife Bacı’ları hatırlatmıştı unutanlara…

Bir Müslümanın en son düşeceği yer umutsuzluk olabilir. Kan dökerek şehit olan atalarımızın, hiç düşmediği bir yerdi orası. Kalbimiz biraz olsun umutsuzluğa doğru sürüklenirse, biz vazgeçmeyecek ve korkmayacağız. Âkif bize “korkma” dedikten sonra şafaklarda yüzen al bayrağın sönmeyeceğini de hatırlatır. Dikkatinizi çekerim, Âkif’in inmeyecek değil, sönmeyecek ve parlayacak ifadelerini kullanması tesadüf değil elbette. Akif ateşe yaptığı vurguyla milleti yakan ateşi yine milletin içindeki ateşin söndüreceğini anımsatır.

Âkif’in bu dizeleri Amasya Genelgesi’ni akıllara getiriyor. Genelgede söylenen hakikat günümüzde dik duran Anadolu halkının ferasetinde gizli!

“Milletin istiklâlini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”

KORKMA!