Kahraman Mehmetçiğimizin Türkiye sınırına 40 kilometre uzaktaki Gara Bölgesi’nde yürüttüğü harekât bölücü terör örgütü PKK’nın sonunu getirecek önemli operasyonlardan biri oldu.

3’ü üst düzey olmak üzere 50’nin üzerinde terörist, Mehmetçiğimiz tarafından imha edildi.

Türkiye düşmanlarının köpekliğini yapan PKK isimli korkak, aciz, zavallılar sürüsünün oluşturduğu ihanet ve terör örgütü köşeye sıkışınca 6 yıldır rehin tuttuğu 13 vatan evladını kahpece şehit etti. Rabbim yiğitlerimize rahmet etsin. Mekânları ve makamları âli olsun.

Bu zavallıca katliam; ciğerimizi yakarken bir yandan da terör örgütünün nasıl köşeye sıkıştığının göstergesi olarak da kayıtlara geçti.

Terör örgütünün operasyonlara karşı kalkan olarak kullanmaya çalıştığı, hatta içerideki siyasi uzantıları olan HDP’ye meşruiyet kazandıracak bir pazarlık unsuru olarak gördüğü 13 vatan evladını kahpece şehit etmesi, bize PKK isimli ihanet şebekesinin sonunun geldiğini de söylüyor.

13 vatan evladımızın Gara’da tutuluyor olması, bu bölgenin terör örgütü açısından korunaklı olarak konumlandırıldığına ve hatta Kandil’den de güvenli olarak nitelendirildiğine işaret ediyor.

Hainler eğer fırsat ve imkân bulabilselerdi 13 evladımızı kahpe emelleri için pazarlık unsuru olarak kullanmak üzere Gara’daki mağaradan çıkararak farklı bir noktaya götürmeyi tercih ederlerdi. Bugün artık eskisi gibi istihbarat sağlayan FETÖ olmadığı için hareket kabiliyeti de bulamıyorlar.

Hatta 13 vatan evladının kaçırıldığı yıllarda ve kaçırıldıkları noktaların öncesi ve sonrasındaki güzergâhlarda görev yapan FETÖ mensuplarının ilişkileri, görüşme trafikleri incelenirse 13 vatan evladının kaçırılmalarında parmaklarının bulunduğu da ortaya çıkacaktır. Bugüne kadar pek çok terör eyleminde ve bugün de yalan ve algı operasyonlarında siyasi işbirlikleri ortaya çıkan iki ihanet şebekesinin 13 vatan evladının kaçırılmasında işbirliklerinin olması şaşırtıcı olmaz.

Kahpece ve kalleşçe gerçekleştirilen bu katliam TSK’nın Pençe Kartal 2 Harekâtı sırasında Gara Bölgesi’nde nasıl konuşlandığını ve PKK’lılara kaçacak delik bırakmadığını da gösteriyor.

Artık Türkiye sınırları içerisinde adım atacak hali kalmayan terör örgütü, sınırlarımızın 40 kilometre ötesinde muhkem zannettiği inlerinde de rahat yüzü görmeyeceğini bir kez daha öğrendi.

Tüm bunlar 40 yıldır bu ülkeye ihanet eden, İsrail’in, ABD’nin, Batı’nın köpekliğini yapan terör örgütünün yuvalandığı Kandil için de geri sayımın başladığının işareti.

Göreve gelir gelmez koltuğunu bile ısıtmadan Suriye PKK’sına silah ve lojistik destek gönderen Brett McGurk’un bu telaşının arkasında da taşeronlarının işte bu köşeye sıkışmışlığı yatıyor.

Bir yandan sahada teröre destek verirken diğer yandan diplomaside terör örgütüne ve yandaşlarına nefes aldırıcı dil kullanıyor olmalarının sebebi biraz da budur.

ABD’nin 13 evladımızın kahpece şehit edilmesi sonrası yayınladığı kınama metnindeki ‘Eğer’ ifadesi, siyasi taşeronlarına malzeme vererek köpeklerine nefes aldırma çabasından başka bir şey değil.

Amerika ve ortaklarıyla konuşulacak hiçbir şeyin olmadığını, söylenecek sözün bittiğini biz 40 yıldır biliyoruz. Diplomasi ağzıyla ve diliyle aşikar olduğu 15 Temmuz’dan bu yana da alenen ve açık seçik olarak biliyoruz.

Dolayısıyla bu saatten sonra diplomasiyle oyalama taktiklerine aldanacak ve boyun eğecek bir ülke bekliyorlarsa avuçlarını yalamaları gerekiyor. Bundan sonra ağabalarına da içerideki işbirlikçi ihanet şebekelerine de söylenecek tek söz kalmıştır.

Eğer devlet olduğunuzu zannediyorsanız, eğer sahip olduğunuz bombalarınıza, askerlerinize, uçaklarınıza güveniyorsanız, eğer kulağınız ve gözünüz varsa duyun ve görün…

Bu toprakları bölemeyeceksiniz.

Eğer bu topraklarda yaşayan, bu milletin ekmeğinden yiyen, suyundan içen ama sizin için çalışan işbirlikçilerinize, taşeronlarınıza, hainlerinize güveniyorsanız aklınıza kazıyın, bu toprakları bölemeyeceksiniz.

Ve siz, yerli işbirlikçiler…

Eğer bu ülkenin vatandaşıysanız, bu ülkenin havasını suyunu soluyorsanız ve buna rağmen siyasi şapkalar altına sığınarak taşeronluğunu yaptığınız Batı’ya uşaklık yapmaya devam edecekseniz, siz de iyi dinleyin… Terör örgütünün ismini bile anmaktan aciz siyasi anlayışınızın yeri artık çöplüktür.

Şehitlerimizin iki eli yakanızdadır. Onlar adına bizim ellerimiz de yakanızdadır.

Bu eller yakanızda olduğu sürece bu ülkeyi de bu milleti de bölemeyeceksiniz!