Koskoca gemiyi küçücük bir kepçenin kurtarmaya çalıştığını gösteren fotoğraf karesi Mısır’ın acınası halinin kısa hikayesi olarak çoktan hafızalara kazındı. Kamuoyu Süveyş Kanalı’nı kapatan gemiyle meşgulken Mısır’dan bir başka felaket haberi geldi.

Süveyş Kanalı’ndan geçerken yan dönerek karaya oturan ve kanalı kapatan geminin bir türlü yüzdürülememesi Akdeniz ile Kızıldeniz arasındaki trafiği alt üst etti.

Salı gününden bu yana yüzlerce gemi kanalın her iki tarafında geçiş için bekliyor ve elbette bu beklemenin hem Mısır’a hem de gemi sahiplerine bir maliyeti var.

Kanalın kapalı kalmasının dünya ticaretine verdiği zararın günlük 10 milyar dolara yakın olduğu ifade ediliyor.

Süveyş Kanalı’ndaki kaza Abdülfettah es-Sisi’nin ikinci bir kanal açtığını öne sürerek yaptığı şovun kocaman bir yalan olduğunu gösterdi.

Ayrıca kanaldan dünyanın parasını kazanan Mısır’ın bu tür kazalara karşı hazırlığının olmadığı ortaya çıktı.

Kanalı yeniden deniz trafiğine açmayı başaramayan Kahire’nin acizliği alay konusu haline geldi.

Koskoca gemiyi küçücük bir kepçenin kurtarmaya çalıştığını gösteren ve “Hareket etmesi için kepçeyle gemiyi gıdıklıyorlar” şeklinde yorumlara yol açan fotoğraf karesi Mısır’ın acınası halinin kısa hikayesi olarak çoktan hafızalara kazındı.

Kamuoyu Süveyş Kanalı’nı kapatan gemiyle meşgulken Mısır’dan bir başka felaket haberi geldi.

İki trenin çarpışması sonucu en az 32 kişi hayatını kaybetmiş ve 165 kişi de yaralanmıştı.

Mısır Demiryolları Müdürlüğü, kazayla ilgili açıklamasında, ilk trende kimliği belirsiz kişilerin acil durum frenini çektiklerini ve arkadan gelen trenin duran trene çarptığını öne sürdü.

Fakat suçu yine başkasının üzerine atan bu açıklama inandırıcı bulunmadı.

İlk tren herhangi bir sebeple dursa bile arkadan gelen tren uyarılarak çarpışma önlenebilirdi.

Tren kazalarının sıkça yaşandığı Mısır’da fakir halkın kullandığı demiryollarının hali içler acısı.

Kapsamlı bir bakıma ve modernizasyona ihtiyaç var.

Abdülfettah es-Sisi’nin daha önce demiryolları konusunda yaptığı açıklama kaza münasebetiyle yeniden gündeme geldi.

Mısır cuntası lideri o açıklamasında “Demiryolları için gerekli 10 milyar cüneyhi bankaya koyarım, yılda 1-2 milyar cüneyh faiz alırım” demişti.

İnsan hayatını hiçe sayan bu zihniyet hiç şüphesiz ülkedeki askeri vesayetin, iş bilmezliğin ve yolsuzlukların ürünü.

Cumhurbaşkanı asker, Ulaştırma Bakanı asker, vali asker…

Hatırlarsanız Türkiye’de de 28 Şubat sürecinde yönetim kurulları emekli generallerle doldurulan bankaların içi boşaltılmıştı.

Mısır’ın en büyük döviz kaynaklarından biri olan Süveyş Kanalı’nın sağladığı yıllık gelir yaklaşık 5 milyar dolar.

Söz konusu geliri kaybetmek zaten kötü durumda olan ülke ekonomisinin ağır bir darbe alması anlamına geliyor.

Süveyş Kanalı’nın kapanmasıyla birlikte İsrail’in Aşdod’dan Eliat’a Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayacak alternatif kanal projesi yeniden gündeme girdi

Darbe yanlısı medya mevcut krizi önemsiz göstermeye çalışsa da Kahire’de duyulan endişe ve telaş gizlenecek gibi değil.

Mısır, bu satırların yazıldığı saate kadar kapalı olan kanalı bir an önce açmak zorunda.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Nene Hatun gemisinin büyük operasyonlarda kullanılabilecek sayılı gemilerden biri olduğunu belirterek talep gelmesi halinde Türkiye’nin yardıma hazır olduğunu söyledi.

Kahire’de ülkenin çıkarlarını önemseyen sivil bir yönetim olsaydı muhtemelen o yardım talebini çoktan yapmıştı.