Dünya kamuoyu son bir haftadır Süveyş Kanalı’nda karaya oturan dev geminin yüzdürülmesi ve kanalın yeniden deniz trafiğine açılması operasyonuyla meşguldü.

Önceki gün öğleden sonra geminin nihayet saplandığı yerden kurtarıldığı haberi geldi.

Dünya ticaretinde önemli bir yere sahip olan Süveyş Kanalı tekrar trafiğe açıldı.

Mısır’daki kriz sona erdi fakat bölgenin bir başka ülkesinde bir başka türden kriz yaşanıyor.

Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Mart başında Başbakan Şeyh Sabah Halid el-Hamed es-Sabah tarafından sunulan yeni kabine listesini onaylamıştı.

Hükümetin ayrıca Kuveyt Parlamentosu’nda da yemin etmesi gerekiyor.

Birçok milletvekili boykot edeceğini açıkladığı için yemin oturumunun yapılıp yapılmayacağı düne kadar belirsizdi.

Daha önce boykot çağrısına olumlu cevap veren milletvekillerinden bazıları Kuveyt Emiri’yle görüştükten sonra görüş değiştirerek oturuma katılacağını açıklamıştı.

Onların katılımıyla dünkü oturum yapılabildi ve hükümet parlamentoda yemin edebildi.

Anayasa Mahkemesi’nin geçtiğimiz günlerde Kuveyt Parlamentosu üyesi Bedr ed-Dahum’un milletvekilliğini geçmişte “Emir’e hakaret ettiği” gerekçesiyle yargılandığı davada aldığı ceza sebebiyle düşürmesi ülkedeki siyasi krizi daha da derinleştirdi.

Güvenlik görevlileri Parlamento Başkanı Merzuk el-Ğanim’in emriyle ed-Dahum’u dün parlamento binasına sokmadı.

Anayasa Mahkemesi’nin ed-Dahum’un parlamento üyeliğini iptal etmesinin hukuki olup olmadığı tartışılıyor.

Kuveyt Temyiz Mahkemesi, seçimlerden önce ed-Dahum’un aday olabileceğini söylemişti.

Bedr ed-Dahum’un milletvekilliğinin düşmesi için parlamentoda oylama yapılması gerektiğine işaret eden hukukçulara göre Anayasa Mahkemesi yetkilerini aştı.

Kuveyt, Körfez ülkeleri arasında demokrasinin az da olsa uygulandığı ve halkın düşüncelerini ifade etmede diğerlerine oranla daha özgür olduğu bir ülke.

Hükümetin tavrı ve yemin oturumunu boykot çağrısında bulunan milletvekillerinin görüşleri sosyal medyada yoğun bir şekilde tartışılıyor.

Milletvekili seçimleri yapılmasına rağmen halk iradesinin hükümete yansımaması sebebiyle ülke siyasi krizlerden kurtulamıyor.

Kuveyt’teki krizin temelinde hükümetin seçilmiş değil atanmış olması yatıyor.

Geçen yıl Aralık ayında yapılan seçimlerin ardından kurulan hükümet muhalefetin gensoru önergesi vermesi üzerine bir ay sonra istifa etmek zorunda kalmıştı.

Kuveyt Emiri, bir kez daha Şeyh Sabah Halid el-Hamed es-Sabah’ı hükümeti kurmakla görevlendirdi.

Milletvekilleri Bedr ed-Dahum ve Muhammed el-Mutayri de yasaları uygulamada keyfi davranmakla suçladıkları hükümet hakkında yeni bir gensoru önergesi verdi.

Kuveyt Parlamentosu’nda dün oturum için gerekli milletvekili sayısına ulaşıldı ve boykot çağrısında bulunanların oturumu engelleme girişimi başarısız oldu.

Atanmış hükümet üyeleri sayesinde seçilebilen Parlamento Başkanı Merzuk el-Ğanim ile milletvekillerinin büyük çoğunluğu arasında anlaşmazlık var.

Muhalif milletvekilleri ed-Dahum’un üyeliğinin düşürülmesini savunan ve “parlamentonun onuruna sahip çıkmayan” el-Ğanim’in başkanlığı bırakmasını istiyor.

Kısacası, hükümetin parlamentoda yemin ederek görevine başlaması ülkedeki derin siyasi krizi sona erdirmeyecek.