Televizyonlarda, gazete köşelerinde, konusunda uzman her vatandaş, bilimsel temellere dayalı her türlü tezi savunabilir, karşı olduğu bir politikayı eleştirebilir, ürettiği bir tezlerle karşı olduğu politikaların değişmesi için karar alma mekanizmalarına meşru yol ve yöntemlerle etki etmek için de çalışabilir. Bu ülkede bu tür çalışmalar için kurulmuş birçok fikir kuruluşu, enstitü ve STK mevcuttur.

Hâl böyleyken, birilerinin çıkıp vesayet dönemlerini anımsatan bir dil ve yöntemle gece yarısı bildirisi yayınlamaya cür'et etmesi, en hafif tabiriyle bunaklık ve aymazlıktır. Bu tür aymazlıkları eskiden de çok görürdük. Bir gece yarısı yazılmış paçavraları, kendini bir şey sanıp üstüne vazife olmayan işleri kendime vazife edindim diyenleri de gördük.

Devlet politikalarını eleştirme ve karar alma mekanizmalarına etki etmenin yolu, üniformanın şerefini istismar ederek kemiyet oluşturup toplumsal düzene parmak sallamak değildir. Darbeye heveslenmek, ben yapamadım hadi sen yap demek değildir.

Türkiye Mavi Vatan’da tehdit edilirken, Doğu Akdeniz’deki hakları gasp edilmeye çalışılırken, çevresi deniz ve karadan kuşatılırken sesi soluğu çıkmayan bir grup müptezelin bir gece yarısı kalkıp bu üslupta bir bildiri yayımlamış olması, asıl niyetin ülke menfaati değil, vesayet dönemleri özlem ve arzusu olduğunu açıkça göstermektedir.

En son 15 Temmuzda bir ağababasının emriyle yola çıkanların halini dünya yüzündeki herkese göstermeye kudret yetiren bir halkın olduğunu unutmak ancak bira içmekten beyni çürüyen müptezellerin işi olabilir.

Şu bilinmelidir ki, bu ülkede milli menfaatler doğrultusunda fikir üreten yeterince fikir kuruluşu, karar alma süreçlerine iyi niyetle katkıda bulunan yeterince STK ve kanaat önderi mevcuttur. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de asli vazifesinin başında ve Başkomutanının emrindedir. Darbeler bu ülkenin tarihinde vardır, ama bir daha asla olamayacaklardır. Bunun en yakın kanıtı 15 Temmuz gecesi şanlı direnişidir. Unutan varsa bir daha açıp o sıcak görüntüleri izlesin. Yerlerde yatan sadece donla kalmış güruhun görüntülerinden ibret alsınlar.

Son söz olarak; Söz konusu 103 müptezele tavsiyem, siz milletin vergilerinden aldığınız yüksek emekli maaşlarınızla orduevlerinde ve kamplarda keyif çatmaya ve biralarınızı yudumlamaya devam edin. Yalnız birayı fazla kaçırmayın... Zira sonra saçmalamaya başlıyorsunuz. Ayar vermeye çalışırken içimizdeki darbe karşıtlığı hevesinin ateşini hep harlı tutuyorsunuz. Biraz saygınlığınız vardı, o da gittiğine göre, bir Cumhuriyet savcısının sizi ifadeye çağırması durumuna karşı şimdiden hazırlanın. Savunmanızda ben yazmadım çocuk yazdı filan da demeyin sakın…

Hepimiz kanımızın son damlasına kadar bu vatanı korumak üzere ant içtik. Ağababalarınızdan aldığınız emirleri artık tanımıyoruz. Bizi duymak istemezlerse siz kendiniz gidip onlara bizzat iletebilirsiniz. Biliniz ki, “Gözümüzün gördüğü hiçbir şeyden korkmayız.”

Vesselam.