Uzun zamandan beri gündemimizden düşen bir kelimeyi yeniden hatırladık. Neredeyse unuttuğumuz hatta gençlerin hatırlamadığı “zevzeklik” şimdi bir kavram olarak dilimize yerleşti. Hatta yakın zamanlarda çokça şahit olduğumuz durumların tam karşılığını ifade ederek siyaset sözlüğümüze de girdi. Kulağımıza yabancı gelmeyen bu kelimenin anlamı ne imiş diye küçük bir araştırma yaptım. Kökeninin bilinmediği “zevzek” kelimesinin hem tanımını hem de örneklerle açıklamalarını farklı sözlüklerde buldum. Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne zevzek yazınca; zevzek, zevzekçe, zevzeklenme, zevzeklenmek, zevzeklik, zevzeklik etmek gibi kelime grubu çıktı karşıma. Zevzek kelimesinin anlamı ise şöyle ifade ediliyor: Geveze, saçma sapan şeylerle uğraşan. Yaşadıklarımıza baktığımızda ne kadar zevzeklik edip boş ve saçma sapan işlerle uğraştığımızı bir kez daha görmemek elde değil.

‘Kubbealtı Lügati’nde ise kelimenin kökeninin bilinmediği ancak eski metinlerde nâdiren  “esrar” manasında kullanıldığı belirtiliyor. Bu emekli amiraller muhtırası da acaba bu nâdirata uygun olarak esrarlı olsun diye mi gece yarısı yayınlandı! Kubbealtı’nın sözlüğünde edebiyatımızın ustalarından güzel alıntılar var. İşin dikkat çeken boyutu üstatların eski kuşaktan olması. Muhtırayı verenlerde eski kuşak olduğuna göre onların anlayacağı dilden birkaç misal aktaralım.

-          Ah o zevzeğe niçin yüz verdim de arabama çağırdım (Recaizade M. Ekrem).

-          Böyle adamlar hakikaten geveze, zevzek olurlar, sarhoşluklarını da ayıklıklarını da çekemem (Mahmut Yesari).

-          Küstahlık, acelecilik, zevzeklik bunlar avam tabiatıdır (Ahmet Kabaklı).

-          Bırak Allah’ını seversen şu zevzekliği artık (Ahmet Mithat Efendi).

Yazının sürprizi merhum ozan Âşık Mahzuni Şerif’in Zevzek türküsü oldu. Mahzuni ne güzel ifade etmiş. İnternette çok kolay bulunuyor, mutlaka dinleyin.

Zevzek

Bir elinde kadeh var, ner’den gelirsin canım?

İçip de ağlamayı derman bilirsin canım

Dünya fani bahçedir, bir gün ölürsün canım

Adam olamadın gitti, zevzek

Beni bilemedin gitti, zevzek

Yürü be, yürü be, yürü be, yürü be, insan değilsin

Kendini bilmeyen canım eli ne bilsin?

Halkı, halkı, halkı, halkı, Hakk’ı ne bilsin?

Hele bak şu aynaya, yüzün yüze benzer mi?

Ta sabahtan uyumuş, gözün göze benzer mi?

Vay o boyun devrilsin, özün bize benzer mi?

Adam olamadın gitti, zevzek

Beni bilemedin gitti, zevzek

Mahzunî bu hal ile nereye vardın canım?

Sen bu ele gelmeden ner’de yatardın canım?

Belinde barabellum, kimi kurtardın canım?

Merhum ozanın sözlerini kıyıp kesemedim. Etrafınıza bakın o kadar çok zevzek göreceksiniz ki çok şaşıracaksınız. Ozanın mesajını sadece başkaları üzerinde okumayalım. Kendimizin de alacağı, öğreneceği çok şey var. Unutmayalım, zevzeklik edenlere haddini bildirmek daha sonra çıkacak zevzeklerin önünü kesecektir.